04 Mayıs 2017 günü akşamı yayınlanan ‘Detay Haber’ programının konuğu Elazığ Valisiydi.
İbrahim Menengiç’in yönettiği programa katılan gazetecilerin soruları ile Elazığ Valisi şehrimize ilişkin bilgiler vererek, değerlendirmelerde bulundu.
Hiç riyasız Sayın Murat Zorluoğlu’nun Elazığ’a ait tüm problemleri bilen ve takip eden bir vali olduğu kamuoyu önünde sübut bulmuş oldu.
***
Suyu çıkmış olan; Şorşor deresi, çimento fabrikası ve bölge hastanesi dışındaki konulara ilişkin malumatlar çok işimize yaradı.
Gazeteci arkadaşların yönelttikleri sorular gündeme ve Elazığ’ın vizyonuna katkı sunar nitelikteydi, özellikle; gazetemiz başyazarı Av. Cengiz Gülaç’ın tevdii ettiği; bazı milletvekillerinin tayin ve atamalarda liyakatı hiçe sayan markajları hususunda sızlanmaları dile getiren çok şık bir soruydu. Ancak; veda seremanisini andıran geniş çaplı teşekkürü bana göre çok erken yaptı Sayın Gülaç;
***
Sayın Vali’nin liyakat konusundaki yanıtı; elbette evet sıkıntı yaşıyoruz şeklinde olamazdı ne dediler; milletvekilleri ile birlikte karar veriyoruz.
Şimdi sormak gerekir bir milletvekilinin bir atama ile ne işi olabilir, hele hele Anayasa değişikliğinden sonra, milletvekilleri münhasıran kanun koyucu statüsünü kazanmışlardır.
Velev ki yürütme de olunsun, bir kişi milletvekilince hangi gerekçeyle müdürlüğe önerileceği, atamasının yapılacağı toplumca bilinen hususlardır.
Oysa onun bir özlük dosyası var ve bunu en iyi bilen kişi de; mülki amirdir, bu işe bulaşan milletvekillerinin asli görevleri başında olmalarını bekleriz.
***
Herkes işini yaparsa her şeyin daha güzel olacağı çok açıktır. Bir milletvekili gidip T.B.M.M.’de harıl harıl yasa yapıcı olarak çalışmalıdır.
Esasen devlet işlerinin yürütülmesi siyasi tavassuttan kesinlikle arındırılmalı, onkoloji bölümünde ilave yer açılması gerekiyorsa milletvekili niye devreye girsin, bir atama ve tayinde bir milletvekilinin asla işi olmamalıdır.
Bakınız Sayın Vali bahsettiler; bir daireyi konuşlandırma bağlamında arazi, yer konusu için Ankara’dan icazet gerekiyor. Neden acaba Ankara yetki konusunda taşraya çok cimri davranıyor, sayın milletvekilleri bu sıkıntıları giderin işte, biz de size dua edelim, alkış çalalım.
Bu necip millet kimin ne yaptığını oturduğu yerde çok iyi biliyor. Bu ferasete sahiptir.
Bir milletvekiline yakışan en güzel adres Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Öyle bir sisteme kavuşmalıyız ki, kimse aracı olmadan devlet politikası mucibince işler tıkır tıkır yürüsün.
Bu ülkede süratle siyaseti sevdirme zamanı gelmiştir.
***
Gurbet o kadar acı
Ki ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı,
Hepsi başka biçimde.
Ne arzum, ne emelim...
Yaralanmış bir elim
Ben gurbette değilim,
Gurbet benim içimde.
Bu şarkının hikâyesin biliyor muyuz acaba;
Bu şarkının güftesi bilindiği gibi aynı zamanda uzun yıllar mebusluk yapan Kemalattin Kamu’ya ait;
Denir ki; mebusluğu döneminde çarşıda, pazarda yürürken etrafında insan seli akarmış, mebusluğu sona erince selamını alan kalmamış, Erzurum’da bir otele kapanır ve o kahırla bu şiiri yazar.
“Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde” aman yalakalara dikkat, insana böyle dramatik şiirler yazdırırlar.
***
Memnuniyet verici boyutları ekseriyette olan; dolu dolu bir programdı, Sayın Vali’miz kaynağı insanda arıyor, bunu müşahede ediyoruz.
Şu serzenişi arz etmem hoş karşılanmalıdır. İl Özel İdaresi’nden bahsedildi evet bizim köyde de çöp konteynırı var, var ama kanalizasyon yok, bunun için de muhtarla çalmadık kapı bırakmadık. Olmadı olmadı.
Merkeze 13 KM. uzaklıktaki köyümüze; muhtara sordum, bu güne kadar hiçbir valimiz teşrif etmemiş şimdiye kadar.
***
Programın canı alıcı nüktesi “bir Osmanlı valisinin dediği, idam yetkimiz elimizden alındı artık bu iş yapılmaz” demek oldu.
Valimiz rahat bırakılırsa; amme ve şehrimiz adına çok daha kaliteli ve güzel işler yapılacağına kaniyiz.
***
Bu programların çok yararlı olduğunu düşünüyoruz. Benzer programların tekrarını bekliyoruz. Yönetmen İbrahim Menengiç ve gazeteci arkadaşları ayrıca Sayın Vali’mizi ümitle, kıvançla selamlıyor.
Teşekkür ediyoruz.
