Yıldırım: 'Derdimiz Şov Değil, Memleket'

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından devlet-millet iş birliğinin en üst seviyeye çıkmasının birilerini rahatsız ettiğini dile getiren Ak Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, bu süreçte yaptıkları çalışmaları şov amaçlı değil, memlekete fayda sağlamak için yaptıklarını vurgulayarak Elazığ'ın afet bölgesi ilan edilen şehirler arasına dahil edilmesi sürecinde dile getirilen eleştirilere yanıt verdi.

Yıldırım: 'Derdimiz Şov Değil, Memleket'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ak Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, deprem sonrası süreci değerlendirdi. Genel Yayın Yönetmenimiz Ömer Enes Yılar’ın sorularını yanıtlayan Yıldırım, Türkiye’nin olağanüstü bir felaket yaşadığını, bugünlerde bazı konuların siyasi malzemeler haline getirilmesinin yanlış olduğunu, farklıları bir tarafa bırakarak dayanışma içerisinde yaraların sarılması için çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi.

“HİÇBİR TEREDDÜT YAŞAMADIK”

Elazığ’ın afet bölgesi ilan edilen iller arasına dahil edilmesi süreci ile ilgili de gelen bazı eleştirileri yanıtlayan İl Başkanı Yıldırım, sürecin hassas olduğunu ve buna göre hareket etmek zorunda olduklarını belirterek ilk günden itibaren Elazığ’ın bu sürece dahil olmaması gibi bir tereddütü asla yaşamadıklarını kaydetti.

İşte İl Başkanı Yıldırım’ın gazetemize özel olarak yaptığı açıklamadan öne çıkan başlıklar;

“ÇOK BÜYÜK BİR FELAKET YAŞADIK”

Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük bir felakete neden olduğunu belirten İl Başkanı Şerafettin Yıldırım: “Tabi bilindiği gibi son yüzyılın en büyük afetini yaşadık. Depremin hemen ardından Sayın Cumhurbaşkanımız, Bakanlarımız, bürokratlarımız, depremle yıkıma uğrayan şehirlerimize giderek vatandaşlarımızla buluştu, acılarını paylaştı. Devlet tüm imkânlarıyla deprem bölgesindeyken devlet yokmuş gibi davranmak ve hükümetimizi bu afetle yıpratmaya çalışmak çok anlamsız bana göre. Türk milleti çok büyük bir felaket yaşadı.” şeklinde konuştu.

Yıldırım: 'Derdimiz Şov Değil, Memleket'

“ALGI OPERASYONLARI KİMSEYE FAYDA SAĞLAMAZ”

Deprem sürecinde bazı kesimlerin algı operasyonları gerçekleştirdiğini ve bunun kimseye fayda sağlamayacağını dile getiren Başkan Yıldırım: “10 ilimizde yaşanan deprem felaketinde büyük bir yıkım meydana geldi. 30 binin üzerinde insanımız hayatını kaybetti, yüz bine yakın yaralımız var. Deprem bölgesi için yapılması gereken ne varsa devlet-millet işbirliğiyle yapılıyor. Bizler de bu çalışmalara destek olmak için gece gündüz demeden sahada çalışıyoruz. Başkaları gibi şov peşinde değiliz. Siyasi eleştiri yapmak için elini ovuşturanlar var, fırsat kollayanlar var. Siyasi hesap yapanların niyetini çok iyi biliyoruz. Deprem bölgesine gidip seçim yatırımı için abuk sabuk açıklamalar yapanları da çok net görüyoruz. Bunları milletimiz de görüyor. Bu tür yaklaşımların kimseye faydası olmadığının bilinmesi lazım. Ama ne yazık ki "Devlet yok, hükümet yok" gibi sözlerle maalesef algı yapılıyor. Bence bu tür yaklaşımların bir kenara bırakılıp yaşanan bu afetin yaralarını sarmak için kenetlenmeliyiz. Bu ülkemiz için çok daha faydasına olacaktır.” ifadelerini kullandı. 

“TEMSİL ETTİĞİM MAKAMI KORUMAK ZORUNDAYIM”

Kendisinin Cumhurbaşkanının Elazığ’daki temsilcisi makamında bulunduğunu ve bu hassasiyetle hareket ettiklerini belirten Yıldırım, şunları söyledi: “Ciddi sıkıntıların olduğu, inanılmaz bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte her bireyin ve her makam sahibinin, belli bir duyarlılık ve sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmesi gerekir. Özellikle Cumhurbaşkanımızın yereldeki temsilcisi olarak ben bu makam temsiliyetini en üst düzeyde korumak ve kollamak durumundayım. Dolayısıyla netleşmemiş, kesinleşmemiş herhangi bir konuyla ilgili yapacağımız bir açıklama daha sonra makama bir zarar vermesi durumunda bu beni çok üzer ve beraberinde temsil ettiğim makam ve kişiyi de üzer. Dolayısıyla biz böyle bir sorumluluk duygusu içerisinde hareket ediyoruz ve etmek zorundayız. Bunu yaparken de sosyal medya reklamına veya birtakım şeylere ihtiyaç hissetmiyoruz. Toplumun sıkıntısını ifadelendirirken mutlaka ve mutlaka makam sorumluluğu altında götürmek zorundayız.”

Yıldırım: 'Derdimiz Şov Değil, Memleket'

“AK PARTİ SAHADA”

Deprem nedeniyle Ak Parti’nin ilk günden bugüne kadar yaraların sarılması amacıyla sahada görev yaptığını aktaran Yıldırım: “Biz depremin ilk olduğu günden bugüne kadar gece gündüz kendi şehrimizle ilgili sorunlarla ilgilenirken bölgenin sorunlarına da duyarsız kalmadık. Özellikle Malatya eksenini konuştuğumda hem oranın siyasileri hem oranın halkı hem Elazığ hem de şahsımızla ilgili övgü dolu cümleleri bizim de yüreğimizi kabartıyor. Bu bizim vazifemizdir.” dedi.

“MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ”

Deprem felaketinin etkisini azaltmak ve ülkemizi yeniden normale döndürmek için herkese görev düştüğünü belirten Yıldırım, yapılması gerekenleri şu şekilde aktardı: “Altını çok kalın çizdiğimiz bir cümle var her yerde söyledim, Malatya’daki koordinasyon toplantısında da söyledim insani duyarlılığımız bütün duyarlılıklarımızın önüne geçmek zorundadır, İslami duyarlılığımız bütün duyarlılıklarımızın önüne geçmek zorundadır. Bugün siyaseti ve farklılıkları konuşacağımız bir gün değil. Tek yürek halinde bu ülkedeki bu önemli felaketin ortadan kaldırılması için karınca misali dahi olsa buna su taşımak zorundayız ve mücadele etmek zorundayız.”

“CUMHURBAŞKANIMIZA BU KONUYU İLETTİK”

Başkan Yıldırım, Elazığ’ın afet bölgesi ilan edilmesi sürecinde “Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşebildiğini ancak Elazığ Ak Parti siyasetçilerinin görüşemediği” şeklindeki eleştirilere de yanıt verdi.

Yıldırım, bu eleştirilere katılmadığını belirterek: “Bu konuyla ilgili Cumhurbaşkanımız ile gerekli görüşmeler zaten gerçekleştirildi. Ayrıca Cumhurbaşkanımızın bir muhalefet Milletvekili ile görüşmesi, onun hassasiyetini gösterir. Cumhurbaşkanımız, insan odaklı davranarak Elazığ’dan arayan ya da Elazığlı bir siyasetçinin farklı bir partiden olsa dahi böyle olağanüstü bir süreçte cevap vermiş olması onun insani yaklaşım tarzını ortaya koymaktadır.  Bu durumu “kendi siyasetçilerini yok eden bir davranış tarzı” olarak yorumlamayı dezenformasyon tarzı olarak görürüm. Zaten verilen cevabın bizim aldığımız cevaplardan hiçbir farkı yok diye düşünüyorum. Karşılığı ben de olmadığı için kesin konuşmam ama “zaten bunun üzerinde çalışıyoruz, sen de rahat ol gibi bir ifade” dışında yorumlamak haksızlık olur. 

Yıldırım: 'Derdimiz Şov Değil, Memleket'

“İLK GÜNDEN İTİBAREN HERHANGİ BİR TEREDDÜT YAŞAMADIK”

Elazığ’ın afet bölgesi ilan edileceği konusunda herhangi bir tereddüt yaşamadıklarını, bu konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilettiklerini ancak onun açıklaması olmadan böyle bir şeyin duyurumunun  yapılmasının yanlış olduğunu ayrıca “ilk biz duyuralım” şeklinde bir anlayışa ihtiyaç duymadıklarını belirten Ak Parti Elazığ İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, eleştirileri şu sözlerle yanıtladı:

NEDEN AK PARTİ DUYURMADI?

“Getiremiyoruz değil de getirmiyoruz. Bu makam sorumluluğundan kaynaklanıyor. Mesela seninle de birçok kez bu konuyu konuştuğumuzda beklentimiz doğrultusunda böyle bir kararın çıkmaması gibi bir tereddüdümüz olmadığını söyledim. Ama “çıktı” ifadesini kullanabilmem için bunu Cumhurbaşkanımızın ifadelendirmesi lazım. O ifadelendirmeden bizim kullanmamız zaten yanlış olur. Ancak gönül, akıl ve yapılması gereken bir iş olduğu konusunu defalarca söyledim. Yine söylüyorum, Cumhurbaşkanımız açıklamadan bizim ön almak gibi bir derdimiz yok. Herkesten önce bunu açıklamak gibi bir derdimiz de yok. Hepimiz sorumluluk bilinci içerisinde hareket etmek zorundayız. Burada çok derin bir fark var ve dolayısıyla muhalefet bunu kendine göre ön almak anlamında “görüştüm, hallettim” pozisyonuna getirebilir ama Cumhurbaşkanımız bir muhalefetin Milletvekili tavrı ile değil de genel sorumluluk bilinci itibariyle Elazığ’ın da dahil edilmesi ihtiyacını ifadelendirmiştir. Bundan sonraki sürecin takibi anlamında hepimiz birlikte bu şehre ve bölgeye yapılması gerekenler için hassasiyetlerimizi önde tutmaktayız.”

“BAZI KONULARI SİYASİ MALZEME YAPMAK KİMSEYE FAYDA VERMEZ”

Elazığ’ın da afet bölgesi ilan edildiğini bu süreçten sonra yapılması gerekenin birlik ve beraberlik içerisinde yaraları sarmak olduğunu belirten Yıldırım, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu süreçten sonra bizim diğer 10 ilden önemli bir farkımız var. Bu pozitif bir fark, bizler OHAL kapsamında değiliz. İyi ki de OHAL kapsamına alınmadık. Bunu bilmeyenler bir açıp okusunlar. Tırnak içerisinde söylüyorum “OHAL devletin sert yüzüdür.”  Dolayısıyla Afet Bölgesi ilan edilen şehirler arasına Elazığ da dahil edilmiştir. Bundan sonraki süreçte diğer illere yapılacaklar ile Elazığ’a yapılacaklar arasında hiçbir fark olmayacak. Son cümle olarak şunu söylemek istiyorum; gün birlik olma günüdür, gün dayanışma içinde olarak yaralarımızı sarma günüdür. Siyasi düşünce ve hayata bakış gibi konulardaki farklılıklarımız, önceliklerimiz ve birçok ezberimiz bozulmuştur. Dolayısıyla bazı şeyleri siyasi malzeme yapmak kimseye hiçbir fayda vermez.”