Gün geçmiyor ki kamuda çalışan bir kişinin birden fazla maaş aldığı iddiası ile karşılaşmayalım. Son dönemlerde sıkça dile getirilen bu durum maalesef ki gerçek. Çünkü hepsi olmasa da çoğu iddia, belgeleri ile ıspat edildi. Burda tek tek isim vermek ve kişiler üzerinden bir eleştiri yapmak değil amacımız.
Bu yanlış geçmişten beri uygulanmış ve gelenek haline gelmiş olsa bile, savunulacak hiçbir tarafı yok. Ak Parti'nin bu yanlış uygulamaya iktidarının ilk yıllarında son vermesi gerekiyordu. Hatta yasal olarak kamuda çift maaş uygulamasının yasaklanması gerekirdi. İktidara geldiğinden beri bürokraside birçok anlamsız uygulamaya son veren AK Parti'nin kamuda çift maaş uygulamasının iptalini es geçmiş olması bir bumerang gibi dönüp kendisini vurmaya başladı.
Özellikle pandemi dönemiyle beraber kendini daha fazla hissettiren ekonomik kriz ve hayat pahalılığı bu konuya dair tepkilerin artmasına neden oldu. Tepkilerin çoğu haklı. Liyakat ve ehliyet sistemine göre bir kişi getirildiği üst düzey bir görevi başarıyla yerine getirebilmek için tam zamanlı çalışıp tüm enerjisini asli görevine vermelidir. Fakat kamuda birçok kişinin asli görevinin dışında başka görevlerde de bulunduğunu görüyoruz. Bir kişi hem bakan yardımcısı hem banka yönetim kurulu üyesi olabiliyor. Başka biri hem genel müdür hem danışman olarak görev yapabiliyor. Banka, Havayolu şirketleri, GSM şirketleri gibi birçok kurum, kamudaki üst düzey bürokratlara veya eski siyasetçilere danışmanlık ya da yönetim kurulu üyeliği adı altında binlerce lira maaş ödüyor.
En basiti Milli Eğitim Bakanlığında çalışan üst düzey bürokratlar ilkokul öğretmenlerinin yardım sandığı olan İLKSAN'dan ayda 15 bin ₺ yönetim kurulu üyesi maaşı alıyorlar. Görevleri yok, sorumlulukları yok, sandık yönetimi ile ilgili söz söyleme hakları yok. Bakanlıktaki asli görevlerinden dolayı maaşlarını zaten alıyorlar. Sadece sembolik bir yönetim kuru üyeliğiyle ve hiçbir iş yapmadan her ay bankamatikten çekilen ekstra 15 bin ₺ maaş. Bunun öbür tarafı da var.
Bu ve buna benzer uygulamalar ile milletin cebinden çıkan paralar haksız yere birilerine ödeniyor. Devletin malı beytül maldır. Devletin parası 81 milyonun parasıdır. Bir kişinin hakkını yerseniz gidip helallik istersiniz helalleşirsiniz. Ama 81 milyonun 1 ₺'sinin hesabını veremezsiniz.
Asgari ücretle geçinmeye çalışan işçi, pandemi döneminde zor günler geçiren esnaf, üniversite mezunu binlerce işsiz, enflasyonun altında ezilen memur ve memur emeklisi bu durum karşısında oldukça rahatsız. Ve faturayı da Ak Parti'ye kesiyorlar.
Bu uygulamalardan Erdoğan'ın haberi olduğunu hiç sanmıyorum. Zira kamuoyuna yansıyan bu tür çift maaş haberlerinden sonra hemen açıklama yapılıp ilgili kişilerin sembolik görevlerden aldıkları bu maaşların kesildiği açıklanıyor. Ya kamuoyuna yasımayanlar. Erdoğan Dünya ile mi uğraşsın yoksa görev ve yetki verdiği kişilerin bu tür yanlışlarını düzeltmek ile mi uğraşsın. Lütfen biraz toparlanma, hassasiyet ve hakkaniyet.
Yaşanan her olumsuzluk ve yapılan her yanlış 2023 öncesi oy kaybı olarak Ak Parti'ye geri dönüyor. Belki bu çift maaşı alanların umrunda değil. Ceplerini doldurma derdindeler. Ama Ak Parti içerisindeki akil insanların ve üst düzey yöneticilerin bu konuya parmak basması ve bu adaletsizliğe bir son vermesi gerekiyor.
