Taha Yusuf SARIGÜL

Bürokraside de Değişim Şart

Taha Yusuf SARIGÜL

Aylardır gündemi meşgul eden seçimler nihayet bitti. Millet Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a olan güvenini bir kez daha gösterip kararını istikrardan yana verdi. Sonuçların ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz. 
   
Memur, devletin iş gören elidir. En alt kademeden en üst kademeye kadar kamu çalışanlarının ortaya koyduğu performans, vatandaşa karşı davranış şekilleri, başarı ve başarısızlıkları dolaylı olarak cumhurbaşkanımıza ve iktidara mal ediliyor. Dolayısıyla bürokrasi devleti temsil eden bir merci olarak vatandaş ile devlet arasındaki bağlantıyı sağlayan en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. 

Bir sendikacı olarak sürekli kurumları ziyaret ediyoruz. Bürokrasi ile iç içeyiz. Yaklaşık 21 yıldır devam eden iktidar süresince kimler geldi kimler geçti bürokrasiden? Makamlar, koltuklar kimseye baki değil! İktidar tarafından koltuğa oturtulan bürokratların iktidarın temsil ettiği vizyon ve misyona uygun hareket edip vatandaşlara hakkıyla hizmet edip, cumhurbaşkanımızın elini güçlendirecek müspet çalışmalar yapmaları gerekir! Ama gelin görün ki ortada böyle bir durum yok maalesef. Mevcut bürokratların neredeyse yarısı millete hizmet etmek yerine koltuğun keyfini çıkarma gayretinde! 

Bakanlıklarda, bölge ve İl müdürlüklerinde ve kurumlarda görev yapan tüm bürokratlaradır sitemim! İsteyen üstüne alır isteyen alınmaz.Orası beni ilgilendirmiyor vesselam! Ama halimiz pür melalimizi söylemek de boynumuzun borcudur. Bir göreve talip olup o göreve atanana kadar görmediği adam kalmayan, kapısını aşındırmadık siyasi bırakmayan, eş, dost ve akraba referansı ile koltuğa oturmak için öpülmedik el bırakmayan, üstlerinin kapısında el pençe divan duran, onlarca farklı referans bulan... Hasbelkader diyemeyeceğim geneli bu şekilde göreve geliyor. Göreve gelince de başlıyor çalıştığı dairede goygoy yapmaya, iş üretmek yerine dedikodu ve fitne üretmeye. Başlıyor iktidarı eleştirmeye. 'Bıktık ya bu iktidardan!', 'Erdoğan da gitsin artık yeter! ' vb cümleleri bonkör bir şekilde kullanıyor. Bunu seçim sürecinde birçok kurumda da görmedik değil! 

Makam sahibi olmak için; liyakat, ehliyet ve sadakat en önemli şartlar olmalıyken maalesef son yıllarda ülkemizde bu iş öyle olmuyor. Kim en çok adam görürse, kim en çok hediye yollarsa, kim en fazla yalakalık yaparsa koltuğa o oturuyor. Bu tarz kişileri koltuklara oturtan siyasiler bu sorumluluğa ortaktır. Yapmayın, etmeyin! Adam koltuğa oturur oturmaz sizin ve temsil ettiğiniz siyasi oluşumun arkasından aleyhte söylemlere başlıyor vakit kaybeymeden. Bürokratların bu tarz söylemlerini gören yanında çalışan memurları da kendi kendilerine diyor 'demek makam sahibi olmanın yolu iktidarı ve Erdoğan'ı eleştirmek'. Bürokraside yükselmenin yolu muhalif takılmak. Nasıl olsa bir referans bulunup bir koltuğa oturuluyor bir şekilde. Ne gerek var kendini kötü etmeye. Muhalif olmanın dayanılmaz hafifliği ile takılıp, üç-beş adam görüp koltuğu kap. Ondan sonra vatandaşa zulmet. Erdoğan'a verdiği zarar umurunda mı. Onun umrumda değil ama siyasilerin bunu bilmesi ve kurumlara hakim olması gerekiyor. 

Seçim sonuçları netleşmemişken ne şiş yansın ne kebap tarzı söylemler geliştirenler, Erdoğan gider umuduyla en muhalif söylemler ile etrafına ben tarafsızım (sözde) imajı verenler kendilerini o koltuğa oturtan Erdoğan'ın iradesine ihanet ediyorlar. Kastımız koşulsuz sadakat değil elbette! Sadece samimiyet istiyoruz. Çok şey değil zannımca. 

Erdoğan'ın bunlardan nereden haberi olsun?! Peki kimin haberi olacak? Tabi ki ili yöneten siyasi iradenin bu konulardan haberinin olması gerekmez mi? Elbette gerekir. İl başkanının ve milletvekillerinin bu konuya çok dikkat etmesi gerekir. 

Eğer Erdoğan'ı sevmiyorsan, iktidardan rahatsızsan gidip de iktidar mensuplarından makam mevki istemeyeceksin. Biraz omurgalı olacaksın. İsteyeceksen de sana referans olan insanlara ihanet edip oturduğun koltuktan muhalif söylemlerle siyaset yapmayacaksın. İşine bakacaksın. Çalışacaksın, üreteceksin.Galiba en çok da buna ihtiyacımız var. Vatandaşa hizmet edeceksin. Bürokraside yükselmek herkesin hakkıdır elbet. Yanlış anlaşılmasın. Kastettiğim kişiler, siyasi referans ile oturduğu koltukta referansı olan o siyasi iradeye hakaret derecesine varan muhalif söylemlerde bulunan sözde bürokratlardır!

Ben buradan açık açık Ak Parti İl Başkanına ve Ak Parti milletvekillerine sesleniyorum: Türkiye Yüzyılı büyük bir vizyon ile başladı. Bu vizyona ihanet edecek, liyakatsiz ve kifayetsiz insanlara, sizdenmiş gibi görünüp sizin referansınız ile oturduğu koltukta akşama kadar sizi eleştiren insanlara referans olmayın. İşi elbette ehline verin. Referanslarınızı sağlam tutun. Erdoğan'a, davasına ve dolayısıyla sizlere zarar verecek insanları bürokrasiden ve yanınızdan uzak tutun.

Yazarın Diğer Yazıları