Geçtiğimiz günlerde seçim bildirgesini açıklayan HDP sıraladığı vaatler ile çıtayı bayağı yükselttiğini ortaya koymuş oldu. Kirlettikleri demokrasi kelimesinin yanına 'yeşil' ve 'sol' kelimelerini de ekleyip Yeşiller ve Sol Parti çatısı altında seçime girecek olan HDP, cumhurbaşkanı adayı da çıkarmadı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı'nın adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı aldılar. Seçim bildirgesindeki maddelere bakacak olursak durumun vahametini daha iyi anlarız diye düşünüyorum.
HDP 2023 Seçim Bildirgesi:
Seçimler kurulacak yeni bir dönemin, yani büyük bir değişimin de başlangıcı olacaktır.
Suriye ve Irak’a yönelik gerçekleştirilen askeri operasyonlara son vereceğiz, geri çekileceğiz.
Diyanet İşleri Başkanlığını kapatacağız.
Zorunlu din dersini kaldıracağız
Lgbt faaliyetleri serbest olacak.
Öcalan serbest kalacak.
Kayyum Rejimi sona erecek.
Yerel Yönetimlerde Özerklik getireceğiz.
Termik Santralleri kapatacağız.
Kanal İstanbul'u iptal edeceğiz.
Kürtaj serbest olacak.
KHK'lıları geri alacağız.
Özetle seçim beyannamesi böyle. Şimdi ilk soruyu kendilerini Türk Milliyetçisi olarak lanse eden İyi Partililere sormak gerekir. Erdoğan karşıtlığı sizi terör örgütleri ile bir araya mı getirdi? Bu kadar mı gözünüz döndü. Akıl tutulması mı yaşıyorsunuz. Sizin desteklediğiniz Kılıçdaroğlu bu sözleri verdiriyor HDP'ye. Açın gözünüzü. Hadi CHP'yi anlarsın. Bu vaatler onlar için çok normal. Çünkü CHP ve HDP zihniyet birlikteliği yaşıyor. Ama buna çanak tutan ve adına Türk Milliyetçisi diyen bir partinin mensuplarının böyle bir aymazlığa geçit vermemesi gerekir. Yavuz Ağıralioğlu'nun gösterdiği tepki makul ve beklenen tepkidir. HDP, seçimlerin kurulacak yeni dönemin ve değişimin başlangıcı olacağını söylüyor. HDP VE İYİ Parti beraber mi başlatacaklar yeni dönemi ve değişimi?
Saadet Partili arkadaşlara da seslenmek istiyorum. HDP bu vaatleri kime güvenerek sıralıyor. Yıllardır mücadele ettiğimiz darbeci, kemalist, seküler, statükocu, vesayetçi CHP zihniyetine payanda olmak da neyin nesi. Konu Erdoğan'ın yanlışları değil şu anda. Erdoğan'ın da yanlışları olabilir. Erdoğan'ı eleştirin, kavga edin, mücadele edin ama Erdoğan'dan kurtulmanın yolu CHP mi? HDP(PKK) mı? Kılıçdaroğlu mu? Rahmetli Erbakan'ın kemikleri sızlıyor.
Diğer küçük ortaklara değinmek bile istemiyorum. Erdoğan sayesinde tanınan ve makam sahibi olan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu sırf makam mevki için CHP'nin kuyruğuna takıldılar. İlkesizliklerini ortaya koydular. Tek ilkelerinin makam mevki olduğunu gösterdiler. %1'i bile bulmayan oy oranlarına rağmen Kılıçdaroğlu'nun himmetine muhtaç hale geldiler. Ama bunlar iyi günleri. Seçimden sonra kullanılmış mendil gibi buruşturulup bir kenara atılacaklar.
Millet herşeyi çok iyi görüyor. Cumhurbaşkanı adayı bile çıkarmayan HDP bu vaatleri kime güvenerek sıralıyor. Kime olacak tabii ki Kılıçdaroğlu'na. Dediler ya bizim ne bakanlık ne de Cumhurbaşkanı Yardımcılığı talebimiz yok diye. Evet yukarıdaki vaatler gerçekleştiren sonra başka ne isteyebilirler? Kılıçdaroğlu bu vaatlere onay vermese HDP cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu'na destek verir miydi hiç.
HDP, PKK, FETÖ, DHKP-C VE ABD başta olmak üzere Türkiye düşmanı olan bu kadar yapı neden Kılıçdaroğlu'nu bu kadar canhıraş bir şekilde destekler. Kimler kimlerle beraber. Millet sandıkta gereken cevabı verecektir. Allah'ın da bir hesabı vardır.
