Ömer Enes YILAR

Yarın Bize Teşekkür Edeceksiniz!

Ömer Enes YILAR

Ne her yanlışa körü körüne göz yummak ne de yapılanın doğru olduğunu bile bile eleştirmek… Bu iki tavır da yanlıştır ancak günümüzde özellikle siyaset konusunda bu iki tavrın hakim olduğunu görmek bizleri üzüyor. Her kararımızın, tavrımızın, söylemimizin çatısını siyasi tercihlerimizden ve ideolojik düşüncemizden oluşturuyoruz, böyle olunca da ne yazık ki bir arpa boyu yol alamıyoruz.


Bugün ortada durabilen, mantıklı düşünen, bilimsel bir bakış açısı benimseyen çok az bir insan kitlesi kadı ve gerçekten zor durumdalar. Her yanlışa körü körüne göz yumanlar ile doğruları görmezden gelenler birbirleriyle mücadele içindeyken, ortada duranlar iki tarafla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar ve genelde kötü olanlar da ortada kalanlar oluyor. 


Siyasi tercihlerimizin her fikrimizde belirleyici olmasını en net şekilde gösteren örnek ise ekonomide yaşanan son gelişmeler. Kimse ekonominin gerçek durumunu, yaşanan problemleri görmüyor, ‘ekonomi nasıl’ diye sorduğunuzda gelen cevaplar siyasi tercihlere göre geliyor yani iktidarı savunanlar iyi, muhalefeti savunanlar facia diyor.

Gerçek sorunun konuşulmaması her iki tarafın da işine geliyor, bu şekilde gerçek sorun tespit edilemediği için de beklenti karşılanamıyor.
Bu kutuplaşmayı oluşturan ise başta siyaset makamı ve medya olarak dikkat çekiyor. Siyasetti kısır çatışma iktidar ve muhalefet arasında iyi-kötü şeklinde devam ederken medya da iktidarı savunanların iyi söylemi ile muhalefeti savunanların facia söylemi arasında dönüp duruyor.


Gerçeği yazıp konuşan bizim gibi azınlıklar ise doğruyu söylediği için kötü olmaya devam ediyor. Ancak şimdiden söyleyeyim, bugün bizlere kızanlar yarın teşekkür etmek zorunda kalacak çünkü son yaşadığımız kötü olaylar bizim dile getirdiğimiz sorunlar ve sunduğumuz önerilerle çözüme kavuşacak. Evet, yarın bize teşekkür edeceksiniz…
*
ONLARIN HATIRINA!
Sayın yöneticiler, bakanlar, bakan yardımcıları, üst düzey bürokratlar, milletvekilleri, il başkanları, iktidarın tüm dinamikleri sizlere sesleniyoruz,
Sizler bugünkü durumun gerçekten farkında değilsiniz.

Eğer olsaydınız insanların hala turfanda tüketebildiklerini, eti kiloyla alabildiklerini, sebzeyi ve meyveyi kasalarla aldıklarını düşünüp onlara eti kiloyla, sebzeyi taneyle alın, turfanda zaten tüketmeyin diyemezdiniz. Neden biliyor musunuz, çünkü insanlar siz bu önerileri sunmadan çok önce eti kiloyla değil gramla, sebzeyi meyveyi de taneyle almaya başlamıştı bile…

 
Artık yükü vatandaşa aktarmayı bırakın da önce kendinize ve çevrenize telkinde bulunun. Belki kendiniz yapmıyorsunuzdur, belki gücünüzün yettiği kadar gurebaya yardımda da bulunuyorsunuz ama bu yetmez, mücadele etmeniz gerekir.

Çevrenizdeki ihale sever, lüks düşkünü, kibir abidesi, yetim hakkına göz dikme potansiyeline sahip tayfayla bizler gibi kötü olmayı göze alarak, yiğitçe mücadele etmeniz gerekiyor.


 Kaybettirdiğiniz ne kendinizdir ne de çevreniz, kaybedilen garibanın, ümmetin, Müslümanların, mazlumların, çoğundan verip, azından vazgeçenlerin DAVASIDIR. Bu davanın yükü ağırdır, mücadele edeceksiniz, edemiyorsanız edenlere bırakacaksınız.
Neyin hatırına biliyor musunuz, bugün kilolarca aldıkları eti gramla alıp tek ses çıkarmayanların, kasalarla alabildikleri meyveyi sebzeyi taneyle alanların ve tüm bu fedakarlıkları sessizce sizin söylemenize bile gerek kalmadan yapanların, sizleri hala ölümüne savunacak, tek laf ettirmeyecek dünün çoğunluğu, bugün az kalan o mağdur kitlenin hatırına!..
 

Yazarın Diğer Yazıları