Ömer Enes YILAR

Siyasetin Nabzı Elazığ'da Atıyor

Ömer Enes YILAR

Deprem ve pandemi üstüne bir de ekonomik problemlerle 3 yıldır boğuşan ve mücadele veren Elazığlıların bu aralar bir hayli popüler olduğunu görüyoruz.

Yukarıda bahsettiğimiz sorunlar nedeniyle doğal olarak mutsuzlaşan ve bu nedenle de siyasi tercihini değiştirebilecek iller arasında görülen şehrimize dışarıdan ilgi bir hayli büyük.
Elazığ’da varlığı çok da hissedilmeyen bir partinin liderinin bile Elazığ’a gelerek bazı temaslarda bulunmasından da bunu anlayabiliyoruz.

Yakın bir zamanda CHP’yi de ağırlayacağız şehrimizde ama bu iki parti birbirinden çok farklı etkilere sahip.

DEVA Partisi gibi ülkede oy karşılığı yüzde 2’yi bile zor bulan, ancak ittifaklarla yaşama hakkı bulabilen ve bugün iktidara tepki gösteren hemen hemen herkesin çok özellikli bulmadığı bu partinin Elazığ’da da ciddi bir yankı ve  karşılığı sahada görülmüyor. Bunu Ali Babacan’ın ziyaretinde oluşan atmosferden rahatlıkla anlayabiliyoruz.

Geçmişte Meral Akşener’in ve CHP Ekonomi Masası’nın Elazığ ziyaretinde oluşan atmosferle Babacan’ın şehre etkisini kıyaslamak bile mümkün değil.

Özellikle Elazığ siyasetine damga vurmuş bir muhalefet milletvekiline, ve onun arı gibi çalışan bir il teşkilatına, şehrin sorunlarına hakim ve bunlara çözüm üreten bir ekibin bulunduğu CHP’ye karşılık daha çok gayret etmesi, çalışması ve üretmesi gerekirken varlığıyla yokluğu ayda bir yapılan ziyaret ve basın açıklamalarıyla  sınırlı kalan DEVA Partisi’ni kıyaslamak emeğe ve şehre duyarlılık siyasetine haksızlık olur. 

Babacan’ın bu ziyaretinin,  ekonomik sıkıntı ve sorunlardan bunalmış ve derdini anlatacak ve içini dökeceği  bir siyasetçi arayan insanlardan alınacak birkaç açıklama ve görüntünün sosyal medyadan servis edileceği rutin toplantı ve teşkilat binası açılışlarıyla sıradan ve klişe bir ziyaretten öteye gidemeyeceğini de biliyoruz.

Ama yine de Elazığ’ın bu kadar popüler olması iyi bir şey. Bu nedenle kim gelmişse hoş gelmiş kim gelecekse hoş gelsin.

***

Ülke genelinde bazı bürokratların olası bir iktidar değişikliği için her ihtimale karşı hazırlık yaptığını birkaç yazımızda dile getirmiştik. 

Buna benzer durumların Elazığ’da da yaşandığını duyuyoruz ve gözlemliyoruz. Yani şehrimizdeki bazı bürokratların da olası bir iktidar değişikliğinde ters köşe olmamak adına bazı girişim, adım ve reflekslerde bulunduğu kulağımıza geliyor.

Bir bürokratın hukuk ve anayasal düzen çerçevesinde hareket ettiği sürece bir siyasi görüşe sahip olması insani bir özellik olarak doğaldır. 

Her hatada çivi çakılan ve her özürde bir çivi sökülen bir ahşabın eskisi gibi olmayacağı da aşikardır.

Elbette ki ilerleyen süreçlerde bu konuyla ilgili söylenecek çok söz, konuşacak çok malzeme çıkacaktır. 

Eğer bu tarz hamleler olacaksa tabi ki bizler de gazetecilik reflekslerimizi kullanarak bunları kamuoyuna duyurma ve tartışma görevimizi yerine getireceğiz.
 

Yazarın Diğer Yazıları