Ömer Enes YILAR

Şeb-i Yelda Aforizmaları

Ömer Enes YILAR

Bazen hayıflanıyorum bu satırları boşa harcadığımıza. 

Ortaya koyacak hiçbir hizmet, başarı ve gayreti olmayan birçok insanın, eleştiriye bile konu olamayacak kadar boş ve gereksiz olmalarının yanı sıra, satırlık değerleri olmadıkları halde sayfalara ve sütunlara sığmadıklarını görünce hayıflanıyorum.

Hayıflanmakla yetinir miyiz? Kesinlikle hayır. O zaman bu hafta bu bembeyaz sütunları şarkılarla, türkülerle ve şiirlerle dolduralım. 
Zaten gözümde Fuzuli’nin bir dizesinden daha değerli olabilecek kimse yok bu aralar.

Fuzuli demişken aklıma 21 Aralık geldi. En uzun gece…

Ama mübtelâyı gâm çok iyi bilir ki en uzun gece aslında 21 Aralık değildir. Herhangi bir tarih de değildir. En uzun geceyi yaşayanlar bilir Fuzuli ise şu dizelerle anlatır.

“Şeb-i Yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir

Mübtelâyı gâma sor kim geceler kaç saat?”

(En uzun geceyi gökyüzüyle, yıldızlarla uğraşan ne bilsin. Sen aşk derdine müptela olmuş kavuşamayan aşığa sor ki, geceler kim bilir kaç saat.)

Fuzuli’nin aşkı sadece sevdiği kadına kavuşamayan bir fani olarak tanımlayacağını düşünmüyoruz değil mi? Kavuşulamayan aşk,  kimi zaman sıhhat, huzur ve refah kimi zaman ödenemeyen bir borç bazen de hakikati arayan günahkâr bir kul değil midir? 

Gam keder deyince aklıma FAS Milli Takımı geldi. Son günlerde en fazla hayıflandığım konulardan biri de oydu. Hatta maçın son 10 dakikasında gözlerimi kapadım. Kulağım spikerde iç dünyama çekilip bir sorgulamaya giriştim. Çok da dua ettim. Olmadı. 

Olmadı deyince de birden kendimi Hüseynikte hissettim. 

Siz Hüseynik’ten şeher yoluna yaya inen herkesi şair mi sanırsınız? Çok yaya inen biliyoruz o yolu çok. Kimi gamdan kederden kimi yokluktan kimi sevdasından…

Bir oradan bir buradan bıkmadık mı artık bize dayatılanlardan. 

Şöyle rahat rahat konuşalım, düşünelim, tartışalım. Mesela şöyle diyebilir misin: 

“Ben hem demokrat hem de muhafazakârım. Ne bir ırkı körü körüne ilahlaştıracak kadar faşist ne de teröristlere göz yumacak kadar hümanistim.”

Ne iktidarın her yaptığını körü körüne savunurum ne de sırf kendi görüşümden bir parti ile ittifak yaptı diye bir teröristi seçilmiş diye savunurum.” 

Ne diyordu Mihail Gorbaçov:

"Hepimiz dünya denen geminin yolcularıyız ve onun karaya vurup parçalanmasına izin vermemeliyiz, çünkü ikinci bir Nuh'un gemisi olmayacaktır."

Size son bir öneri, uykusuz gecelerde döne yuvarlana sehere kavuşmamıza engel olup derin uykulara dalmamıza yardımcı olacak bir sanatçı Layth Sidiq. Kemanı konuşturan bu Iraklının sololarını mutlaka dinlemelisiniz.

Size bir sonraki haftaya kadar sağlıklı, mutlu, huzurlu günler diliyorum ve köşeyi o muhteşem temennilerin olduğu şu şarkı sözleriyle bitiriyorum:

“Şu dünyadaki en olgun kişi acıya gülendir

Şu dünyadaki en soylu kişi insafa gelendir

Şu dünyadaki en zengin kişi gönül fethedendir

Şu dünyadaki en üstün kişi insanı sevendir

… Bütün dünya buna inansa

Bir inansa, hayat bayram olsa

İnsanlar el ele tutuşsa

Birlik olsa

Uzansak sonsuza”

Rabbim, gök kubbede hoş bir safa bırakarak sonsuza gidenlerden eylesin hepimizi

Yazarın Diğer Yazıları