Ömer Enes YILAR

Hangisi Milli Görüş(çü)

Ömer Enes YILAR

Türk siyasi tarihinin unutulmaz hareketi, büyük kitlelerin ve özele indiğinizde tek tek bireylerin milli ve manevi değerlerle yetişmesinde öncü olmuş bir davadır Milli Görüş.

Bu hareket içerisinde yer almış insanlar, büyük bedeller ödeyen, doğru bildiği değerler ve Hakk uğrunda günü gelmiş işkence görmüş, günü gelmiş zindanlarda hapsedilmiş, buna rağmen mücadele ve davaya adanmışlık örneği ortaya koymuşlardır.

Bugünlerde ‘Milli Görüş’ davasını sahiplenen ve bu mücadeleyi sürdürdüğünü iddia eden birden çok parti var.

Kamuoyu sıklıkla ‘hangisi gerçek Milli Görüş hareketinin devamıdır’ sorusunu yöneltirken, bu partiler cevapları her zaman büyük bir özgüven ve kendinden emin tavırlarla ‘tabi ki tek temsilci biziz’ cevabı veriyorlar.

Muhakkak ki bu davayı ve hareketi sahiplenmek isteyen ve devamını getirmek isteyenler olacaktır ama bu soruya gerçek cevabı verenler,  bu partileri yönetenler değil, halk ve parti tabanlarıdır.

Ayrıca Milli Görüş hareketini devam ettirmek isteyenler, bu mücadelenin parça parça değil birlik ve beraberlikle yapılacağını günü ve zamanı geldiğinde emin olun anlayacaklardır.

Bu hareketin temelini oluşturan milli ve manevi değerler, milli kalkınma ve kendi öz varlıkları ile büyümeyi önceleyen insanlar, hangi partide olursa olsun, hangi lideri kendine rehber olarak seçerse seçsin o kişi milli görüşe mensuptur ve milli görüşçüdür.

Nasıl ülkücülük ve devrimcilik gibi kavramlar bir parti ile sınırlandırılamaz ve sadece bir partinin tekeline bırakılamazsa,  Milli Görüş ekolü de bir partiye ve bir lidere hapsedilmeyecek kadar büyük değerleri kapsamaktadır.

Bu gerçekler ışığında bir kez de biz daha soralım, kim gerçekten Milli Görüşçü, hangi parti bu davanın mirasçısı diye…

Ben kim olduğunu bilmiyorum ama kim olmadıklarını çok iyi biliyorum. Sayalım…

Parti binasında haftalık rutin basın açıklamalarıyla kamuoyunun gündemini işgal edip halka dokunmaktan uzak olanlar değil,

Erbakan Hocanın Ayasofya’nın ibadete açılması başta olmak üzere inançlı kesimlerin önündeki tüm engellerin kaldırılması, milli savunma sanayi alanında önemli başarılar elde edilmesi, mazlum insanların yardımına koşulması gibi birçok hizmete şaşı bakan, Erbakan Hocanın tüm hayallerini tek tek hayata geçiren kadrolardan nefret edip, yıllarca Erbakan Hocaya ecel terleri döktüren siyasi parti ve kesimlerle kol kola ve gönül gönüle olanlar değil, 

Büyüğünden icazet, nasihat ve öneri almayıp gençliğin gururuna yenilerek kibir ve enaniyet gafletlerine düşenler değil,

Liderlik vasfını taşımayıp birlik ve beraberliği sağlamaktan uzak olanlar değil,

Şimdilik değilleri burada bırakalım ve bu yazı da konumuzla ilgili başlangıç olsun, devamını ilerleyen günlerde getirelim diyerek bir sonraki konumuza geçelim… 

***
Uzun süredir siyasi konularda istişareler yapıyor, büyüklerimizin tecrübelerinden ve küçüklerimizin fikirlerinden faydalanıyorum. Uzak yakın demeden tüm şehirlerdeki siyasi durumu takip edebildiğim kadar ediyorum. Bu kadar araştırmadan sonra ortaya koyabileceğim birkaç öneriyi ise sizlerle paylaşıyorum, hazır mısınız?

İktidarla başlayayım. Ne yazık ki burada durum benim için çok umutsuz. Zira bu yönde yaptığımız dostane tavsiye ve öneriler pek dikkate alınmıyor. “En iyisini biz biliriz” diyenlere de bir şey söylemek insanın içinden gelmiyor. 

İlimiz muhalefeti de oldukça alıngan olmakla birlikte aynı oranda istişareye ve fikir önerilerine açık durumda. Ancak ilimizde muhalefet hem dışta hem içte parça parça ve kendi halinde. Belki de biz böyle alıştırdık olamaz mı? Zaman zaman gönderilen basın bülteni ve açıklamalar ile klişe haline gelen esnaf ve vatandaş ziyaretleri dışında herhangi bir çaba göremiyorum. 

Daha büyük düşünmeniz gerekiyor sayın muhalefet! Bir araya gelmeniz ve öncülük etmeniz, sorunlara somut ve mantıklı çözüm önerileri sunmanız, takipçisi olmanız, büyük düşünmeniz ve büyük şeyler istemeniz gerekiyor. 

Bir eleştiri yaptık diye bir öneri yapamaz mıyım?

Benim düşüncem acil olarak Elazığ’ın büyük bir yatırımla kavuşturulması için mücadele verilmesidir. Bu yatırım da kromla ilgili olmalı. Şehrimizden çıkan krom hiçbir fayda sağlamadan dışarı gidiyor. Kromu Elazığ’da işleyecek bir ağır sanayi ve ortaya çıkan üründen, yeni ürünler üreten birkaç fabrika için tüm muhalefetin bir araya gelmesi lazım.

Bu konuda iş insanı Halis Yıldız’ın 10 yürekli ve girişimci insanın bir araya gelerek yüzlerce insana iş alanı oluşturacak bir kuruluş açma fikri ve projesi, yol haritamız olabilir.

Bir de sorum olacak, aylardır her parti ayrı ayrı aynı konuyla ilgili açıklama yaparken neden bir araya gelip şehrin STK ve medyasını da yanınıza alıp dile getirdiğiniz sorunların çözümü için takipçi olmadınız?

Her birinizin bu konuda iktidarı nasıl eleştirdiğinizi biliyorum ama eleştirdiğiniz konuda çözüm üretmemeniz ne kadar etik onu bilemiyorum?..
 

Yazarın Diğer Yazıları