Moderatörlüğünü yaptığım programda konuklarım Ülkem-İş Konfederasyon Başkanı Fatih ÖKSÜZ, Kamu Çalışanları Platformu Genel Başkanı Hüseyin KAHRAMAN ve ASM Grup Elemanı Büşra ŞAHİNER’di. Temsil ettikleri kamu çalışanlarının sorunlarını dile getiren Başkanların özellikle samimi olmaları ve mücadeleci bir yapı sergilemeleri örnek bir durumdur. Sendikacılık faaliyetleri sadece masa başında oturan ve sosyal medyada hayal gücü ile bir şeyler yapan bir STK değildir. Elbette sendikacılık sahada biz zatî aldığı kitle gücü ile hak aramak ve sorunları dile getirmektir. Yani başka bir deyişle sendikacılık takvim basmak, plaket vermek, lokantalarda boy boy yemek değildir…!
Bakınız yıllardır ülke gündeminde hiç düşmeyen ve düşme gibi bir durumu da olmayan kamu çalışanların sorunları var. Örneğin Sözleşmeli Personele kadro deriz ama yine aynı statüde alım yapılır, Geçici İşçi son deriz ama hala sahada geçici işçi alımı yaparız, statü sorunu var deriz ama hala işçi unvanı ile devam eder. Yani Sayın Çalışma Bakanımız Vedat BİLGİN’in dediğini gibi “ benim zamanında Devlet Demiryollarında geçici işçi vardı hala var ve bitmeyen bir geçicilik” der e haklı…!
Aslında madalyonun arka tarafını birde ASM yani Aile Sağlık Merkezleri halk arasında hala sağlık ocağı diye tabir edilen bu güzide kuruluşlarımızda çalışan personelleri genelde kadrolu biliriz. Özellikle sekretarya, kan alma, hemşire ve temizlik gibi personellerin çoğu kadrolu değildir. Burada görev yapan kişiler ASM Grup Elemanı ünvanı ile çalışmaktadırlar. İşin enteresan bölümü bu arkadaşların alımı, maaşı..vs Aile Hekimlerinin inisiyatifinde…!
1.900 TL’ye part time çalışan bir personeli bende programda ilk defa duydum. Hani genelde özel sektörde bu statüde çalışanlar vardır ama kamuda olması çok ilginç. Ben sorunun bu denli olmasının sebeplerini başta işini doğru yapmayan sendikacılara ve sonrasında bürokraside sorun çözen aklıselim insanların az oluşuna bağlıyorum. Bu şartlarda çalışan ve kamu yararına görev alan özelikle sağlık sektöründe pandemide hakkı ödenmez dediğimiz bu arkadaşlarımıza sahip çıkalım lütfen…!
Ayrıca Geçici İşçi arkadaşlarımızın da sorunları çözülüyor ve aldığım kulis haber ile birlikte önümüzdeki haftalarda bunun müjdesini Sayın Cumhurbaşkanımız açıklar diye umut ediyorum. Yine kitlerde çalışan taşeronların sorunlarını da geçici işçilerin meselesinin bitmesiyle birlikte başlayacağını biliyorum. Umarım kısa zamanda bu kardeşlerimizin de sorunları çözülür.
Son olarak belediyelerde çalışan ve belediye şirketine bağlı statüde çalışan arkadaşlarımızın da sorunları var. Örneğin İtfaiye, zabıta gibi tehlikeli kollarda belediye şirket personeli statüsünde çalışmasını doğru bulmuyorum. Yarın bir sorunla karşılaşınca aynen maden kazasında hayatlarını kaybeden kardeşlerimiz gibi bu arada Allah rahmet eylesin tekrardan sonra sorumlu kim diye aramaya başlarız. Bence sorumlular belli…!
Hülasa, kamu çalışanların sorunlarını saymakla bitiremediğimiz gibi bir tek avantajın işçinin halinden anlayan bir Çalışma Bakanı ve Cumhurbaşkanımız var olduğunu unutmamak lazım. Yeter ki sorunlar ve beraberinde çözümler akli selim kişilerden oluşsun yoksa bu sorunlar bitmez velhasılıkelam…
