Malum yaz aylarında tercih edilen izin programları çerçevesine naçizane bende dahil olarak aranızdan bir süre ayrı kaldım. Tabi bu süreç içerisinde farklı illere yaptığım ziyaretlerin içerisinde özellikle İstanbul’u sizlere anlatmak istiyorum. Tabi İstanbul'u biz gördük diyenlerinde hassaten okuyacaklarını düşünerek yoğun nüfus ve trafikten ziyade mimari açıdan birkaç kelamım olacak…
Önce Mimar Sinan’dan bahsetmek isterim. Aslında mimarlığının yanı sıra çok fazla savaşa katılmış olan Mimar Sinan Moldova seferindeyken Prut nehrinin üzerine onüç günde kurmuş olduğu köprüyle Kanuni’nin takdirini kazanan biridir. 84 cami, 57 medrese, 53 mescit, 48 hamam, 8 köprü, 3 darüşşifa, 20 kervansaray, 17 imaret, 8 mahzen, 35 saray, 22 türbe, 7 darülkurrave 5 su yolu kemeri olmak üzere 364 eseri bulunmaktadır.
Batının daha yeni keşfettiği depremle mücadele kapsamında yapılan binaların aslında Mimar Sinan çok öncesinden bu konuya imzasını atmıştır. Öncelikle sağlamlığın ilk şartı doğru zemin, doğru temel olduğunu savunmuştur. Süleymaniye devasa boyutlarına rağmen yapılışının üzerinden geçen 5 asırda 15'i 5.5 şiddetinin üzerinde olan 89 depremden hiç hasar almadan çıktı ve sadece 4 kez restore edildi…
Şimdi bunları neden anlatıyorum diyeceksiniz, yahu biz neden ecdadımızdan doğru olanı örnek almadık? İstanbul bina çöplüğü ve mimarı açıdan sıfır…!
Ayrıca çürük ve ucuz işçilik ile birlikte belediyelerin peşkeşleri ve en önemlisi ahbap çavuş ilişkileri sonucunda çarpık kentleşmeyi görmemek mümkün mü? Tabi burada parmakların sayısı kadar denilecek işinin ehli insanlarının da hakkını inkâr etmeyelim!
İstanbul bugün, yarın deprem olacak uyarıları aslında asırlar öncesi depremin tam orta merkezi olduğunu unutmamak gerekir. Böylesine riskli olan bölgeye nüfus yoğunluğunu taşımaya hiç gerek yoktu ki birde bunun üzerine gecekondular sonrasında deniz kumu ile yapılan inşaatların adresleri ve sorumluları gayet açık nettir. Aslında anlatacak çok şey varda…
Hülasa, İstanbul’da beklenen depremin umarım Yüce Yaradan göstermez yoksa bu işin bilançosunu düşünmek bile keşmekeş velhasılıkelam…
