Sözlükte “Ali’ye mensup” anlamına gelen kelimenin çoğul şekli Aleviyye ve Aleviyyûn’dur. Hz. Ali soyundan gelenler manasında kullanılmış olup özellikle Hasan ve Hüseyin’in neslinden olanlar için şerif, seyyid, emîr gibi lakaplar yanında Alevî nisbesi de kullanılmaya başlamış ve bu husus daha sonraki devirlerde devam etmiştir.
Buraya kadar sanırım kimsenin itirazı yoktur zaten olamazda…!
Asırlardan beri kardeşçe yaşayan bu güzel ülkemde maalesef art niyetli insanların araya nifak sokmalarını da görmemezlikten gelemeyiz ve unutmamak gerekir ki, araya bozgunculuk sokan beyinsizler hiçbir zaman emellerine ulaşamamışlardır…
Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında malum pek çok sanatçı ve fikir insanını maalesef birilerin hazırladığı tezgâhta 33 yazar ve düşünür ile birlikte 2 otel çalışanının yangında vefat etti. Bu saldırıyı yapmak isteyenlerin art niyetli hedeflerine gerek Alevi kardeşlerimizin gerekse Sünni kardeşlerimiz soğukkanlı davranarak kötü emellerine ulaşamadılar.
Tarihte bu beyinsizlerin dönem dönem sahneye çıktıklarını görsek de bu aklı kıt kişi ve kişilerin en güzel tokadı elbette vatanını, bayrağını seven yiğitlerden gelmektedir…
Geçtiğimiz günlerde Cemevleri’ne yapılan saldırıların yine sahneye çıkan sütü bozukları gördük ama devletin üst kademesi başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önce Hüseyin Gazi Dergahı’nı ziyareti, ardından da Hacı Bektaş-ı Veli anma etkinliklerine katılması her ne kadar Muhalefet ve bazı Alevi örgütleri seçim hamleleri olduğunu belirtseler de ben böyle olmadığı kanısındayım.
Tablodaki ziyaretlerin amacı, seçimler öncesinde, “Alevi-Sünni” çatışması üzerinden kargaşa çıkarmak isteyenlere mesaj vermektir. Çünkü Alevi –Sünni çatışması üzerinden Türkiye’ye yönelik bir oyunun sahnede olduğu aşikârdır. Bunun sebebi ise başarılı bir şekilde yürütülen PKK mücadelemiz. Terör örgütleri ciddi darbe alarak gerilemeye doğru giderken elbette birileri Alevi meselesine çomak sokması ise şahsen hiç garipleşmediğim biri durumdu.
Cumhurbaşkanımızın bu tabloyu iyi görmesi ve toplumsal huzuru sağlamak için, bir devlet başkanının yapması gerekenin yaptığından ötürü kendilerine teşekkürlerimi iletiyorum. Toplumun her kesimin kendi üzerine düşen duyarlılığı göstermesini ve beyinsiz oyun kurucularına fırsat verilmemesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Hülasa Peygamberimizin buyurduğu gibi: “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar” mesele o ki; gelin birbirimizi sevelim ve sayalım velhasılıkelam…
