‘Annemin Düşleri’ okuduğum son kitabın ismi; bu bir şiir kitabı, bu kitabın şairi Muhammet Yalçın Azizoğlu;
İlk kapakta yeşil zemin üzerinde siluet halinde yer alan kadın resmi ile muradın eşiğinde bekleyen biri gibi okuyucu tarafından algılanan tablo; vefalı bir şair evladın, dramatik anlatımı ile bir anda hüzünle stop ediyor insan.
Genç şairimiz bu eserini; Otuz dokuz yaşında kaybettiği merhume annesine ithaf ettiğini kitabın arka kapağındaki dip nottan anlıyoruz
“Özgürlük afakı sarılmış
Esaret halkaları ile
Voltalarım uzanır kentten kente
Bir o yüreğe bir bu yüreğe
Gitme,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,”
Şairin taze heyecanın izini dizelerinde izlemek olanaklı, dolu bir yürek ürünü izlenimi vermede kitabın duygu eksikliği söz konusu değil, çevrilen her sayfa akış trendinin kalbe yönelimini kolaylaştırıyor.
Şair yer yer alıntı yapmış, alıntı kaynağı, bana göre; Mevlana’nın 700 yıl önce söylediği “yeni bir şeyler söyleme zamanı geldi cancağızım” yeni bir şeyler söyleme çabası birçok şiirinde göze çarpıyor.
“Gelecek ve dili geçmiş zamanlarda
İster uzak coğrafyalarda ister kara Afrika’da
Acısını yutkunup çile çeken anneler
Ben yaşadıkça unutmayın ki onlar benim annemdir”
İstatistikler bize alarm veriyor, İngiltere, Fransa’da kitap okuma oranı %17 bizde ise; bu oran %001 bu hazin tabloyu düzeltmek bizlere düşüyor.
Şair en azından bu alanda ödevini fazlasıyla yapmış, bana göre bir kitap yazmak için, o kitaptaki her dize, satır sayısınca kitap okumak gereklidir. Kaldı ki, şiir kitabı şair olmayı gerektiren bir olgunun ürünü üstelik.
114 sayfadan ibaret olan bu şiir kitabında şiirlerin biteviyeliği ihlal ettiğini çok net bir şekilde görüyoruz. Nitekim Göğün Göksüne Baş Koydum, Say Ki İstanbul Sensin, Madımak ve Başbağlar, Anastasia, Titreyen Adımlarla Sehpaya Yürüyen Piçe, Aşk Düşer Kiraz Ağacından, Az Ötesi Irak, Eksik Kaldık Baba, Gül Benizli Dayıma kadar; çok farklı temaları şiirlerine davet eden şair; tek düzeliği örselemiş bayağı.
Kitabında bir haiku denemesine yer veren şair; yine bu şiir kitabında; ANNE KUCAĞI BOŞ KALDI, ANNELER GECE AĞLAR, ACI ÇEKEN ANNELER, diye üç şiir yer almakta.
Eleştiri kültürünü geliştirmeye nazım geçen bu genç şairimize; kısa bir serzenişle arz edeceğim.
Benim takip ettiğim kadarıyla; poetikası olan tüm şairler Anne temalı bir şiir mutlaka yazmışlardır, şairimiz bu şiir kitabında içinde anne kavramı geçen gerçi üç şiiri var ama.
Ben ikinci şiir kitabında ANNE isimli yeni bir şiiri ile okuyucuların yüreğini avuçlayacağına inanıyorum, bu inancım şairin muhayyilesinde mündemiç.
Şair Muhammet Yalçın Azizoğlu’nun; ‘Annemin Düşleri’ isimli şiir kitabında yer alan sevdiğim bir şiiri ile selamlıyor, sınırsız başarı ve sayısız okuyucuların beklediğinden emin olması dileğimle;
TRABZONDA DÜŞLER
Şimdi senle Ganita’da demlenmek vardı
Uzun sokakta el ele göz göze delice
Meydana doğru yürümek
Oradan yokuş aşağı salına salına
Çömlekçiyi pas geçip, hırçın denizin sahiline demir atmak
Vardı
Geçmişken üstümüzden dünyanın gamı kederi
Ve son uçak
İşte o an bir cigara yakacaktık, yüzümüzü Soçi’ye doğru
Dönmüşken
Ah ah hangi yosma icat etti bu hasreti
Sen kokan memleketinde sen diye yanarım buram buram
Ayasofya sessiz, Of çekilmez şimdi
Akçaabat tepesinde yağmur çiseler
Foroz’dan meltem eser nemli nemli
Dertleşiyor Beşirli sahilinde birkaç sevgili
Her yanı sen kokar bu kent her yanı senden izler
Bir cigara gölgesinde büyür bu kentte düşer.
Muhammet Yalçın AZİZOĞLU…