E.Eren KURNAZ

KAHVE KÜLTÜRÜNDEN BAŞKAN KAVGALARINA

E.Eren KURNAZ

     Hani bir laf vardır ya, nasılsanız öyle yönetilirsiniz diye... Çuvaldızı kendimize batıralım ve öz eleştiri yapalım sonra da devam edelim. Dün gece Kanal Fırat'ta Maraton canlı yayınına Elazığ Spor Kulüp Başkanı irfan Yumakgil katıldı ve Elazığ tarihinin en rezil konuşmaları,en bel altı üslupleri , en çaresizlikleri ve en büyük vurgunları konuşuldu. Oysaki biz bu yönetime başlarken dedik ki; hiç kimse ile kavga etmeyeceğiz, geçmişi kurcalayıp Elazığ Spor'un vizyonunu kirletmeyeceğiz. Öyle değil miydi İrfan Başkan? Siz ne yaptınız, daha bir ayınız dolmadan, gazetecilere küfürler, saldırılar, taraftarlar ile kavgalar..... Dün konuşulan konuları herkes biliyor İrfan Başkan, orada gizli saklı kalmış bir konu yoktu. Biz bu yönetime gelirken bunları bilmiyor muyduk? Madem ki bunları dile getirmeye karar verdiniz, birincisi insan biraz çalışır konulara hakim olur haklı iken haksız duruma düşmez. İkincisi kahve ağzı ile değil Elazığ Spor kulüp Başkanı kimliği ile uygun üslup ile konuşur. Kim telefon ile bağlandıysa yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali sizi yerden yere vurdu. Birilerini suçlayacaksanız, eliniz, diliniz ve dosyalarınız güçlü olacak, eğer bu vizyon yoksa, yeterli gramer yoksa kendinizi ve Elazığ Spor'u bu durumlara düşürmeyin. Elazığ Spor'u maddi olarak bu duruma düşüren Akın Şatıroğlu ve Selçuk Öztürk karşısında bile haksız durum düştünüz. Bağlantıların öncesi ve sonrasında ağız değiştirdiniz. Evet kabul etmek lazım, Akın Şatıroğlu ve Selçuk Öztürk, Hayrettin Karamazı'ndan sonra  Elazığ Spor tarihinin en parlak sportif başarılarını elde etmişlerdir ancak mali olarak kulübü çok borçlandırmışlardır. En fazla borçlanma bu Başkanlar döneminde gerçekleşmiştir. Kat kat artan borçlar en fazla Şatıroğlu yönetimden Öztürk yönetimine geçişte olmuştur. Öztürk yönetiminin de hangi paralarla hangi oyuncular ile anlaştığı ortadadır. Öztürk yönetiminin anlaşıp ödenmeyen borçlarla oluşan futbolcu, teknik heyet ve personel alacakları şimdi Elazığ Spor'a kambur olmuştur. Ayrıca Sedat Karataş'ı pofpoflayıp, Cengiz Gülaç ve Veysi Şimsek'e, iş bilmiyor, yolsuzluk yapıyor suçlamaları ile ne yapmaya çalıştığınızı siz hariç kimse anlamadı. Herkesin diline düşen İrlandalı sözcüğü ile yeni yeni hedefler tayin etmek yerine transfer tahtasını açmak gerekmiyor muydu? Yada açık açık çıkıp taftayı açmayacağız-açamıyoruz deyip yolunuza devam etmek dürüstlük değil miydi? Suçu başka yerlerde aramaktansa, o gün ki toplantıyı basına sızdıranı araştırmak, bulmak ve ifşa etmek dürüstlük değil miydi? Ayrıca Elazığ Spor Başkanı kimliği ile bu bilgileri açıklamak, hedef şaşırtmaktan, suçlu aramaktan kendini aklamaktan  başka bir şey değildir. Şu an çözüm merkezindeki kişi olarak, çözüm bulmak yerine eski defterleri açıp suçlu bulmak kolaycılıktır. Zor değil şunu açıklamak, bizim paramız ve masa başı gücümüz yok. Mevcut borçları ve davalık dosyaları tek başımıza çözemeyiz. Parayı da avukatları da aklı da başkası versin biz Başkanlık yapalım. Bazen sadece dürüstlük, doğruluk yeterli gelmiyor maalesef, gerçi doğruluk konusu da biraz meçhul!!! Belediye Başkanı ile de, Vali ile de görüşmelerde bende bulundum, bulunmadığım Ankara ve Bodrum görüşmelerinin de detaylarını biliyorum. Neden destek verilmediğini kendi yönetiminize ve Elazığ halkına anlatmadınız? Kimden, neden çekiniyorsunuz yoksa perde arkasında bürokrasi ile kötü olmama gibi bir amacınız mı var? Yoksa bilmediğimiz başka bir bir şey mi var? Canlı yayında Belediye Başkanı adayımız İrfan Yumakgil'dir demedi mi? Siz, Mehmet Ağar takımı almamı istedi demediniz mi? Peki Mehmet Ağar veya Belediye Başkanı veya millet vekilleri şu ana kadar ne kadar maddi destek verdi yada vermedi çıkıp açıklamak zor mu? Eğer zor ise siz bu takıma zarar veriyorsunuz. Çünkü sizin de o maddi gücünüz yok. Bunlar gerçekler, ya o söz verilen destekleri alıp bu takımı borçlardan temizleyin yada lütfen yapamıyoruz deyin çekilin. Canlı yayınlardan bu takımı tüm Türkiye'ye rezil etmeyin. Bu takım şerefi ile küme düşsün, tekrar ayağa kalkmasını bilir evelallah.

Yazarın Diğer Yazıları