Terörle Mücadele Sonuna Kadar Sürecek !

Ülke olarak zor bir süreçten geçildiğini ve terörle mücadelede büyük bedeller ödendiğini belirten  Milli Savunma Bakan Yardımcısı Av

Terörle Mücadele Sonuna Kadar Sürecek !
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ülke olarak zor bir süreçten geçildiğini ve terörle mücadelede büyük bedeller ödendiğini belirten  Milli Savunma Bakan Yardımcısı Av. Şuay ALPAY, “Büyük acılar yaşıyoruz, terörle mücadelede çok büyük bedel ödüyoruz.  Önümüzde bir taraftan manevi diğer taraftan maddi bir ağır tablo var. Manevi olarak Türkiye’nin bir defa parayla ölçülemeyen şehitlerimiz, gazilerimiz var. Bunların parayla hesap edilmesi, telafi edilmesi mümkün değil. Şehitlerimiz bu ülkenin manevi mimarlarıdır ve onların geride bıraktığı emanetlerimizdir. Bunda hiçbir tereddütümüz  yok” dedi.

Maddi olarak terörle mücadelenin Türkiye’ye maliyetinin  500 milyar doların üzerinde olduğunu söyleyen Av. Şuay ALPAY, “Türkiye’nin 2016 yılı bütçesinin 500 milyar Türk lirası olduğunu düşünürsek bugüne kadar 3 Türkiye bütçesi büyüklüğünde bir rakamı terörle mücadele uğruna harcamışız.  Bu ülkenin insanına hizmet olarak dönecek bu para terörle mücadele alanında harcanmıştır. Ekonomik kayıplarımız ticarette olmamız gereken noktanın dışında kalışımız gibi  ölçülebilir rakamları bunun dışında tutuyoruz. Onu da dahil edersek yaklaşık 1 trilyon dolar zararın olduğunu söyleyebiliriz. Ödenen bedel , şartlar ne olursa olsun biz terörle mücadeleye devam edeceğiz. Terör örgütünün kendisi, uzantıları bu aziz topraklarından defolup gidinceye kadar mücadelemiz kararlılıkla devam edecek” dedi.

 

Aziz Milletimiz Büyük İşler Yapıyor

Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada yüzyıllardır jeopolitik konum, jeostatik tarafı itibarıyla ve sahip olduğu tarihin ve insanlığın ona yüklediği misyona bakıldığında çok büyük bir iş yaptığını kaydeden  ALPAY, “Osmanlı ve Selçuklu müktesebatına sahip bir imparatorluğun bakiyesiyiz ve medeniyet temsilcisiyiz. Öyle olunca da yükümüz çok daha ağır, misyonumuz çok daha kıymetli ve buna görede çizdiğimiz vizyon çok daha geniş ve anlamlı oluyor. Öyle olunca da başınız beladan kurtulmuyor. Hiç kimsenin işine karışmadan Anadolu coğrafyasında hayatınızı sürdürecek olsanız belki çok fazla problem yaşamaz bu kadar saldırıya maruz kalmaz, içeriden ve dışarıdan bu kadar alçakça, haince saldırıların muhatabı olmazsınız” dedi.

Türkiye’nin Başarısıyla Övünen Milyonlar Var

 Öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik  hak ettiği müreffeh  yaşam şartlarını sağlamayı taahhüt ettiklerini ve bunu  yerine getirmek gibi bir zorunluluklarının olduğunu ifade eden  Av. Şuay ALPAY,  “Bununla birlikte  bize komşu coğrafyalarda Balkanlarda, Ortadoğu’da, Kafkasya’da ve Ön Asya’da, gözünü Türkiye’ye dikmiş ve Türkiye’nin başarısıyla gururlanan, övünen, umut bekleyen, Türkiye üzerine düşeni yaptıkça umutlanan bir coğrafya var. Dünya bunu görüyor,  biraz da başımıza gelen felaketlerden bir nedeni de budur” diye konuştu.

Türkiye’nin Abilik Yapmasını Kabullenemiyorlar

Milli Savunma Bakan Yardımcısı Av. Şuay ALPAY, büyük devletlerin ve Batılıların emperyalist emellerle Türkiye'nin ayağa kalkmasını, gücünü arttırmasını ve Türkiye'nin etrafına abilik yapmasını asla kabullenemediklerini ifade etti. Türkiye’ye diz çöktürülmeye çalışıldığını söyleyen ALPAY, “Bununla ilgili bir sürü ellerinde enstrümanlar var. Türkiye'nin başına terörü musdigerat ediyorlar. IŞİD'i kendileri üretti ve IŞİD üzerinden Türkiye'ye zarar vermeye çalışıyorlar. Bir sözcü çıkıp PKK ve PYD arasındaki işbirliği bir tarafta bütün dünyanın gözü önünde itiraf ederken, aynı devletin bir başka sözcüsü çıkıp bu işbirliğini red edebiliyor. Bir diğer taraftan da Türkiye'nin bölgede sınır komşuları olan ülkelerdeki iç karışıklığı tetiklemek suretiyle Suriye ve Irak’ta olduğu  gibi Türkiye'nin başına bela oluşturuyorlar. Bütün bunların yanında Türkiye, maalesef paralel yapı gibi çok ahlaksız ve alçak bir yapının saldırısına maruz kalıp onlarla mücadele ediyor. Dolayısıyla hem paralel yapıyla hem bölgesel güçlerle ve Suriye'deki  Esad rejimi gibi zalim rejimlerin ürettiği problemlerle uğraşıyor” dedi.

 

Cumhurbaşkanımız Bu Ülkenin Umudu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın bu ülke ve coğrafyanın umudu olduğunu söyleyen  ALPAY, “Sayın Cumhurbaşkanımız samimi bir mümin. Çok cesur bir yürek, yerli ve milli bir insan.  Dolayısıyla sahip olduğu imkanın, gücün ve kendine biçilen tarihi misyonun farkındadır.  Bunun içinde bu kararlılık ve azimle bu vakarla davranıyor” dedi.

 

Savunma Sanayii, Kalkınmanın Ana Dinamosu

 

Savunma sanayisinin, dünyadaki büyük devletlerin yaptığı gibi ekonomik kalkınmanın, büyümenin ve sanayileşmenin de ana dinamosu olduğunu ifade eden Milli Savunma Bakan Yardımcısı Av. Şuay ALPAY, “Türkiye de bu modeli tercih etmiş durumdadır. Türkiye bu yöntemle ekonomisini, sanayisini kalkındırmaya çalışıyor. Şu anda savunma sanayimizin portföyünde bulunan bitmiş ya da devam eden projelerin parasal büyüklüğü 35 milyar dolar civarındadır. Amfibi hücum gemisi yapımına geçtiğimiz günlerde başlanıldı. Bunun yanı sıra insansız hava araçlarımız, Atak helikopterimiz TSK envanterine eklendi. MİLGEM dediğimiz 2 savaş gemisi deniz kuvvetlerinin envanterine teslim edildi. Dünya Türkiye’nin savunma sanayi alanındaki özgün projelerini  ürünlerini takip ediyor” diye ifade etti.

Savunma Sanayisinde Dışa Bağımlılıktan Kurtulmamız Lazım

Türkiye savunma sanayinde dışa bağımlı olmaktan kurtulamazsa  ekonomik büyümenin gerçekleştirilemeyeceğini aktaran  ALPAY, “Terörle mücadelede yeterince elinizde yerli özgün silahınız  yoksa  bu konuda büyük sıkıntı yaşıyorsunuz. Bunu Türkiye ilk defa 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sayesinde test etti.  Harekat sırasında Nato ülkeleri dahil Türkiye’nin barışçıl amaçlarla yapmış olduğu bu çıkarmanın sonuçlarını ortadan kaldırabilmek için Türkiye’ye ekonomik ambargo uyguladılar. 1974 ekonomik ambargosu bize savunma sanayinde bir devrim niteliğinde meseleyi hayata geçirmek için bir fırsat vermiş oldu. Daha sonra terörle mücadelede, ulusal güvenlik meselelerimizde bize silahlı mühimmat sağlamış olan ülkelerin sınırlandırmalarıyla karşılaştık. Biz bu acı tecrübeleri yaşadıktan sonra tabir yerindeyse aklımız başımıza geldi” diye aktardı.

2004’ten Sonra Türk Savunma Sanayi  Atağa Geçti

Av. Şuay ALPAY 2004 yılından sonra Türk savunma sanayinin  atağa geçtiğini  belirterek şöyle konuştu: “Bize ait olan ürünlerin ortaya çıkması ve Ar-Ge  çalışmalarının önünün açılması için büyük düzenlemeler yapıldı. Şuan hamd olsun kendi uçağını, tankını, helikopterini yapmaya başlayan, kendi uydusunu gökyüzüne fırlatan, milli piyade tüfeğini yapmış ve bunun seri üretimine başlayan, dünyada savunma sanayinde ilk 100 içerisinde birkaç tane şirketi olan  dünyanın büyük bir dikkatle takip ettiği bir güç haline geldik. Dolayısıyla bu kurumda bakan yardımcısı olarak görev almak ve bu ürünlerin gelişmesine katkı sağlamak bizim için çok büyük bir onur. Türk savunma sanayinde ortaya çıkan fotoğraf yarınlara daha mutlu ve güvenle bakmamızı sağlıyor.”