TBMM'de Devrim!

Türkiye Büyük Millet Meclisi ile TÜBİTAK'ın birlikte yürüttüğü Tutanak Bilgi Sistemi Projesi'ne göre yapay zekâ, artık milletvekillerinin yapacağı konuşmaları yazıya dönecek.

TBMM'de Devrim!

Mecliste yapılan her konuşma ve komisyon oturumu, titizlikle kaydedilir. Bu kıymetli kayıtların tutucusu olan stenograflar, yakın bir gelecekte yapay zeka ile desteklenecekler. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve TÜBİTAK işbirliğiyle hayata geçirilen Tutanak Bilgi Sistemi Projesi, yapay zekânın konuşmacıları tanıyarak sözlerini yazıya dökeceği bir dönemi başlatıyor.

TBMM'de Kayıt Tutmanın Tarihi

TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanı Muhsine Çevik, birimlerinde 99 stenografın görev yaptığını belirtti. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinden itibaren meclis kayıtlarının tutulduğunu hatırlatan Çevik, Meclis'in 27. döneminde toplamda 1073 toplantı düzenlendiğini ve bu süreçte 312 bin 402 sayfa tutanak oluşturulduğunu vurguladı. Yürütülen çalışmaların toplam süresi ise 8 bin 974 saat 44 dakikayı buluyor.

Yapay Zeka ile Sözler Kağıda Dökülüyor

Yaklaşık 1,5 yıldır devam eden Tutanak Bilgi Sistemi Projesi hakkında bilgi veren Çevik, "Tutanak Bilgi Sistemi'nde, konuşmacı sözlerini sarf ettikten sonra stenograflarımız artık uzman bir titizlikle çalışarak metni yazıya dökecekler. Döküm işleminden sonra, bilgisayar uzmanımız kontrol edecek, ardından başkan yardımcımız. Birleştirme işlemi artık memurumuz tarafından değil, ortak kelimeyi bulup birleştiren sistemimiz tarafından yapılacak. Bu sistem sayesinde, konuşmacının sözleri doğrudan kağıda dökülecek ve aynı zamanda konuşmacıyı tanıyacak. Bir vekilimiz kürsüye çıktığında, ismini açacak, sesini tanıyacak ve konuşmasını devamında yazacak." şeklinde konuştu.

İnsan Dokunuşu: Stenografların Önemi

Ancak, tartışmaların anlamını kavramada yapay zekanın yeterli olmadığını belirten Çevik, bu noktada insan stenografların hizmetlerine hala ihtiyaç duyulacağını vurguladı. Stenograflar, özel bir klavye kullanarak sözcükleri gerçek zamanlı olarak yazıya döküyorlar. Bu özverili çalışma, teknolojinin yanı sıra insan dokunuşunun da önemini ortaya koyuyor.