Suç Kimde?

“Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu'nun elinde de yok, her bir seçmeni, ilk kez sandığa gidip oy kullanacak seçmenleri de biliyoruz, evlerini, adreslerini de biliyoruz, doğum yerlerine de bakıyoruz. Suriye doğumlu, Afganistan doğumlu, hepsine bakıyoruz, dolayısıyla kimlere vatandaşlık verildiğini de oradan çıkarabiliyoruz. Şu anda öyle bir tehlike görünmüyor, veriler var, kaç yabancının oy kullanacağını biliyoruz, 400-500 bin kişi gibi yüksek bir rakam yok, öyle bir rakam geldiğinde onu hemen kamuoyuyla paylaşırız zaten. O konuda çok duyarlıyız.” Açıklamasına yer vermiştik. 

Başta fondaş medya olmak üzere göçmen karşıtı çevrelerinin yalan-yanlış bilgi ve rakamlarına tokat gibi gelen ve Ak Parti’nin bu noktada elini güçlendiren Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasına ilginç tepki ve yorumlar geldi.

Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasına bir tepki de Ak Parti eski Milletvekili Ejder Açıkkapı’dan geldi.

Açıkkapı sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu YSK’nın elinde bile olmayan bilgilerin kendilerinin elinde olduğunu ifade ediyor.

Bu söz çok su götürür…

Kılıçdaroğlu tehlikeli sularda yüzüyor…”

Öncelikle şunu peşinen söyleyelim ki yanlış anlaşılma olmasın. Ejder Bey’i hem siyasi yönü, hem insanlığı hem erdemi hem de vefa yönüyle diğer siyasilerden farklı tutar, farklı görür, kendisine sevgi ve saygı duyarız.

Ejder Açıkkapı’da son yıllarda bazı siyasilerde göremediğimiz Ak Parti’nin samimiyeti, dürüstlüğünü ve açık sözlülüğünü kendisinde görüyoruz.   

Zaman zaman kendi partisindeki siyasilere yönelik atarlı paylaşımlar yapsa da genelde Ak Parti’nin hizmet ve misyonunu öne çıkaran paylaşımlarla sosyal medyayı sıkça ve özgün metinler yazarak kullanan Açıkkapı’nın Kılıçdaroğlu’nun seçimlerde oy kullanılacak göçmen sayılarına ilişkin paylaşımda ortaya koyduğu argümanlara bakarak şu yorumları yapmak mümkün.

1-Kılıçdaroğlu eğer YSK’ya bile ulaşmayan göçmen seçmen sayısını öğrenmişse bu O’nun hatası değil hatta başarısıdır.

2-    Kılıçdaroğlu’nun seçmenlerle ilgili bilgiyi öğreneceği yer zaten YSK değil, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğüdür.

3-TC vatandaşı olup da oy kullanma yaşı gelmiş kişilerin listesini YSK’ya bildiren Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğüdür.

4-YSK; kendisine gelen listelere yönelik her bir vatandaşa “seçmen bilgi kağıdı” hazırlamak ve adrese göndermekle mükelleftir. Yani güncel seçmen bilgilerinin resmi adresi, YSK değildir.

5-Kılıçdaroğlu’nun ana muhalefet partisi olarak bu bilgilere kolaylıkla ulaşma imkânı vardır.

6-Bu bilgilere ulaşma şansı ve yolları kapalı olması halinde bile bu bilgiler Kılıçdaroğlu’na gidiyorsa bunun hesabını Kılıçdaroğlu’dan önce bilgileri sızdıran Ak Partili bürokratlardan sormak ve  izini sürmek yerine  töhmet altında bulunup “tehlikeli sularda yüzmekle” itham etmek ne kadar doğru?

7-En önemlisi de Kılıçdaroğlu’nun verdiği bilgi, bu konuda en çok eleştiri alan Ak Parti’yi rahatlatırken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun verdiği bilgilerin doğruluğunu teyit edip, bu konuda eleştiri yapan çevreleri boşa çıkartıp Cumhur İttifakına artı olarak yansırken, Ejder Açıkapı’nın bu gerçeği fehmedememesi, siyasi öngörüyle ne kadar bağdaşır?

Bu ve benzer soruları uzatmak mümkün. Ancak ortada Kılıçdaroğlu’un açıklamalarıyla Ak Parti’ye büyük bir kıyak geçilmişken bunu eleştirmek, Ak Partili bürokratların kendilerine yer yapmak ve Kılıçdaroğlu’na yaranmak amacıyla bilgi vermeleri gerçeğini es geçip, farklı yerde bir günah keçisi aramak çok insaflı ve reel bir değerlendirme olmadı gibi.

Başta da söylediğimiz gibi Ejder Açıkkapı bizler için özel ve önemli bir dosttur. Bu dostluğumuz baki kalmak şartıyla bu konuda bizim görüşlerimiz de budur. Bizlerin yanlış anladığımız bir konu varsa da onu düzeltmekten de asla sarf-ı nazar etmeyiz.