Şehri Sahiplenen Siyaset

24 Ocak 2020 depreminde ciddi yıkımlar ve kayıplar yaşayan Elazığ'ın afet kapsamına alınması taleplerinin dillendirildiği günleri bir hatırlayalım.

Şehri Sahiplenen Siyaset
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bu talebi ifade edenler zaman zaman kanun bilmezlikle, bürokrasi bilmezlikle ve hatta zaman zaman ihanetle itham edilmişti.

Oysa bu görüşü dillendirilenlerin hepsi de memleketin has evladı ve Elazığ sevdalısı isimlerdi. Onları bir bardak suda boğmaya kalkmakla kalmadık bakanların huzurunda itibarsızlaştırdık ve tukaka ilan ettik.

Şimdilerde durum çok farklı oldu. O gün için “yok böyle bir şey” diyenler, bugün süreci bizzat yönetiyor ve yetkililerden bunun olması noktasında ısrarcı oluyor ve sonuca ulaşılmak üzere olunduğu açık yüreklilikle ifade ediliyor.

Oysa 2020 depreminde daha çok yıkım ve vefatımız vardı 6 Şubat depremlerine göre.

O gün daha bir elimiz güçlüydü ve afet bölgesine girmekle ilgili gerekçelerimiz bugün daha az.

Ama önemli değil. Üç yıl önceki sahipsizliğimizi birden bire sahiplenmeye ve hatta baskın bir talebe dönüşmesi, ilimiz siyasetinin geldiği noktayı göstermesi açısından önemli.

Bu günlerde muhalefet siyasilerinde ve STK’lardan önce Ak Parti Milletvekili Metin Bulut bu görevi omuzlamış ve en etkili mercilere ulaştırarak sonuç almak için gayret gösteriyor.

Sonucu olumlu olacak bu girişimlerin olumsuzlukla sonuçlanması elbette iyi olmaz lakin siyasilerin şehri ve insanının bu denli sahiplenmeleri geç kalınmış olunsa da halkımızın siyasilerden umutlarını kesmeye yakın bir döneme denk gelmiş olsa da bizce değerli bir duruş ve önemli bir gelişmedir. 20 yılın sonunda gelinen bu nokta ve şehrin menfaatlerini amansız ve cesurca savunmayı görmezden gelemeyiz.

Umarız bu gayretlerden sonuç alınır ve “ne efsunlar imişsin sen ey afet bölgesi” diyerek bu yasanın ne getirip ne götüreceğini görmüş olacağız.