Prof. Dr. Göktaş: 'Vakfımızı Kuruyoruz'

Geçtiğimiz günlerde Hakimiyet Gazetesi Köşe Yazarı Eğitimci Yazar Bedrettin Keleştimur’un İş İnsanı Halis Yıldız ile Elazığ Kahveciler ve Kıraathaneciler Oda Başkanı Ferhat Evsen’in öğrencilere destek olunması amacıyla başlattığı yardım kampanyasından hareketle gündeme getirdiği “Güvenilir bir vakıf ihtiyacı” Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş’ın öncülüğünde hayata geçiyor.

Konuyla ilgili Hakimiyet Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Göktaş, geçmişte üniversitenin böyle bir vakfının bulunduğunu, vakfın son başkanının kendisi olduğunu belirterek Fırat Üniversitesi tarafından kurulacak vakfın çalışmalarında sona gelindiği bilgisini verdi.  
Rektör Prof. Dr. Fahrettin Göktaş aynı zamanda 10 Ekim 2022 tarihinde Fırat Üniversitesi’nin Sağlık Bilimleri alanında yılın en iyi doktora ödülünü alacağı müjdesini verdi.

Diş Hastanesi ve Fakültesinin yapım işi ile Fırat Üniversitesi Hastanesi’nin dış cephe yapım işi konusunda önemli bilgilerinde yer aldığı, açıklamadan öne çıkan başlıklar  şunlar:

 “VAKIF OLMADAN DESTEK ALINAMIYOR”
Üniversitelerin de diğer kamu kurumları gibi doğrudan vatandaştan para toplama yetkisi olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Göktaş, şunları söyledi: “Üniversitelerin ya da kamu kurumlarının doğrudan vatandaştan para toplama yetkisi yok ancak üniversiteler için konuşacak olursak eğer üniversite bünyesinde bir vakıf kurulursa o zaman insanlar o vakfa destek olmuş olur. Vakfa yatırılan paralar da bir şekilde üniversitelerde örneğin sosyal yardım konularında öğrenciler için harcanabilir.”

“KAPANAN VAKFIN SON BAŞKANI PROF. DR. GÖKTAŞ” 
Geçmişte Fırat Üniversitesi’nin bir vakfının bulunduğunu hatırlatan Rektör Prof. Dr. Göktaş: “Bizim üniversitemizde de geçmişte bir vakıf varmış aslında. Daha sonra o vakıf zamanla kapanmış hatta Fen Fakültesi’nin vakfı gibi kurulmuş. Vakfın en son başkanlığını da ben yaptım. Benden sonra kantin ve kafeteryalardan gelen paralar o vakıf üzerinden işletiliyordu. Böylece üniversitenin bazı ihtiyaçlarına harcanıyordu. Daha sonra devlet dedi ki biz bu kantin kafeteryalardan gelen paralar merkezi bütçeye aktarılacak denilince vakıf daha sonra kapandı” şeklinde konuştu.

“ÇALIŞMALARDA SONA GELİNDİ”
Fırat Üniversitesi’nin bir vakıf kurma hazırlığının bulunduğunu ve çalışmalarda sona  gelindiği bilgisini  veren Prof. Dr. Fahrettin Göktaş: “Üniversite olarak bizlerin bir vakıf hazırlığı oldu ancak yönetim kurulunda kimler olacağı konusunda bir çalışma yapmamız gerekiyor. Daha sonra vakfı kuracağız. Kuracağımız vakıf, aslında sadece bir takım sivil toplum kuruluşlarının öğrencilere para yardımı yapması amacıyla ihtiyaç duyduğumuz bir vakıf değil” ifadelerini kullandı.

“VAKIFLAR ÖNEMLİ”

Üniversitenin destek alabilmesi amacıyla vakıfların önemli bir yeri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Göktaş, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü: “Örneğin cüzi şeyler değil de herhangi bir hemşehrimizin ‘ben size şu kadar bir para vereceğim, siz şurada bir bina yapın’ dediği zaman biz o parayı bile şu an doğrudan alamazken belki vakıfla birlikte alabileceğiz. Bu tarz durumlarda vakıf gerçekten önemli. Hatta şöyle bir sakıncası var üniversiteye yatırılan paralar normalde doğrudan genel bütçeye gidiyor. Ancak geçen sene öğrencilerimize Ramazan Ayı’nda destek olabilmek amacıyla şöyle bir yol izledik; Strateji Daire Başkanlığımız bize yol gösterdi ve para yatırmak isteyen bir hayırsever öğrencilere yemek amaçlı yatırıyorsa ücreti yatırırken ‘öğrenciye burs veya yemek yardımı’ derse biz onu harcayamayız, öğrenciye aktarmak zorundayız. Bunu geçen sene yaptık ve kanuni bir sakıncası yok.”

“ÜNİVERSİTENİN BİR VAKFI OLMASI GEREKİYOR” 

Çevre şehirlerdeki üniversitelerin vakıflarının bulunduğunu hatırlatan Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Göktaş: “Bedrettin Bey, söylediğinde sonuna kadar haklı. Bazen çok anlamlı rakamlarla insanlar üniversiteye katkıda bulunmak isteyebilir. Onun için de üniversitenin bir vakfının olması gerekiyor. Birçok üniversitemizde var. Mesela İnönü Üniversitesi’nin bir vakfı ve iki adet de özel yurdu var, o yurtları işletiyor. Yine çevremizdeki üniversitelerden örnek verecek olursak Erciyes ve Dicle üniversitelerinin, üniversiteyi geliştirme vakıfları var. Biz de inşallah en kısa zamanda kuracağız. Bir hocamız kurulumla ilgili tüm çalışmaları bitirdi. Sadece yönetim kurulunda kimlerin olacağı kalmıştı. Bizim İlahiyat Fakültemizin Dekanının öncülüğünde eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret Hocamızın da yardımıyla İlahiyat Fakültemizin bir vakfı kuruldu. Onlar ayrı çalışıyorlar ama biz de İnşallah en kıza zamanda çalışmalarımızı sonlandıracağız ve bir vakfımız olacak” şeklinde konuştu.

“ÜNİVERSİTELER KIYASIYA BİR REKABET İÇERİSİNDELER”

Türkiye’de birçok üniversite bulunduğunu ancak Fırat Üniversitesi’nin önemli bir konumda bulunduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Göktaş, şunları kaydetti: “Şu anda yaklaşık 208 üniversite var. Bu üniversiteler kendi aralarında kıyasıya bir yarış içindeler. Bu yarışın içerisinde vakıf üniversiteleri de devlet üniversiteleri de var. Neden böyle bir yarış var? Herkes bir iddia içerisinde. Daha yeni kurulan bir üniversite bile bakıyorsunuz ‘Doğu’nun Parlayan Yıldızı’ ya da ‘Bilimin Parlayan Yıldızı’ gibi söylemler üretiyor. Bir de elli yılık üniversiteler var. Örneğin Fırat Üniversitesi 47 yılık bir üniversite. Şimdi bizimle daha yeni kurulan beş on yıllık bir üniversite bir değil. Devletin bunlardan beklentisi de aynı değil. Öyle olunca devlet diyor ki  yani gelişmiş üniversitelerde de aynı sistem var  o zaman ben sizi bu verdiğiniz eğitimin kalitesi, yapmış olduğunuz bilimsel çalışmaların sayısı, kalitesi, bitirdiğiniz projelerin, yabancı öğrencilerinizin, mezun ettiğiniz öğrencilerin sayıları, üniversite sanayi işbirliği gibi yaklaşık 32 parametreyi dikkate alarak sizleri değerlendireceğim ve sonra sizleri bir sıralamaya tabi tutacağım. O sıralamada bir baraj koyuluyor ve o barajın üzerinde kalanlar en iyi üniversiteler, araştırma üniversiteleri olarak adlandırılıyor. Geriye kalan üniversitelere de yükseköğretim eğitim hizmeti yanında bölgeye bir şekilde katkı sağlaması amacıyla misyon farklılaşması dediğimiz arıcılık, tarım, lojistik gibi konularda misyonlar veriliyor.”

“ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTESİ YILLARIN EMEĞİ” 

Fırat Üniversitesi’nin araştırma üniversitesi seçilmesi sürecine ilişkin bilgiler aktaran Rektör Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, şu bilgileri verdi:

“Fırat Üniversitesi’nin araştırma üniversitesi olması bir günlük çalışmayla olan bir şey değil. Üniversite kurulduğu günden beri akademik olarak gelişmiş, liyakati artmış, hocalar dünyayla tanışmış, üniversitenin imkanları, laboratuvar imkanları artmış. Bunlar arttıkça da bizim üniversitemiz yeşeren bir ağaç gibi meyve vermeye başlamış. Bizim sahip olduğumuz bu yetkinlikleri, kapasiteyi YÖK’e iyi anlatmak gerekiyor. Biz de ekip olarak rektör yardımcılarımız, genel sekreterimiz, dekanlarımız, hocalarımızla birlikte sahip olduğumuz bu potansiyeli YÖK’e iyi yansıttığımızda başarı kendiliğinden geliyor. Araştırma üniversitesi olurken de o zaman daha bir yıldır görevdeydim. Bu konu YÖK’te gündeme geldiği zaman ben ne yaptım? Biraz önce bahsettiğim 32 parametreden sahip olduğumuz yetkinlikleri devletin çok iyi üniversite dediği üniversitelerle kıyasladım. Bunu YÖK’teki hocalarımıza da gösterdim. Siz bunlara iyi üniversite diyorsunuz ama biz bu üniversiteden öndeyiz. Yayın, proje, yabancı öğrenci sayılarını kıyaslayınca araştırma üniversitesi olduk.”

FIRAT ÜNİVERSİTESİ’NE ÖNEMLİ BİR ÖDÜL DAHA
10 Ekim tarihinde Fırat Üniversitesi’nin önemli bir ödül alacağı müjdesini veren Prof. Dr. Fahrettin Göktaş: “Geçen yıl hocalarımız Cumhurbaşkanımızdan iki adet ödül aldılar. Bu sene de İnşallah ayın 10’unda bir hocamız yine bir ödül alacak. Bu ödüller çok sayıda olan ödüller değil. Mesela ayın 10’unda Sağlık Bilimlerinde en iyi doktora tezi ödülünü bir hocamız alacak. Sinan Canpolat hocamızın bir doktora öğrencisi bu ödülü alacak. Bu ödüller sağlık, sözel ve sayısal alanlarda sadece üç kişiye veriliyor. Böylelikle bizim üniversitemiz Türkiye’deki üç üniversiteden biri oluyor” şeklinde konuştu.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM OFİSİ BAŞARISINI SÜRDÜRÜYOR 

Fırat Üniversitesi Dijital Dönüşüm Ofisi’nin çalışmaları hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Göktaş, şunları söyledi:  “Biz göreve başladığımızda Dijital Dönüşüm Ofisi’ni kurduk. Üniversiteler artık eskisi gibi değil. Eskiden bizler not sistemlerimizi büyük kalamoza defterlerine tek tek elle işlerdik. Şimdi her şey dijital ortamda. Diplomalarımız E-Devlet’te. Her şey bu ortama taşınınca biz bu yarıştan geri kalmamak adına Dijital Dönüşüm Ofisimizi kurduk. Oraya da Doç. Dr. Mustafa Ulaş hocamızı atadık. Bir ekibi var. Hem kendi web sitemiz hem ihtiyaç duyduğumuz yazılımlar için Mustafa Hocamız ekibiyle birlikte programları yazıyor ve bizim kullanımımıza sunuyor. Çeşitli üniversitelere de bu programları satıyoruz. Mesela bunlardan birisi “Akademik Bilgi Sistemi” diye bir program yazdılar. Normalde bu programı satın almaya çalışsak şu anda bir buçuk milyon TL ödememiz gerekecekti. Ancak hocalarımız oturdu çok daha güzel bir programı yaptılar. YÖK oradan herkesi izleyebiliyor. Eskisi gibi değil YÖK Başkanımız bir düğmeye bastığı zaman üniversitemizin bütün yetkinliklerini görebiliyor. Dijital Dönüşüm Ofisi’nin kurulmasıyla biz Türkiye’de ilk 8 Üniversite arasına girdik. Pilot Üniversite olarak seçildik. Bu aslında hocalarımızın emekleri. Akademisyenlik farklı bir olay. Süreklilik isteyen bir şey. Hocalarımız yıllarca sosyal etkinliklerini erteleyerek, böylesine bilimsel bir başarıyı yakaladı. Bizim de amacımız hocalarımızın morallerini arttırmak, onların hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmak. Bu çalışma aslında hocalarımızın alın teri.”

DİŞ HASTANESİ İNŞAATI KISA SÜRE SONRA BAŞLAYACAK

Müteahhit firmanın iş bırakmasıyla duran Diş Hekimliği Fakültesi Binası ile Diş Hastanesi inşaatının kısa bir süre sonra yeniden başlayacağı bilgisini veren Prof. Dr. Göktaş, konuyla ilgili olarak: “Diş Hastanesiyle ilgili hiçbir sorun yok. En kısa sürede çalışmaya tekrar başlayacağız. Birkaç aydır müteahhitlik yapan arkadaşlarımız çalışmalarına ara verdi. Hemen yanı başımızda Bingöl’de yapılan diş hastanesinin de çalışmalarına ara verildi. Covid dönemi ve ardından inşaat maliyetlerinin günübirlik değişmesinden dolayı bir çok müteahhit çalışmasına ara verdi. Bizim diş hekimliğindeki olay da tamamen ondan ibaret. Bir iki hafta içinde arkadaşlarımız kaldığı yerden başlayacak inşallah” ifadelerini kullandı. 

HASTANENİN İÇİ TAMAM SIRA DIŞINDA

Fırat Üniversitesi Hastanesi’nin iç kısmıyla ilgili çalışmaların tamamlandığı bilgisini veren Rektör Prof. Dr. Göktaş: “Hastanemiz yaklaşık 1.070 yataklı bir hastane. Hemen hemen her odamızı tek yataklıya çevirdik, lavabolarını ayrı ayrı yaptık. Başhekimimiz, dekan hocamız uyum içerisinde çalışıyor, takdir ediyorum. Geçmiş dönemlerde görev yapan rektör hocalarımız kendi dönemlerinde çalışmalar yapıyor. Ben göreve başladığımda tek tek arkadaşlarımızı ziyaret ettim. Herkes yenilenmesi gereken cihazlardan bahsetti. Onları tek tek not aldık. Hastanemiz bir de eski bir bina. Onun da yenilenmesi gerekiyor. İçeride herhangi bir sıkıntı kalmadı %100 yeniledik. Hepsini hijyenik hale getirdik. İnsan faktörünün olduğu yerde tabi her zaman problemler karşımıza çıkar. Ne kadar lüks bir hastanede de yapsanız insan faktörü ön plana çıkıyor. Zaman zaman o bize yansıyor yani. Temizlik açısından hastanemizde çok ciddi bir problemi hallettik. Hastane girişleri çok güzel bir görünüm kazandı” dedi.

DIŞ MEKAN ONARIM ÇALIŞMALARI KISMEN BAŞLIYOR 

Hastanenin iç kısmındaki onarım çalışmalarının ardından dış kısımda da gerekenin yapılacağını ancak artan maliyetler nedeniyle bu durumun biraz daha uzun zaman alacağını belirten Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, şunları söyledi:  “Hastanenin etrafının da boyanması gerekiyor. Eğer boyamak istesek çok düşük bir maliyetle kısa bir sürede boyanabilir. Elazığ’da ben diyorum iki mevsim var bir yaz, bir de kış. Ara mevsimler çok hızlı geçiyor. Bu da boyayı çok erken yıpratıyor. Kaplama daha etkili ama daha pahalı bir yöntem. Acil tarafından başladık çalışmalara, gönül ister ki bir seferde tamamlayalım. Dünya Bankası’ndan bir kredi almış bizim Çevre Şehircilik Bakanlığı. Bizim Mühendislik Fakültemizi, hastanemizi, diğer binaları bu dünya bankasından alınan hibe ile binalarımızın enerji verimliliğini arttırmak için çeşitli çalışmalar yapacaklar. Biz isterdik ki gelsinler hastanenin yalıtımını yapsınlar. Bu yalıtımın içine kaplama da dahildi. Fakat o sonuçlanmadı henüz. Milli Eğitim’in okullarına öncelik verildi. Baktık o süreç çok uzayacak elimizde biraz para vardı acilin etrafını yapalım dedik.” 

“ACİLİN YOĞUN BAKIM KAPASİTESİ ARTIRILIYOR”

Fırat Üniversitesi Hastanesi Acilinin yer aldığı bölümün üzerinde bir kat daha yapılacağı bilgisini veren Rektör Prof. Dr. Göktaş: “Yoğun bakım kapasitemizi arttırmak için acilin üzerine bir kat daha yapacağız. Önümüzdeki sene inşallah bakım – onarıma gelen parayla biz yine ön tarafı tamamen kaplayacağız. Binanın dışının güzel olması lazım. İnsanlar görünce etkilenmeli. 38 yıllık bir bina olmasına rağmen şu ana kadar hastanemizin kendine özgü ısı merkezi yoktu, ihalesi yapıldı. İnşallah onu da yapacağız.

OTOPARK SORUNUNA ÇÖZÜM

Mevcut otoparkın yeterli olmaması nedeniyle bazı çalışmalar yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Göktaş, son olarak şunları söyledi: “Hastanenin Zafran tarafında bir park yeri var. Biz orayı iki katlı bir kapalı otopark yapmak istiyoruz. Otoparkımız yeterli olmuyor çok sayı da araç bulvar üzerine park etmek zorunda kalıyor. Bin yüz yataklı bir hastaneyi yeniden yapmak kolay değil. Hastanenin içini ve dışını inşallah yirmi yıl hizmet edecek şekilde bir iki yıl içerisinde tamamlayacağız.”