Operasyondan 100 TL Çıktı
Geçtiğimiz günlerde Tapu ve Kadastro Müdürlüğünde rüşvet operasyonu yapıldığına dair haberler yapıldı.
İlgili kurumlardan konu ile ilgili ön bilgi vermesinin ardından herhangi bir bilgilendirme yapılmadı. Ancak gözaltına alınan kamu görevlisi, emlakçı ve müteahhitlerin sorgulaması önemli oranda tamamlandı.
İddiaların temelinde Tapu’da görevli bir personel ile ilgili kişilerin görüşme ve gün boyu takip edilmesine dayalı bilgiler yer alıyor.
Yine aynı raporlarda, bir şahsın görevliye 100 TL (yüz lira) verdiği, bunu alan şahsın bunu önce sağ cebine, sonra sol cebine koyduğu, sonra minibüse bindiği, sonrasında çarşıda gezdiği, bir ara gözden kaybolduğu gibi bilgiler yer alıyor.
Tutanaklarda öne çıkan ve suç olarak nitelendirilen konunun özeti, masa başı görevi ve yetkisi olmayan bir görevlinin 100 TL karşılığı bazı emlakçıların işlerini hızlandırması ve öne alması.
Elbette yapılan yanlıştır ve suçtur. Devlet kurumları tüm vatandaşlara eşit imkânlar ve fırsatlar sunmalı, iş ve işlemlerde herhangi bir ayrıcalık ve ayrımcılık göstermemeli. Ancak birileri işlerinin hızlandırmak gereği duyuyorsa o kurumun da kendisini bir gözden geçirmesi gerekiyor.
Teknolojik üstünlük ve yöntemlerin tüm kamu kurumlarında halkın işlemlerini hızlandırma ve kolaylaştırmada kullanılmasına rağmen, tapu müdürlüklerinde işlemlerin bazen ağır aksak işlemesi değil midir asıl sorun?
Gelelim 100 TL’lik rüşvete.. Rüşvetin azı çoğu elbette olmaz. 100’e tenezzül eden fırsat bulduğunda daha büyüklerini de alır. Ancak ülkede daha büyük yolsuzluk, usulsüzlük ve vurgunlar varken ve konuda elde edilen bilgileri bizzat kurum müdürüne verip bunun idari soruşturma konusu olmasını sağlayıp gerekirse o personelin başka bir kurum ve göreve verilmesi gibi bir formül varken, “rüşvet operasyonu” başlığıyla birçok kişiyi zan altında bırakmanın yorumunu okurlarımıza bırakıyoruz.
Tekrar söylüyoruz, rüşvetin azını da çoğunu da yanlıştır, hatadır ve suçtur. Hiçbir suç cezasız kalmamalı. Lakin yapılan operasyonlar da “Dağ fare doğurdu” seviyesinde kalmamalı.
Bir sözümü de kamu kurumlarına. Sisteminizi öyle şeffaf, hızlı ve etkin hale getirin ki kimse kendine özel ayrıcalık açacak kapı ve aracı arama yoluna gitmesin.
