NİÇİN BALKONDAN ATLANIR?

NİÇİN BALKONDAN ATLANIR?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Dandini dandini dastana
Danalar girmiş bostana
Kov bostancı danayı
Yemesin lahanayı
Bitirmesin Elazığ'ı!..
Ne bu diyenlere hal bu, fikir bu, düzen bu ve malesef dahası hep bu diyor herbir kamu kurumu bu kez iğneyi batırsın bir kendine diye de ekliyoruz.
Bir yıldır fiziksel olarak ağzı burnu birbirine giren şehrimizin hali bugün gördük ki hala aynı!..
Fiziksel yıkımın onarımı ve yeni Elazığ'ın çehresi için başlatılan çalışmalar hala sürdürülüyor. Bu olağan tabi ortaya ne çıkacak zamanla göreceğiz görmesine de  bir türlü görülmeyen anlaşılmayan Elazığ'da yaşayan insanların  haleti ruhaniyeleri, psiko-sosyal sağlık durumları!..

Yaramız bir değil ki! Pandeminin etkileri tuzla biber ekerken yaralarımıza, üzerine bir de dün ve bugün yaşanan yeni depremler eklendi. Yetkililer geçtiler harekete var olsunlar da(!) yine her zaman ki gibi görünenle ilgilenmeye... Ya somut olarak, eskilerin deyimi ile müşahhas olarak görülmese de insanı deprem kadar yıkan ve tüketen ruh halimiz...

Son bir yılın insanlar üzerindeki psikolojik yıkımını onarmak  insanın kendi kendisine kalacak gibi duruyor. Umarız ki deprem anında pencerelerden atlayan ınsanların kriz anında korkuyla yaptıkları refleks bir tavır olarak izah edilip bu mühim mesele bu kez göz ardı edilmez! Travmaları atlatabilmek kendiliğinden olabilecek bir süreç olmadığı gibi beraberinde mevcut psikolojik hastalıkların diğer türevlerini de oluşturur!

Ve bu yıkımın oluşturacağı zayiat; iki tuğla, bir betonla giderilecek kadar ucuza da mal olmayacak hem şehre hem de ülkemize...

Malumumuz deprem sonrası tüm ülke seferber oldu psiko-sosyal destek için. Fakat yalnızca çadır kentlerde ve çadırlar toplanana kadardı herşey. Çadırlar toplandı konteyner kentlere yerleşildi ASÇB tarafından birer psiko-sosyal destek konteynerı oluşturuldu ve oradaki insanlardan bir destek talebi gelirse yardımcı oluyorlar.

Hepi topu bu! Yani oradaki insanlar  gelmese kimse psiko-sosyal destek hizmetini zaruri bir ihtiyaç görüp sürecin içerisine dahil etmek için herhangi bir adım atmış değil. Zaten evlerinde kalan insanlar depremzede sayılmazdı ki psiko-sosyal destek hizmetini hiç olmazsa mahallelerine birer "psiko-sosyal destek konteyneri" kurmaya gerek duyulmadı.
Sayın da bakın bugün kaç kişi pencereden atladı? Kaç kişi kendinden geçip acil servislerin kapısına dayandı? Kaç kişi deprem anında evinin içinde dizlerinin bağı kırılmış nefesi kesilmişçesine ilaçlarla hayatta kalma mucadelesi veriyor.

Yalnız bu sayımları yaparken stresin korkunun panik halin kaygının bulaştığı herbir insanı ve de özellikle çocukları göz ardı etmeyin olur mu?
Bugün Elazığ gibi afet bölgesi olan bir şehrin zaruri ihtiyaçları hala daha barınma yeme içme vs diye başlayan kafalar varsa onlara burdan bir kez daha diyoruz ki psiko-sosyal destek kapsamında insanımızın ruh sağlığı hizmeti birinci sırada! Bir görün artık bu gerçekleri ve ihtiyaçları. Sadece bakan ve resim çekip giden olmayın.