Muhalefetin Nutku mu Tutuldu?

İlimizde 24 Ocak 2020 depremi sonrası kamuoyunun en çok konuştuğu ve şaibeli olarak gördüğü konuların başında bina yıkımları geliyor.

Muhalefetin Nutku mu Tutuldu?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığlı hemşerilerimizin depremle yıkılan ve ağır hasar gören binaları, hak sahiplerine acı, gözyaşı ve mağduriyet olarak yansırken,  birilerine ise;  rant ve haksız kazanç sağlayıp keyif çatmayı getirdi.

Asıl işleri farklı alanlar olan hatta aralarında seçilmiş kişilerin de olduğu pusuda bekleyen birileri, bu özellikleri ve hatır-gönül ilişkilerini kullanarak ilimiz yetkililerinden yıkım işi almış, ancak bu işlemler her zaman şaibeli olarak kamuoyunda yankı bulmuş, dile getirilmişti.

En son olarak Harput Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi yıkımı işlemiyle gün yüzüne çıkan ihmal ve  kusur  nedeniyle  savcılığın olaya el koyması sonucu etrafa saçılan kanunsuzluklar CHP İl Başkanı Yavuz Doğdu ve Elazığ Stratejik Araştırmalar Derneği Başkanı Av. Murat Erdoğan dışında hiçbir siyasi parti ve STK’nın gündemine girmedi.

Şehrin imajını zedeleyen ve yetkililerin açıklama yapması gereken önemli bir konuda muhalefet partilerinin ve özel günleri anma mesajları yayınlama yarışına giren STK’ların sessizliği tercih etmesinin ne anlama geldiğini, daha doğrusu ucunun dokunduğu yerlerden korkarak bu açıklamalardan sarfınazar ettiklerini kamuoyu aldı ve bir yerlere yazdı.

Daha önemsiz konularda ve özellikle çarsı pazar pozlarıyla siyaset yaptıklarını sanan partilerin bu konudaki sessizlikleri, yarınlarda karşılarına nasıl çıkar, bundan böyle söylediklerine nasıl itibar edilir ve şehre karşı bu duyarsızlıkları ile nasıl halktan oy istenilir yarınlarda göreceğiz ve takipçisi olacağız.

Bekle gör politikası ve ürkekliği ile siyaset yapmayı tercih edenlerin, bu tavırları ve haksızlıklar karşısında susmaları özellikleri ile sahada da çok etkisi olmayacaktır.

Şimdilerde ilgili kurumların olaya kılıf bulma adına yoğun çaba sarfettikleri, hiçbir zaman yıkım işine girmeyip sadece devlet kurumlarında birikmiş hurda araç ve hazır bulunan hurdaların yasal olarak verilmek zorunda olan kurumun da içine çekilme gayretleri de gösteriyor ki bu aşamadan sonra yapılacak tek şey, yanlışlığı kabul edip, şeffaf, adil ve katılımcı bir ihale yaparak sorunun kamu yararına çözülmesidir.