MİLLETVEKİLİ EROL:'ORTA HASARLI' DİYE BİR KAVRAM OLMAMALI

Ömer Enes YILAR/CHP Elazığ Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Gürsel Erol, Elazığ'da meydana gelen 5.6 şiddetindeki depremle ilgili Hakimiyet Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu.

MİLLETVEKİLİ EROL:'ORTA HASARLI' DİYE BİR KAVRAM OLMAMALI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ’ın deprem bölgesinde yer aldığını, yaşanan depremlerle birlikte binaların taşıyıcı sistemlerinin büyük zarar gördüğünü belirterek Elazığ’da orta hasar diye bir kavram olmaması gerektiğini söyledi.

BİNALARIN TAŞIYICI SİSTEMLERİ ZARAR GÖRDÜ
24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen 6.8 şiddetindek depremden sonra günümüze kadar gelen süreçte Elazığ’da birçok artçı depremin yaşandığını vurgulayan Milletvekili Erol, bu depremlerle birlite binaların taşıyıcı sistemlerinin yıprandığını, bu tarz depremlerde can ve mal kaybı yaşanabilleceğini belirterek: “24 Ocak gecesi depremden sonraki sürecin değerlendirilmesiyle ilgili hep aynı noktadayız. 24 Ocakta’ki depremden sonra artçı depremlerin olması aslında orta hasarlı diye bir tanımlamanın Elazığ’da uygulanmaması gerekiyordu çünkü binalar yorulmuştu ve artçı depremlerde binanın taşıyıcı özelliğine zarar vermişti. O süreçten bugüne kadar yüzlerce artçı deprem oldu. Görüyoruz ki bu depremler şiddetini de artırarak devam ediyor. Bugün yaşanan 5.6 şiddetindeki deprem son derece riskli bir depremdi. Özellikle orta hasarlı olarak tespit edilen evlerle ilgili bu evler artık oturulamaz duruma gelebilir. Böyle birkaç artçı depremden dolayı da Allah korusun can ve mal kaybı da yaşayabilirdik” dedi.

ORTA HASARLI DİYE BİR KAVRAM OLMAMALI
Binaların yeniden yapılacak tespitler sonucunda ya yıkılması ya da sağlamsa ayakta kalması gerekitğini Belirten Erol açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Biz ilk günden beri bunu söyledik yani Elazığ bir deprem bölgesi, artçı depremler devam ediyor, bu depremler binaların taşıyıcı özelliklerine zarar veriyor. Bu anlamda da burada orta hasarlı değerlendirmesi olmamalı yani binanın ya yıkılması gerekiyor ya da sağlamsa ayakta kalması gerekiyor. Görüyoruz ki bu konuda herkes belli bir noktaya geldi.  Ben yarın Meclis’te bir açıklama yapacağım bu konuyla ilgili. Yine deprem süreciyle alakalı Elazığ’da alınması gereken tedbirlerle ilgili. Deprem komisyonunu Elazığ’a davet edeceğim, buraya gelip yerinde tespitler yapsınlar diye. Aynı zamanda İçişleri Bakanı ve Çevre Şehircilik Bakanı ile de randevu alıp görüşeceğim. Onlara da tekrar bu konunun değerlendirilmesini talep edeceğim.

SORUNUN MUHATABI YALNIZCA İKTİDAR DEĞİLDİR
Elazığ’daki sorunlar için ortak bir dil oluşması gerektiğini belirten Milletvekili Gürsel Erol, son olarak şu ifadeleri kullandı:
“Burada aslında yapılması gerkeni arkadaşlarımıza bir türlü kabul ettiremedik: ‘bir kentte sorun varsa bu sorunun muhatabı yalnızca iktidar değildir. O kentin iktidar milletvekili, muhalefet milletvekili, belediye başkanları, valisi, sivil toplum örgütleri yani herkes muhatap olmalı.’ Neden çünkü bir soruna çözüm bulunacaksa bu kentin yararınadır. Kentin yararına olan bir şeyde de herkesin katkısının olması gayet doğaldır.  Bugün Elazığ Ak Parti Milletvekili Zülfü Tolga Ağar ile de konuştum ve gelin bir araya gelelim, sorunları çözelim dedim. Bu kentte bir sorun var ve bu sorunlardan kaynaklı fakir fukaranın hak kaybı var, mağduriyeti var. İnsanların gelecekle ilgili kaygısı oluşmaya başladı. Hepimiz bir arada toplanalım ve bu kentin sorunlarını masaya yatıralım çünkü sorunlar her geçen gün büyüyor, çözülemez noktaya geliyor. Ben sorunları tüm platformlarda dile getiriyorum ama tek başına olmuyor çünkü tek başınıza bir şeyler söylemeniz bir anlam ifade etmiyor ancak ortak bir dil oluştuğu zaman sorunun çözümü daha mümkün. Geçmişi bir tarafa bırakalım yani geçmişte hatalar yapıldı, niye yapıldı, bunu sorgulamayı bırakalım. Acilen bir araya gelmemiz lazım. Ben bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazırım. Mesele Elazığ’da kimin doğru yaptığı, kimin yanlış yaptığı değil, mesela Elazığ’daki mağduriyetleri nasıl gidereceğimiz.”