Kılıçdaroğlu-Sadat Polemiği
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun katıldığı televizyon programında gösterilen SADAT reklamı sonrası yaşanan krizin yankıları devam ediyor.
Söz konusu yayının ardından Kılıçdaroğlu'nun sarf ettiği "O az kalmış aklınızı alırım sizin, paramiliter artıkları, siz kimi tehdit ediyorsunuz" sözlerine; SADAT Başkanı Melih Tanrıverdi reklamın bilinçli olarak yayınlandığını söyleyerek ve "Gol mü olmuş?" ifadesini kullanarak yanıt vermişti.
Gerilimin zirve yapmasının ardından TV100 kanalı bir yazılı açıklama yaparak faturanın 3 yöneticiye kesildiğini ve bu kişilerin görevlerine son verildiğini açıklamıştı. Kılıçdaroğlu bu gelişmenin ardından TV100 yetkilileri ile görüşerek işten çıkarılan 3 kişinin yeniden işe alınmasını sağlamıştı.
Bu konu ile ilgili hızını alamayan ve parti grubunda konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Be gafiller, be şerefsizler, be akılsızlar, be müptezeller, be çakallar siz mi beni korkutacaksınız? Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim. Hodri meydan gelin. Allah nasip ederse de yaşarsak hayatınız boyunca görüp göreceğiniz en büyük kabus olmaya devam edeceğim" dedi.
Anlaşılan SADAT ile Kılıçdaroğlu arasındaki gerginlik kapanacak ve sonlanacak gibi değil.
İşin doğrusu, SADAT Başkanı Melih Tanrıverdi reklamın bilinçli olarak yayınlandığını belirttikten sonra "Gol mü olmuş?" ifadesi çok masum bir açıklama değil.
SADAT reklamının muhalif bir kanalda ve özellikle Kılıçdaroğlu’nun canlı olarak katıldığı bir programında alt kuşak olarak yayınlanması tesadüf olsaydı buna kimsenin çok da itirazı olmazdı. Ancak SADAT Başkanının “bile-isteye ve kasten yaptık, 500 TL’ye mağlup mu oldunuz?” türü tahrik kokan açıklamaları doğal olarak karşı bir açıklamayı getirdi.
Zaten bir kesim tarafından hedefte, oldukça tartışmalı bir yapı olan, bu kurumun yaptığı önemli ve gerekli hizmetlere rağmen iktidara yakınlığı üzerinden Erdoğan’ın yıpratılmaya çalışıldığı bir seçim arifesinde böylesi açıklamalar çok kabul edilebilir gibi durmuyor.
Yapılan bu atraksiyon ve “gol mü oldu?” türü açıklama belki birkaç SADAT’çıyı memnun ve hoşnut edebilir ama Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti’yi zor durumda bırakmıştır. Bununla da zaten gergin olan siyasi atmosferi daha da germiştir. Gerek var mı bu konjonktürde bunlara?
