Kartlar Çok Açık
Geçtiğimiz hafta yine bu köşede, ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley'in Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG'nin işgalindeki bölgeleri ziyaret ettiğini, CENTCOM Komutanı General Michael Erik Kurilla'nın ise Türkiye sınırına kadar gelerek PKK/YPG'lı teröristlerle görüştüğünü, Yapılan açıklamada, 'Kurilla, ABD'nin ortağı olan ve DEAŞ'a karşı operasyonlar düzenleyen (PKK/YPG) SDG'yi de ziyaret etti' ifadelerinin yer aldığını yazmıştık.
Yazımızın linki;https://www.elazighakimiyethaber.com/dakika-1-bile-olmadan/82487/
Yazının daha mürekkebi kurumadan, Irak’ın kuzeyinde, Türkiye sınırına 60 km mesafedeki Duhok kentinde gizemli bir helikopter kazası yaşandı. Sahibi belirsiz bir helikopter, bilinmeyen bir nedenle düştü. Kazada, aralarında kadınların da olduğu 7 PKK’lı öldü.
Olay sonrası IKBY’nin terörle mücadele servisinden yapılan açıklamada, “İlk bulgulara göre, helikopter Eurocopter AS350 tipi ve ölenlerden bazıları PKK militanları” denildi. Bölgede iki helikopter olduğunu, kaza sonrası diğerinin uzaklaştığını aktaran Duhok Valisi Ali Teter de PKK’nın elinde helikopter olmadığını vurgulayarak, hava aracının kime ait olduğunun soruşturulduğunu belirtti. Vali Teter, ölenlerin 7’sinin de PKK’lılar olduğunu söyledi.
Suriye’de DEAŞ’a karşı operasyon yürüten ve YPG’ye destek veren ABD öncülüğündeki koalisyonun sözcüsü ise yorum yapmaktan kaçındı.
Duhok Valisi Ali Teter’in hem PKK’nın elinde helikopter olmadığını söylemesi hem de ölenlerin hepsinin PKK’lı terörist olduklarını ifade etmesi çelişkisinden de anlaşılıyor ki ABD, PKK’ya bizzat kendinin oluşturduğu ve mücadele ettiğini ilan ettiği DEAŞ’la sözde mücadele etsin diye binlerce tır ve yüzlerce uçak mühimmatın yansıra artık helikopter bile vermiş.
ABD savunma bakanlığı apar topar Biz PKK’ya pilot eğitimi vermedik açıklamasından da anlaşılıyor ki verdikleri tüm eğitimleri kabul etmekle birlikte pilot eğitimi de vermeye başlamışlar.
Tüm bunlara bizler şaşırmıyoruz. Türkiye düşmanları, gerek ülke gerekse lobi bazında bizlere olan düşmanlıklarını, kin ve nefretlerini ve hatta Erdoğan’ı düşürmek için muhalefete destek olacaklarını artık saklamıyor ve aleni bunları yapıyorlar.
Onlar bunları yaparken, sırf seçimleri almak için içerde nasıl kirli pazarlıklar yapılıyor, nelerden ödün veriliyor ya da bunun hangi sözleri alınıyor yakın zamanda bir bir ifşa olacak.
Ve o zaman bu seçimlerin, sırf ülke yönetmenin ve iç politikada etkin olmanın seçimi olmadığı, küresel güçlerin tıpkı 108 yıl önce Çanakkale’de Akif’in “kimi Hindu, kimi yamyam kimi ne bela” direyerek 7 düvelin birlik olarak ülkemizi boğmaya çalışacaklarının seçimi olacağını daha net görmüş olacağız.
Yazının başında da ifade ettiğimiz gibi artık kartlar çok açık oynanıyor. Masanın altında gizlenme gereği dahi duyulmuyor. Hatta ilk kez çok cesur teklifler havada uçuşuyor.
