İtikâftan Siyasi İçtihalar

Alparslan Kuytul, kendisini her ne kadar dini bir cemaatin lideri gibi tanıtıp tek amaçlarının İslami bir yaşam sürmek olduğunu söylese de ülkenin kurumları ve özellikle emniyet ve istihbarat birimlerini sık sık hedef alan, hükümetin eleştiren beyanlarınızda sık sık şahit oluyoruz.

İtikâftan Siyasi İçtihalar
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Alparslan Kuytul…

Adana Merkezli Furkan Vakfı kurucusu…

Tek amacının Tevhidi davayı yüceltmek ve bu konuda çalışmalar yaptığını ifade eden Kuytul ile Hakimiyet Gazetesi arasında bir polemik yaşanmış ve gazetemizi hedef gösteren konuşmaları olmuştu.

Alparslan Kuytul, kendisini her ne kadar dini bir cemaatin lideri gibi tanıtıp tek amaçlarının İslami bir yaşam sürmek olduğunu söylese de ülkenin kurumları ve özellikle emniyet ve istihbarat birimlerini sık sık hedef alan, hükümetin eleştiren beyanlarınızda sık sık şahit oluyoruz.

Geçtiğimiz yıl sokağa çıkma yasağı ve camilerin kapalı olmasına rağmen ramazanın son on günü itikafa girme bahanesiyle kurumlarla karşı karşıya gelmiş ancak bunu da mağduriyet olarak lanse etmeye çalışmıştı.

Kuytul’u sosyal medya hesabından takip eden biri olarak bu ramazanın son on günü de itikâfa girdiği haberini kendi paylaşımından öğrendik.

İtikaf, fıkıh terimi olarak kişinin kendini dünyevi işlerden uzak tutarak ibadet amacıyla bir müddet camide kalmasını ifade eder. Bu sebeple dünya kelamına rağbet etmemek lazımdır.

27 Nisan 2022 tarihinde Alparslan Kuytul, şu cümleleri paylaşıp itikafa girdiğini açıklıyor.

“Arınmak için son fırsat; İTİKAF 

???? İtikaf, Allah ile baş başa kalmak, O'na yönelmektir.
???? İtikaf, günahsız hava sahasıdır. 
???? İtikaf, Rabbimizin evinde misafir olmaktır.”

Çok güzel ve itikâfın özüne uygun bir paylaşım değil mi? Bizler de bu paylaşım karşısında Allah kabul etsin dedik.

Ama Kuytul, itikâfın daha ertesi  gününden itibaren hiç de itikâfın ruhuna uygun olmayan paylaşımları peşkeşe yayınlamaya devam ediyor.

İŞTE BU PAYLAŞIMLAR:

“ Diyanet’in sitesinde camilerde itikafa girecek kişi sayısında sınırlama yok. İslam düşmanları, geçen seneki olaydan sonra rezil olunca bu sene aynısını göze alamıyorlar fakat emniyet eliyle kısıtlamaya çalışıyorlar.”  
……………
“Osman Kavala ağır müebbet aldıysa o zaman Doğu Perinçek'in on tane ağıt müebbet alması lazım. Çünkü o bizzat gezi olaylarına katıldıklarını ve hükümetin düşmesini istediklerini ve bunun için çalıştıklarını söylüyor. Bir meydan okuyor. Neden ona dokunamıyorlar? Doğu Perinçek yıllar önce elimde 38 tane dosya olduğunu söyledi acaba bu yüzden mi?

Mazlumlar susmamalı. Mazlumlar sustukça zalimler azgınlaşır. Bunun değişmesi için mazlumlar da güçlüler de konuşmalıdır. Herkes konuşmalı ki bu zulüm düzeni bir an evvel bitsin. Bu konuda herkese vazife düşüyor.

Türkiye siyaseti iğrençleşmiş vaziyette. Siyasetçilerin ve siyasetlerinin bu kadar değişmesi normal değil. Bazı güçlerin elinde dosyalar var ve bunlarla siyasetçileri hizaya getiriyorlar. İstedikleri ile koalisyon kurduruyor, istedikleri ile de koalisyon bozduruyorlar.”
...
“Süleyman Soylu, ülkede huzurun arttığını, Bekir Bozdağ da cezaevlerinde işkencenin olmadığını söyledi. Biz bu insanlarla aynı ülkedeyiz ama aynı mahallede değiliz. Onların mahalleleri, sarayları güzel olunca demek ki oradan öyle görünüyor.”
………..
“Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi, Türkiye'nin geldiği noktayı gösteren yeni bir karardır. 2 sene evvel beraat verenler şimdi ne oldu da en ağır cezayı veriyorlar? Türkiye'yi dünyaya rezil ettiler.”
…………..

“Ya “Ömer Halisdemir sahte bir kahraman, o da darbeciymiş” diyecekler ya da “Demek ki ByLock kesin delil değilmiş” diyecekler.”
……..
Amerika’nın insan hakları raporunda Türkiye hakkında temel özgürlükleri kısıtlamaya devam ettiği ve hukukun üstünlüğünden taviz verdiği kaydedilmiş. Düşmanın da söylese doğru, doğrudur. Siz de memleketinizde adaleti sağlayın. Amerikayı da Avrupayı da konuşturmayın.  Biz zaten burada görüyoruz. Bize de 20 Mart’ta işkence yapmadılar mı?”
…………….
“Eğer Osman Kavala ağır müebbet aldıysa o zaman Doğu Perinçek'in on tane ağır müebbet alması lazım. Neden ona dokunamıyorlar? Anlaşılan elinde gayet ciddi, büyük dosyalar var. Kendisi içeri alındığında bunlar piyasaya sürülecek. Türkiye'nin geldiği nokta...”

İtikâfta olunan süre içerisinde yapılan paylaşımlar ve cümlelerden bazıları böyle.
Yanlış anlaşılmasın, Alparslan Kuytul’un bu görüşlerini dile getirmesine ve açıklamasına asla bir itirazımız yok. Kendi düşüncesidir ve özgürce beyan etmesinde hiçbir beis yok.

Anlaşılmayan taraf;  bu tür dünya ve güncel konuların “Allah’la baş başa kalmak O’na yönelmek” olarak kendisinin tarif ettiği itikâf süresi içerisinde ve çok da rahatça paylaşılması ve bu tür konulardan uzak kalamama psikolojisi… 

Kamuya ve devletin kurum ve yöneticilerine olan kini ve nefretini dizginleyemeyecek kadar maneviyattan kopuş ve savruluş, kendine biçtiği misyonla çok örtüşmüyor Kuytul’un.

Pazartesi günü Alparslan Kuytul, gözaltına alındı. Konu cemaat lideri olarak yaptıkları faaliyet değil,  iş insanı Koray Sarısaçlı'nın kaçırıldığı iddiasına yönelik soruşturma…

Vakfın bir dönem yöneticiliğini de yapan ve Kuytul’un sağ kolu olan  Sarısaçlı, Adana Cumhuriyet Başsavcılığındaki ifadesinde kaçırıldığını, 13 gün rehin tutulduğunu, işkence gördüğünü, zorla 7 milyon dolarlık senet imzalatıldığını ileri sürmüştü.
Adana’da Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfına yönelik soruşturma kapsamında 21 yıla kadar hapis cezası istenen Alparslan Kuytul, 2019 yılının Aralık ayında tahliye edilmişti.

Alparslan Kuytul'un da aralarında yer aldığı 45 sanık hakkında, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek”, “özel belgede sahtecilik”, “dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık”, “kamu kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve “mal varlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek” suçlarından 3 yıldan 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Kuytul Hoca, eminiz ki böylesine bir konuda ifadesine başvurulmasını bile mağduriyete çevirecek ve buradan hareketle bir kahramanlık hikâyesi yazmaya devam edecektir.

Tüm bu yaşananlar ve paylaşımlar da gösteriyor ki Kuytul’un islamı yaşama ve yaşatmak diye bir derdi ve amacı yok. İtikâfta bile hedefine koyduğu kişi ve kurumlara kin kusuyorsa, Kavala üzerinden ABD’yi ve Avrupa Birliğini övüp Türkiye’yi yeriyorsa, bunun adı İslami hizmet değildir vesselam.