İki Müjdeli Haber

Elazığ'a bugün iki müjde geldi. Birisi özellikle araç alım satımlarında Galericiler sitesine ve hızla büyüyen Güneykent mahallesine 6. Noter açılacağı diğeri ise savuma sanayi alanında öncü olan depremden etkilenen iller kapsamında Elazığ'a yatırım yapacak olmaları.

İki Müjdeli Haber
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yıllarca bizler de Hakimiyet olarak yazdık ve hatta iki yıl önce Bingöl’den 6. Noterlik binasını ve tabelasını yayınladık. Nüfus olarak bizden daha az olan bir ilde 6 noter varken bizde o gün itibarıyla sadece 4 noter vardı.

Geçtiğimiz yıl Doğukent’te açılan 5. Noterin ardından Güneykent’te 6. Noterin açılacağı haberinin gelmesi, şehirde bazı şeylerin iyi gittiğinin de ve sonuçlandığının göstergesi.

Şehrimizi mutlu eden ikinci haber ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kahramanmaraş’ta yaptığı açıklamaydı. Erdoğan, depremin vurduğu 11 ile savunma sanayi yatırımlarının yapılacağını açıkladı.

Bu açıklamanın ardından gözler Elazığ’a hangi yatımların yapılacağına çevrildi.

Bu konuda açıklama yapan Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Alan, HAVELSAN’ın yazılım kampüsleri,  TÜYAR'ın ileri teknoloji çip paketleme tesisleri,  STM'nin Duvar Arkası Radar üretim tesislerinin Elazığ’da kurulacağını açıkladı.

Aslında hem 6. Noter hem de savunma sanayi yatımlarının temelinde ve öznesinde Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İdris Alan’ın ilk adım ve girişimleri var.

Başkan Alan’ın hem 6. Noterin Güneykent’te açılması, hem de sanayi alanındaki yatırımların ilimizde yapılmasına yönelik olarak geçmişte hem resmi müracaatları hem de basına yansıyan açıklamaları var.

Demek ki şehir birilerinin ısrarla söylemeye devam ettikleri gibi sahipsiz değil. Demek ki şehrin sahipleri de var sorunlarının çözümünde aktif roller üstlenen süreç değil sonuç odaklı çalışan yöneticileri de var.

Elbette her iki konuda da siyasilerimizin destek ve emekleri var. Elbette ki ülkemizdeki gelişmelerin hemen hepsinde siyasilerimizin imzası var. Ama bir eksiği görüp bilinçli olarak talep etmek, bu konuda bir kıvılcım çakmakla başlıyor her şey.

Lüks makam odaları ve sırça köşklerde oturup  ahkam kesmekle olmuyor şehre hizmet. Eksiği görecek, talep edecek, takip edecek ve sonuçlandıracaksın ki o görevde olmanın hakkını vermiş olasın.

Yoksa Yunus’tan aşırmayla; “ya nice yönetici olmaktır” derler adama.