Gülbasan: Fanteziye Gerek yok

Elazığ Muhtarlar Dayanışma Derneği Başkanı ve Hicret Mahallesi Muhtarı Murat Gülbasan, mahallelerinin sorunlarını Hakimiyet TV canlı yayınında aktardı.

Gülbasan: Fanteziye Gerek yok
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Başkan Gülbasan, Hicret Mahallesinde acil okul ihtiyacı bulunduğuna vurgu yaparak Elazığ’da kiralık ev bulunamadığını, kira fiyatlarının fahiş bir şekilde yükseldiğini bu nedenle evleri ağır hasar alan vatandaşların adeta çile çektiğini açıkladı.

Gülbasan’ın açıklamasından öne çıkan başlıklar ise şu şekilde:

“AĞIR HASARLI EV SAHİPLERİ EVLERİNİ BOŞALTAMIYOR”

“İlimiz iki deprem yaşadı. 2020 depreminde mahallemizde yaklaşık 250 ev ağır hasar, 50’ye yakın evimizde orta hasar aldı. 6 Şubat depremiyle 300’ yakın evimiz ağır hasar aldı. Az hasarlı evlerimiz de var. 6 Şubat depreminden sonra kesinleşmiş listeyi beklemek zorundaydık. Bunu bekleyince mahalledeki vatandaşlarımız o dönemde evlerini boşaltmadı. Mahallemizde boş evler vardı. Başta Malatya ve diğer illerden gelen depremzedeler boş evleri tutunca listeler kesinleşti bu defa mahalle sakinlerimiz mahalle içerisinde ev bulamadılar ve şuan evlerini boşaltamıyorlar.”

 “FAHİŞ KİRALAR VATANDAŞIN BOYNUNU BÜKÜYOR”

“Mahalle sakinlerimiz diğer mahallelerde kiralık ev arıyorlar fakat bulamıyorlar. Buldukları da 5 bin, 7 bin, 10 bin lira. Bunların yanında emlakçı para istiyor. İki kira kadar vatandaştan depozito istiyorlar. Bizim mahalle herkesin bildiği üzere kenar mahalle. Oturanlar hep gariban kesim. Onları ödeyecek güçleri yok.”

“VATANDAŞ BEDDUA EDİYOR”

“Bizim mahallede ağır hasarlı binalar yazılırken birçok yanlışlık olmuş. AFAD’ da hasarsız, Çevre,  Şehircilik ve İklim Değişikliği İl müdürlüğünde ağır hasarlı görünüyor. 4 aydır bu vatandaşlarımız bu nedenden dolayı AFAD’dan bir kuruş para alamamışlar.  Kiraya gidecekler para yok. Taşınma parası alamamış bir sürü mağdur vatandaşımız var. Bu vatandaşlarımız her gün muhtarlığa gelip gidiyorlar. Gelip giderken de yöneticilere ve iyi bize beddua ediyorlar. Yöneticiler yüzünden biz de bedduadan nasibimizi alıyoruz. Bu saatten sonra parayı verseler ev bulamayacaklar.”

“HERKES GÖREVİNİ YAPMALI”

“Doğal gazı hemen gelip kesmişler. Elektriği de kesmek istiyorlar. Kiralık ev yok. Bu vatandaşları mağdur ediyorsunuz yazık günah değil mi? Yeni bir seçim oldu. Elazığ diyordu bu vekiller gitsin kim gelirse gelsin. O vekiller gitti yeni yüzler geldi.  Yeni vekiller geldi son bir haftadır twitter ve sosyal medyada o üsluplar o konuşmalar böyle vekillik olmaz. Bir gazeteciyle sürekli birbirine veryansın. Gazeteci kendi görevini yapacak. Eğer gazetecilik yapıyorsanız gelin buradaki halkın sorunlarını  dile getirin. Vekillik yapıyorsanız da gelin bu insanlara sorun niye paranızı alamadınız?” 

“İNSANLARIN DERDİNE ÇARE OLUN”

Halk dışarıda sizin düştüğünüz hesap kitaba bakın. Akşama kadar o ona yazıyor, sen o sun sen busun diye. Hiçbiriniz de bir şey değilsiniz kusura bakmayın. Bu halkın hayrına bir yerlere gelmişsiniz. Biz konuşmuyoruz gelin bu halkın sorunları ile ilgilenin. Fantezi yapmaya gerek yok. Herkes herkesin kim olduğunu da biliyor. Akşama kadar insanlar gelip burada beddua ediyor yazık değil mi? Kimin evini yıkıyorsun? Adam eşyalarını nereye koyacak? Allah’tan korkmuyor musunuz! Buradaki insanların derdine çare olun buna muhalefet milletvekilleri de dahil. 

“MUHALEFET VEKİLLERİ BEKLENTİMİZİ KARŞILAMADI”

“Akşama kadar muhalefet olarak konuşuyordunuz hani neredesiniz? Bakan geldi ben muhalefet milletvekillerinden net olarak bunu bekliyordum. Elazığ ile ilgili bu evler ne zaman yapılacak, ne zaman teslim edilecek? Siz basın olarak oradaydınız böyle bir konu orada geçti mi? İnsanlar çıkmaz içine düşmüş siz burada başka hesapları kovalıyorsunuz. Memlekette kimse kimseye delikanlılık etmesin. Yeri geldi mi herkes babayiğittir. Gereğini de yapar. Biz kendi derdimize düşmüşüz. Vatandaşa yalvarıyoruz biraz sabredin diye. Günde 50 kişiyi burada ikna ediyorum. Hele bunların düştüğü hesap kitaba bak!” 

“MİLLETİ MAHVETTİNİZ”

“Bu nasıl milletvekilliği, nasıl gazetecilik yazıklar olsun! Bu Elazığ’ın şansı mıdır, kaderi midir? Bu gerçekten bizim sinir uçlarımıza dokundu. Biz bir temel atma filan beklerken onlar birbirlerine laf söylüyor. Herkes bu memlekette birbirini tanıyor. Sizi seçtik ki gelip bu halka yardımcı olasınız. Gelip de akşama kadar şovmenlik yapmanın bir anlamı yok. Minibüsle çarşıya, Palu’ya gitmekle bu işler olmaz. Geleceksin şehir merkezinde babayiğitçe oturacaksın. Ben şu gün şu muhtarlıktayım. Gel halk seni nasıl rezil edecek. Siz milleti mahvettiniz.” 

“ÖNÜMÜZ KIŞ İNSANLAR KARA KARA DÜŞÜNÜYOR”

“Önümüzde kış geldi. Bu insanlar ne olacak? Bir de gelip insanların doğal gazını gizli gizli kesip gidiyorlar. Allah’tan korkun. Bir kuruş para vermemişsiniz. Vatandaş evini taşıyacak parası yok. Bu halkın doğal gazını, elektriğini niye kesiyorsun? Bu insanlar İsrail’den mi geldi?  Mahallelim burayı terk ediyor. Kendi  mahallemizde yerli iken şuan yabancı olacağız. Böyle bir şey var mı? Yazık günah. Depremden sonra bir tane yetkili buraya gelmemiş. Sağ olsun iki defa belediye başkanı  buraya geldi. Halkı çağırmışız gelmiş buraya anlatmış onlarda dinlemiş. Böyle olur mu? Biz kenar mahallede oturuyoruz diye bize bu zulmü yapamazsınız. Bu bir zulümdür. Okulumuz yok defalarca söylemişiz. Hep ihalede ihalede, başka mahallelerde de patır patır okul yapılıyor. Niye bizimki ihale değil mi? Biz burada insan değil miyiz?”

“ŞEHİR MERKEZİNDE KÖY HAYATI”  

“Okulumuz yok yine okullar açılacak. Yine çocuklar sabah altıda okula gidecek. Bir okulda hem ilkokul hem de ortaokul  iki eğitim yapıyoruz. Biz sesimizi çıkarmıyoruz. Yeni seçilmişler destek olalım diye. Bunların destekle bir işleri yok. Ne destek olacağız. Savaşı başlatmak istiyorsanız en iyi savaşı da veririz. Zaten ırkımız savaşçı ırk bunu bilesiniz. İnsanlar şuan tedirgin durumda, her gün telefon alıyorum. “Abi evimi ne zaman yıkıyorsunuz.”

“EVLER NE ZAMAN TAMAMLANACAK”

“Mahallede insanlar perişan durumda, vatandaşlarımız tedirgin bir vaziyette. Ortalama günde 20 kişi arayıp, abi binalar ne zaman yıkılacak, ben ev bulamadım şeklinde konuşuyor ben utanıyorum. Vatandaşı bu hale düşürmenin bir manası yok gelip erkek gibi paylaşın. Bakan bey seçimden önce geldi bize Hicret Mahallesi ve Aksaray Mahallesi’nin ilk yapılacağını söyledi. Burada bin tane konut yapılacak, yer de verildi temel atılacak denildi bekledik o da olmadı. Bakan bey gelip gitti buranın ismini dahi anmadı. Yapılan evlerin ne zaman teslim edileceğine dair bilgi de verilmedi.” 

“BAKAN TOPLANTISINDA ŞEHRİN SORUNLARI KONUŞULMADI”

“Bir sürü STK getirdiler ama ortada hiçbir şey yok. Biz muhtarları çağırsınlar, kimin mahallesinde ne problem varsa dile getirsin. Alakası olmayan sivil toplum kuruluşlarını getirmişler ve herkes kendisi için bakan beyden bir şeyler istiyor. Ev isteyenler var, basın mensupları da aynı şekil kendisi için okul alanı istiyor. Halk adına kimsenin bir şey istediği yok. Daha önce konuşuyorduk, bu milletvekilleri gitsin bir şey istemiyoruz, kimin geldiğinin bir önemi yok yeter ki bunlar gitsin dedik. Milletvekilleri değişti ama ortada değişen hiçbir şey yok. Vatandaşlar depremden dolayı oldukça mağdur durumdayken bir bakıyorum ki Milletvekilleri bir birilerine laf yetiştirmeden başka bir şey yok. Sosyal medyadan takip edip baktığım zaman muhalefet Milletvekilleri de bir birilerine laf yetiştirme derdinde.”

“BU ŞEHİRDE KİMSE KİMSENİN ÜSTÜNDE DEĞİL”

“Bu şehirde kimse kendisine abi demesin, herkes zaten abi, herkeste delikanlıdır. Yeri geldiği zaman herkes aslandır, kimse kimseden üstün değil. Bu makamlara halkın oylarıyla geldik, halka hizmet etmek zorundayız. Seçim zamanı biz vatandaşlara söz verdik, yanınızda olup hizmet edeceğiz dedik. Sonrasında kalkıp da millete kabadayılık yapmanın bir manası yok. Bizler gecemizi gündüzümüze kattık mahallede kelle koltukta geziyoruz, yetkililer bunu duysun. Yarın öbür gün başımıza bir iş gelirse sebebi bunlardır. Ya evi ağır hasarlı bir adamla kavga edeceğiz, ya parasını almayan bir adam vuracak. Vatandaşlar bunaldığı için gelip bize saldırıyor, vatandaşlar ağır hasarlı evlerinden eşyalarını çıkartmıyor. Kaç ay oldu millet parasını vermemişler. Bir tek benim mahallemde değil, dernek üyesi olan muhtarlarında durumu böyle. Milletvekilleri yapması gereken işleri bırakmış vatandaşlarla, gazetecilerle uğraşmaya başlamış. Bu işleri bırakıp şehre hizmet etmeye bakın, yapmış olduğum izlenimlere göre ortada yapılan hiçbir şey yok. Evler yıkılmış diye önemsenmemezlik var, illa vatandaşımızın ölmesi mi gerekiyor.” 

“REKLAM İÇİN OLSA HERKES YARDIM EDER”

Kalkıp elazığ’ın yerel kanallarında bir program düzenlense ve dışarda kalan evi yıkılan vatandaşlara zengin arkadaşlarımız ev yardımında bulunacak ya da kira yardımı yapılacak denilse herkes reklam olsun diye milyarlarca para verecek. Ama aynı kişi ne hikmetse evini 10 bin liraya kiraya veriyor. Elazığ vatanadaşı böyle değildi.  200’ün üzerinde ağır hasarlı ev var ben bu kadar insana nerden ev bulacağım. Konteynerden bahsediyorlar, vatandaşlar koca bir evin eşyasını nereye sıkıştırsın. Eşyalarını bir depoda toplamaya kalkışan vatandaşımız zaten 5 bine yakın bir kira ücreti ödeyecek.”

“GÜRSEL EROL’A KIRGINIM”

“Milletvekillerinin tamamına sesleniyorum, Gürsel Erol’a da kırgınım onu da buradan belirtmek istiyorum. Muhalefet milletvekili olduğu için rahatlıkla konuşabilirdi. Gürsel beyden Elazığ’ın konutları ne zaman bitecek diye soru sormasını bekliyordum. Seçimden önce çok iyi konuşuyordu, şehrimiz için yapılacakları sıralıyordu. Bakan geldi herkes kardeş kardeş gitti. Seçim bitti her şey gitti. Siz konuşmuyorsanız ben konuşuyorum. Hiç birinizin şansı yok. Bu saatten sonra hodri meydan.”

“MAHALLELERİMİZE SAHİP ÇIKIN”

“Bu işlerimizi bitirene kadar her gün sizi eleştireceğim bunu bilesiniz. Gelin mahallemi temizleyin. Ben sizden bir şey de istemiyorum. Sadece benim mahalleme, derneğimize üye olan arkadaşlarımın mahallelerine sahip çıkın.” 

“5 SENEDİR PERİŞAN OLDUK”

“5 senedir perişan olduk yahu! Deprem, pandemi, bir deprem daha yaşadık. Sayın Belediye Başkanımız sağ olsun, çok teşekkür ediyorum. Burada bana bir iki tane yol açtı. Bir de bu terminali buraya getirdi. Başka da mahallemde hiçbir şey yok. Son 5 sene içinde kayda değer bir şey yok. Bir okulu bile 5 senedir yaptıramıyoruz. Her toplantıda Vali’ye söylüyorum. Yazık değil mi? Her yere boşu boşuna bir sürü para harcıyorlar. Hizmet şart olan yer burası. Sen burada çocuk gelişimine, eğitime destek vermiyorsan kime destek vereceksin?”

“İPEK YOLU GENÇLİK MERKEZİ DENETLENSİN”

“Burada kendi imkanlarımızla eğitim için bir sürü yer verdik. Kendi imkanlarımızla iyilik evi, sosyal tesis vs buralarda ana sınıfı açtırıyoruz, okuma yazma kursları açtırıyoruz. Çaydaçıra Mahallesi’ne bir tane İpek Yolu yaptırmışlar. Ben İpek Yolu’nun ne olduğunu bilmiyorum. Bunu bana yetkililer açıklasınlar. Bu İpek Yolu’nda ne oluyor, bizim çocuklarımız oraya gidebilir mi, bu mahallenin çocuklarını içeriye alıyor musunuz? Bize niye bilgi vermiyorsunuz, kim gidiyor, kimin çocukları gidiyor oraya? Bunu çok merak ediyorum. Bu İpek Yoluyla kim ilgileniyorsa ona buradan bir soru soruyorum, cevabını da bekliyorum. Bunun cevabını verene kadar açıklamalarım devam edecek. Mahallemizde bir sürü çocuk var bir sürü zeki insan var. Öyle bir hizmet varsa biz de faydalanmak istiyoruz. Biz başka yerden gelmedik. Biz de doğma büyüme buralıyız. Eğer öyle bir hizmet varsa bizim çocuklarımız da bunu hak ediyor. O tür yerlere özellikle bizim mahallenin ve bizim mahalle gibi mahallelerin çocuklarının gitmesi lazım. O konu da ayrı bir konu. Orası yapılırken Elazığ’da kimse sorgulamadı. Ne yapılıyor, neden yapılıyor, içinde kaç tane görevli var, kim çalışıyor? Biz bunları bilmiyoruz tabi. Ama bura neye yarıyor? Seçilen yeni Milletvekillerimizden rica ediyorum oraya bir denetleme yapsınlar. Gidip bir görsünler. Neye yarıyor, imin çocukları orada, kime hizmet ediyor? Resmi bir şekilde ya da basın yoluyla bize açıklasalar memnun oluruz. Biz kendi çocuklarımızın da oraya gitmesini istiyoruz. Bir tek zengin ailelerinin çocuklarının oraya gitmesiyle bu iş çözülmez.” 

“HERKES ELİNİ VİCDANINA KOYACAK”

“Adalet lazım. Memlekette adaletin çivisi çıkarsa hiçbir hizmetin önemi kalmaz. herkes elini vicdanına koyacak, adaletli davranacak. Adalet biterse Milletvekilliği biter, gazetecilik biter, muhtarlık biter. Adalet biterse her şey biter. O yüzden biraz vicdanlı davranmak lazım. Biz bugüne kadar yaklaşık 5-6 aydır herhangi bir açıklama da yapmadık. Ama uzaktan takip ediyoruz. Takip ettiğim, gördüğüm kadarıyla; eski tas eski hamam. Bu şehir yine eski tas eski hamam… Ben uyarıyorum. İnşallah yöneticiler şehirde biraz duyarlı davranır.” 

“GENÇLERE SAHİP ÇIKMANIZ LAZIM”

"Özellikle okulumuzu istiyorum. Sayın valimizden rica ediyorum. 5 yıldır her gün bir açıklama yok. Bize de yazık. Yemişlik tarafında herhalde 15 köy var. Tamamı taşımalı olarak bizim okula geliyor.  Bizim mahalle de var. Hem ilkokul hem de ortaokul diye kullanıyoruz. Son 10 yıl içinde şehre bakın kaç tane okul yapılmış. Arsa var bizimkini niye yapmıyorsunuz? Bir hayırsevere telefon açsalar bunu yaptırırlar. Halen daha yaptırmıyorlar. Siz buradaki insanların eğitim almasını istemiyor musunuz? Buradaki insanlar eğitim alsınlar size faydaları olur. Eğitim almasa ne yapacak? Siz önlem alacaksınız. Sizin buradaki gençlere sahip çıkmanız lazım. Okullarımız güzel olsun, güzel öğretmenler verin."