'Gidenlere Uğurlar Ola'

6 kez görüşüp aday eşkali bile belirleyemeyen 6'lı masada sinirler gerildi. Hem masanın ortakları arasında, hem de partilerin kendi içlerinde soğuk savaş patlak verdi. Savaşın ilk dışa vurumu, CHP'li isimlerin 6'lı masaya adaylık için Kemal Kılıçdaroğlu ismini dayatması ile başladı. Masanın diğer ortaklarından itiraz sesleri yükselince Kılıçdaroğlu'ndan kurmaylarına susun talimatı geldi.

'Gidenlere Uğurlar Ola'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Savaşın bir diğer göstergesi ise HDP restleşmesi oldu. CHP Milletvekili Gürsel Tekin’in “HDP’ye de bakanlık verilebilir” çıkışına İYİ Parti’den sert tepki geldi. HDP’ye yakın bir pozisyon izleyen Kemal Kılıçdaroğlu’na da mesaj gönderen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den, “HDP’li bir masada olmayız” resti geldi.

Son gerilim kulislerde “Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve İYİ Parti, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına mesafeli” iddiaları konuşulurken patlak verdi. Meral Akşener, İYİ Parti’nin “seçimi kazanabilecek aday” diyerek ön plana çıkardığı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na sürpriz ziyaretler gerçekleştirdi. İki ziyaret de Akşener’in Kemal Kılıçdaroğlu’na alternatif aday arayışı olarak yorumlandı.

Tüm bu süreç 6’lı masayı gerdiği gibi CHP’yi de toz duman etti. Kılıçdaroğlu sosyal medya üzerinden adresi meçhul bir mektup gönderdi. Nisan ayında söylediği, “Ya bana katılın ya şimdi şuanda önümden çekilin” sözlerine açıklık getirdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, parti içine sert mesajlar gönderdi.

 Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: “Ya bana katılın ya da önümden çekilin demiştim. Onu da netleştireyim. Kendi yol arkadaşlarıma dedim. 5’li çeteler, bazı sermayedarlar, varlıkçılar, çantacılar bu ülkenin ikinci 100 yılını dizayn etmeye kararlı. Ben ve arkadaşlarım da onlara karşı dimdik durmaya kararlıyız. Kimlerin bu operasyonun arkasında olduğunu da biliyorum. Benim böyle kurmaylarım olmaz. Oldurtmam. Benimle olacaklara net söyledim! Bay Kemal’de komisyon olmayacak, ihale olmayacak, haksız zenginleşme olmayacak. Benimle yürüyecek olanlar, bunu bilerek gelsinler. Gelenler; çocuklarımız için, torunlarımız için, gençlerimiz için gelsin. Vatanımızın, doğmayı bekleyen evlatları için gelsin. Fakir fukara için gelsin. Bırakın herhangi bir kurmayımı; bu çetelerle pazarlık yapan evladımın bile gözünün yaşına bakmam. Gidenlere de uğurlar ola.” 

Kılıçdaroğlu’nun bu mektubu kime gönderdiği merak konusu olurken içinde bulunduğu halet-i ruhiyesi ve CHP içinde kaynayan kazanı ifşa etmesi açısından önemli.

Bu mektubun anlamı şudur ki Kılıçdaroğlu 6’lı masadan alamadığı Cumhurbaşkanlığı adaylığı desteğini CHP içinde de alabilmiş değil. Birkaç isim dışında Kılıçdaroğlu ile seçim kazanılacağına inanan CHP’li sayısı oldukça az.

Parti içindeki bu havayı hisseden Kılıçdaroğlu resti çekti ve “benimle olmayacaklara uğurlar ola” diyerek kapıyı gösterdi.

CHP içinde bu tartışma olur da 6’lı masa da olmaz mı? Görünen o ki Kılıçdaroğlu ciddi bir yalnızlık yaşıyor. Kılıçdaroğlu’nu içten ve dıştan tüm bu yalnızlaştırma gayretlerine rağmen Hakimiyet olarak aylardan beri diyor ve ısrar ediyoruz ki Cumhurbaşkanlığı en çok Kılıçdaroğlu’nun hakkıdır. Yılların emek ve gayreti daha dün belediye başkanı olmuş İmamoğlu ile CHP’li olmayan Mansur Yavaş’ın hakkı olamaz. Bunu ne CHP ruhu, ne nimet-külfet dengesi, ne samimiyet ne de vicdan kabul eder.