Evet, Biri Konuşmalı!

Geçtiğimiz hafta şehrin en çok konuştuğu konu, kamu kurumlarının yıkımlarındaki uygulanan usulsüzlükler iddiaları oldu.

Evet, Biri Konuşmalı!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Gazetemizin kamuoyunun gündemine taşıdığı olay şuydu. Kamuya ait bir binaya yıkım çalışması yapmak için bir ekip giriyor. İki gün çalıştıktan ve yıkım çalışmaları devam ederken yıkım işleriyle iştigal eden diğer firmalar, bu binanın yıkımı için herhangi bir ihale yapılmadığını, bundan kendilerinin mutlaka haberi olması gerekirken olmadığını, dolayısıyla binada  yapılan yıkım çalışmasının  kaçak olduğu gerekçesi ile emniyete ihbarda bulunuyorlar.

Olay yerine gelen emniyet yetkilileri, söküm yapan şahıslara, binanın yıkım işlemini kendilerinin aldığına dair resmi bir belge talep ediyorlar. Ancak çalışanlar böyle bir belgenin olmadığını ancak bir isim vererek kendilerine bu işi o ismin verdiğini emniyet mensuplarına ifade ediyorlar.

Emniyet yetkilileri de herhangi bir resmi belge ve yapılmış olan ihale evrakı gösteremedikleri için yıkımı durdurarak  binayı 24 saat denetim altına alıyorlar.
Yıkım işleri ile uğraşan diğer firma yetkililerinin olay yerinde yaptıkları video çekimleri esnasında bir şahsın ismi telaffuz edilince, ismi gecen kişi de sosyal medyadan açıklama yaparak Elazığ valisini konu hakkında konuşmaya davet etti. 

Videoyu yayınlayan yıkım firması yetkilisi de hiç kimseye karşı herhangi bir husumetleri bulunmadığını, tek amaçlarının devletin malının korunması ve yapılmayan ihalenin yapılmasını yetkililere duyurmak olduğunu sosyal medya hesabında dile getirdiler.

Her iki taraf da kendince haklı. Burada asıl haksızlık,  bir kamu binası etrafında gelişen olaylara rağmen herhangi bir kamu görevlisinin hala bir açıklama yapmamış olması.

Olayda adı geçen tarafların karşılıklı iddia ve ithamlarından ziyade bu konuda konuşması ve açıklama yapması için çağrıda bulunulan ilimiz Valisi Erkaya Yırık’tır.
Vali Yırık’ın açıklamasında şu soruların cevabını vermesi gerekiyor.

1-    Yıkımına başlanılan ancak savcılık tarafından durdurulan bina için 2886 sayılı Devlet İhale kanunu çerçevesinde bir ihale yapılmış mıdır yapılmışsa bunun ilanı resmi mevzuata göre gerçekleştirilmiş midir?

2-    Söz konusu Harput Çocuk Evleri ve Baskil Anadolu Lisesi binasının hurda karşılığı yıkımı için neden 2886 sayılı kanuna göre ihale yapılmamıştır.

3-    Herhangi bir ihale yapılmadan ve yasal zorunluluklar yerine getirilmeden yıkım işleminin şifahi olarak şahıs ya da şahıslara verilmesi hangi yasa kapsamında yapılmıştır?

4-     Binanın söküm ve yıkım işlemine başlayan kişi ya da firma, bu işi kendi kafasından yapmayacağına göre, “bu binaları siz yıkın” diyerek bu tablonun oluşmasına sebep kamu görevlisi kimdir ve hangi yetkiyle bu kararı vermiştir?

5-    Kamu malının en iyi şekilde değerlendirilmesi ve kamunun menfaatlerinin korunması bir devlet adamının ve bürokratların  en önemli önceliği ve görevi iken yıkım işlemi neden usulsüz ve ihalesiz yaptırılmaya çalışılmıştır.

6-    Herhangi bir ihale olmaksızın depremin ilk gününden bugüne aynı yöntemle kaç binanın yıkımı gerçekleştirilmiş ve bu işlemlerden kamunun ne kadar maddi kazancı olmuştur.

7-    Devletin itibarını, şeffaflığını korumak yerine, şehirde uzun süreden beri konuşulan yıkım usulsüzlüklerine kapı aralayacak uygulamalara neden itibar edilmekte ve bunda nasıl bir amaç güdülmektedir?

8-    Kamuoyunda tartışılan bu konuların, hem kamuyu hem kamu görevlilerini hem de devleti ciddi anlamda zan altında bıraktığına inanıyor musunuz?

9-    Sizleri, yasalara aykırı bir şekilde şifahi olarak yıkım yapılmasına zorlayan sebepler nelerdir?