ÇOCUK VE DEPREM

Başak MERAL GÜNDÜZ/Deprem hakkında az ya da yanlış bilgiye sahip olmanın endişe katsayısını arttırabileceğini belirten Aile Danışmanı Hilal Sarıbay GÖÇER,deprem ve çocuk psikolojisi ile ilgili önemli konulara dikkat çekti.

ÇOCUK VE DEPREM
TAKİP ET Google News ile Takip Et

ÇOCUKLAR DEPREMİ NASIL ANLARLAR ? 

 

Hilal Sarıbay Göçer”Deprem çocuklar için de, yetişkinler korkutucu bir olaydır. Çocuklar depremi anlamlandırmakta zorlanmakla beraber, deprem sonrası yaşantıda ki değişikliklerden de endişe duyarlar. Belli bir düzene alışan çocuklar, gündelik hayat rutinlerinin değişmesiyle beraber endişe duyarlar. Bir çok sorunla, hasarla, üzüntüyle karşı karşıya kalan çocuklar bunlardan korkarlar. Depremden sonra çocuğun yaşadığı psikolojik sıkıntılar, davranış değişmeleriyle kendisini göstermeye başlayarak ciddi bozukluklara kadar ilerleyebilir.Güven duyguları zarar gördüğünde, bu durumla baş edebilme becerisine sahip değillerdir. Onların gözüyle dünya o an ve sonrasında güvensiz bir yer haline gelmektedir. Burada aileye ve destek verenlere düşen çocuğun güven duygusunun kazanımının desteklenmesidir”dedi.

 

 

DEPREM SONRASI ÇOCUKLARDA NE GİBİ DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİKLERİ GÖZLEMLENEBİLİR ?

 

Göçer”Sık sinirlenme, huzursuz olma, ağlama, saldırganlık gösterme,uyku düzeninde bozulma, nedensiz mide bulantıları ve kusma, beslenme düzenindeki değişimler, içe kapanma, konuşmaktan kaçınma, yaşının öncesine ait çocuksu tavırlar, alt ıslatma gibi bir çok değişim gözlemlenebilir. Bunların her biri olacak diye bir durum yok bunlar olabilecek örnekler. Çocuğun içinde bulunduğu duygular onun bazı davranışsal değişimlere sürükler. Burada önemli olanını onu anlamak ve sakin yaklaşmak“ olduğunu söyledi.

 

 

DEPREM SONRASI ÇOCUKLARA DOĞRU YAKLAŞIM NASIL OLMALIDIR ? 

 

Göçer”Deprem sonrasında çocuklara nasıl yaklaşılacağı çok önemlidir. Çocuklara, yaşanan olaylar hakkında bilgi vermek onlara güven verir Çocuğa depremin ne olduğunu, nasıl oluştuğunu, çok nadir olarak ortaya çıktığını, ama şimşek çakması kadar olağan bir doğa olayı olduğu anlatılmalıdır. Çocuklar, bu felaketin kendi yaptıkları herhangi bir yaramazlıkla – suçla ilişkili olmadığını, bunda suçlu olmadıklarını  anlamalıdırlar. Çocuğun söyledikleri dikkatle dinlenmeli; ses tonu, yüz ifadesi, gözlerindeki ifade, dudaklarındaki ve ellerindeki titreme gibi duygularını yansıtan ifadelerine dikkat edilmelidir. Çocuklara bu durumun geçici olduğu anlatılmalıdır. Çocuklarla, yaşanılanlar hakkında bir şey saklamadan, yanlış bilgi vermeden onların anlayabileceği bir dille konuşulmalıdır. Konuşurken onun göz hizasına gelinerek, elleri tutularak konuşulması çocuğun güven ihtiyacını karşılamasında önemlidir. Sorularına doğru ve basit cevaplar vermek, neler olduğunu ve sonrasında neler yaşayacağını, yaşamında nelerin değişeceğini doğru olarak açıklamak önemlidir”dedi.

 

 

 AİLELER DEPREM SONRASINDA YAŞADIKLARI DEĞİŞİMLER SIRASINDA NELERE DİKKAT ETMELİLERDİR ? 

 

Aileler ellerinden geldiği ölçüde çocuğun deprem öncesi rutinlerini ve alışkanlıklarını sürdürebilmesine imkan vermenin önemli olduğunu söyleyen Hilal Sarıbay Göçer,tabi ki zor bir dönemden geçiliyor ve bu dönemde imkanlar sınırlıdır ama olabildiği ölçüde yapılabilir. Çünkü rutinlerin aniden ortadan kalkması çocuklarda stres ve kaygı yaratır. Büyük ölçüde sağlanamasa da olabildiğince gereken yapılmalıdır. Ayrıca aileler sabırlı olarak, sakin olarak, içinde bulundukları sorunlarda ki problem çözme ve yardımlaşma becerileri ile de çocukları rahatlatabilirler. Bu çocuklara örnek teşkil eder ve çocuk var olan yeni durumu bu şekilde anlamlandırır”diye ifade etti.

ÇOCUKLARIN DEPREM SONRASI NE GİBİ HAYAT KAZANIMLARINA SAHİP OLACAKLARI SÖYLENEBİLİR ? 

Göçer”Aslında ilk başta düşündüğümüzde depremin hiçbir kazanımı yokmuş gibi görünse de çocukların sonra ki yaşlarında sosyal yardımlaşma bilinci oluşması gibi kazanımları olacaktır. Çocuklar hiç tanımadıkları insanların onlar için bir şeyler yaptığını gördüğünde yardımlaşma örneği görürler ve bu onlara sonra ki yaşları için kazanım olacaktır. Yapılan etkinliklerde bir çok gönüllü var ve çocuklar bunun farkındalar. İleride ki yaşamlarında ihtiyaç sahibi gördüklerinde hatırlayıp destek olma bilinci taşıyacaklardır. Umuyoruz ki bu toplumsal dayanışma çocuklara örnek teşkil eder ve ülkemizin geleceği için de bizlere umut vaat eder. Deprem her an tehlike arz eden bir felakettir, ondan kaçamayız ancak onun etkilerini en aza indirmek için birlik ve beraberliğimizi koruyabiliriz”dedi.