Bu Kurşunu Yine mi Yedin?
Ne konuşmuştuk bir 24 Ocak 2020 depreminden sonra Elazığ'ın Afet Bölge kapsamına alınmasını değil mi? Bu talepleri dile getirenlere karşı sert tavırlar takınarak ve 'Böyle bir uygulama yok' diyerek toplum içinde azarlanmaları ve aforoz edilmeleri yaşamıştık.
Elazığ’a “böyle bir şey yok” denilerek reva görülmeyen afet bölgesi, bizden sonra üç bölgeye ikram, ihsan ve himmet edildi.
Haklarıdır ve alsınlar gözümüz yok. Ancak “Elazığ’ın ne suçu ve günahı vardı?” diye de sormadan edemiyor insan.
Madem yasalarda böyle bir uygulama yoktu ve bunu devletin bakanı açıkladığı için yerel aktörler ve ilimiz milletvekilleri de bu dayanakla Cem Yılmazlı videonun dahi muhatabı olma pahasına bu görüşlerinde ısrarcı oldular. Demek ki asıl suçlu, “Böyle bir uygulama yok” diyen devletin bakanlarında.
Hatırlayın o günleri. Bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yine bizzat Elazığ’da böyle bir uygulamanın olmadığını ve zaten Elazığ’ın bir çok haklardan faydalandırılarak bu kapsama dahil edilmiş gibi olduğu açıklamalarında bulunuyordu.
Bu tartışmalar tam unutulma moduna giriyorken bakıyorsunuz bir deprem oluyor ve ardından bu bölge afet kapsamına alınıyor. İşte asıl kıyamet de işte bu zaman başlıyor.
Bakanların açıklamalarına inanarak “böyle bir uygulama yok” diyen milletvekillerimiz, son Düzce depreminde de Ahmet Şafak’ın “Sen bu kurşunu yine mi yedin?” şarkısı eşliğinde bir sendeleme daha yaşadılar. Ve her deprem olduğunda da bu konu yıllarca Ak partinin karşısına çıkacak.
Keşke, milletvekillerimiz bakanın “öyle bir uygulama yok” sözüne sığınıp savunma moduna girme yerine “olabilir” modunda ısrarcı olsalardı.
Bu süreçten sonra şehrin ve halkın vicdanı olma konumuyla öne çıkan ve sözünü kim olursa olsun esirgemeyen Ak Parti milletvekilimiz Sayın Zülfü Demirbağ’ın kuracağı bir iki cümle olur diye düşünüyoruz.
