Ben Çektim Oldu

Hak sahipleri, kamuoyu ve medya kurumlarının olumsuzluklarını dile getirmesine rağmen TOKİ'nin toplu kuraları çekildi. Vatandaşlar, TOKİ'nin bu yaklaşımı bektaşi mantığı ile 'ben kıldım oldu' cümlesini anımsattığını ifade ederek, bu uygulamanın vatandaşa ikinci depremi yaşattığını dile getirdiler.

Ben Çektim Oldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

24 Ocak 2020 tarihinde ilimizde yaşanan 6.8 depreminin ardından hak sahipleri için yapılan 20 bin konutun bir kısmı geçtiğimiz günlerde yapılmıştı.

TOKİ,  teslim aşamasına gelen 4.700 konutun kura çekimini ise, hak sahiplerinden herhangi bir tercih önceliği talebi ya da eski evinin hangi bölgede olduğu gerçeğini dikkate almadan toplu kura kararı aldı ve bunu Cuma günü gerçekleştirdi.

DÖRT BÖLGE İÇİN KURA
TOKİ, Yemişlik, Çatalçeşme, Zafran ve Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan yaklaşık 4 bin 700 konutun kurasını noter önünde ve yerel televizyonların dönemsel canlı yayını eşliğinde gerçekleştirdi.

BİZDEN BU KADAR
Oldukça uzun süren ve televizyonların olağan yayın akışları sebebiyle tamamını canlı yayında veremediği ancak sosyal medya hesaplarında erişime açtıkları videolarla isteyenin sonuna kadar izleyebileceği TOKİ’nin Elazığ deprem konutları kura sonuçlarına,  AFAD’ın resmi hesapları ile medya kurumlarının sitelerinden de ulaşılabiliyor.

Halkın talebi istek ve önerilerinin dikkate alınmadığı, alınsa bile hayata geçirmenin zorlukları ve bunu yapacak bir irade ve heyecan olmadığı için toplu çözüm olarak toplu kuraya sarılan ve bunu yaparak yayınlayan yetkililerin, “bizden bu kadar” diyerek ve sorunu çözdüklerinin rahatlığı ve huzur içerisinde olmaları da ayrı bir tartışma oluşturdu.

LİSTE BİLE ZULÜM
TOKİ tarafından çekilen kuraların sonuçlarının AFAD tarafından medyaya servis edilen listede hak sahiplerinin kendi isimlerini bulmaları ise tam bir işkenceye dönüştü.

Teknolojiyi çok iyi kullanamayan listeden isim arama yöntemlerini bilmeyen vatandaşlar, saatlerce kendi isimlerini aradılar. Çoğu kez de kendileri bulamayınca da dost ve akrabalardan yardım isteyerek sonuçlara ulaşmaya çalıştılar.

Hakimiyet Gazetesi olarak AFAD tarafından yayınlanan toplu listede vatandaşın kendi ismini kısa yoldan bulmasına yönelik özel haber ve paylaşımlarda bulunsak da genel olarak bu sorunu tüm hak sahipleri yaşadı.

AFAD tarafından yayınlanarak medya kurumlarına servis edilen listenin bir tuş ile alfabetik hale dönüştürülerek soy isme göre sıralamamın yapılmasının çok zor bir işlem olmadığını ifade eden vatandaşlar, bu kadar basit bir uygulamayı yapamayan kamu kurumlarının bu davranışının, deprem sürecinde halka ne kadar sıkıntı yaşatıldığının da son ve somut bir örneği olduğunun altını çiziyorlar.

CEBRİ İKAMET Mİ?
TOKİ’nin şehrin değişik mahallelerinde yaşayan hemşerilerimiz için inşa ettiği konutları, vatandaşların rızası, ön talebi ya da farklı bir önerisini almadan, Abdullahpaşa’da ikamet eden hak sahibini Çatalçeşme’ye, Kırklar Mahallesi’nde oturan hak sahibini yemişlik ya da Zafran’da zorunlu ikamete tutmanın herhangi bir izahı olamayacağın ifade eden vatandaşlar, bu durumun hak ihlali olduğunu belirtiyorlar.

İNSANI KÖKLERİNDEN KOPARMAK
İnsanların çocukluktan beri yaşadığı ve birçok yönüyle kurduğu manevi ilişki ile mahallesi ile birçok konuda özleştiğini, o bölge dışında farklı bir mahallede zorunlu ikamete mahkûm edilmesinin birçok sosyolojik ve psikolojik travmalar yaşanmasına sebep olacağını ifade eden vatandaşlar, bunun insanlarımızı kendi toprak ve muhitinden ayırarak bir nevi cebri ikamete tabi tutulmak olduğunun altını çiziyorlar.

ORTAK AKIL VE KOLLEKTİF BİLİNÇ İZNE Mİ ÇIKTI?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun depremin ilk saatlerinden itibaren halkın yanında oldukları ve sorunların bir an önce çözülerek vatandaşın mağduriyetlerinin giderilmesi konusundaki talimat ve yoğun çalışmaları karşısında ilimizde 20 bin konutun kısa süre içerisinde yapılması ve birçoğunun teslim edilmesi gibi zor olanın başarılması karşısında, daha kolay ve sorunsuz işlemesi gereken kura çekiminin altından kalkamayan ve bu konuda ortak akıl geliştiremeyen yerel siyasi aktörler ile yetkili kurum müdürlüklerden kaynaklı problemlerin hak sahipleri ve kamuoyunda ciddi bir tepki oluşturduğunu belirten vatandaşlar, böylesine basit ve çözümü kolay bir meselede bile çaresiz  ya da duyarsız kalan ilgililer sebebiyle Ak Parti’nin yara aldığını ifade ediyorlar.

EROL: “BÖLGESEL DEĞERLER DİKKATE ALINMALI”
TOKİ’nin karma ve toplu kura çekimi siyasilerimizin de gündemindeydi. 

Çekilen TOKİ kuralarında her kesimin tepkili olduğunu belirten CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, yetkililere seslenerek, “Kuralar,  çocuklarının okul ulaşımı, komşuluk ilişkileri ve evlerin bölgesel değerleri düşünülerek sınıflandırma yapılmalıdır” görüşlerini dile getirerek,  “Bilindiği üzere ilimiz 24 Ocak’ta bir deprem ile sarsıldı ve halkımız mağdur oldu. Devlet eliyle binlerce konut yapıldı. Fakat yapılan bir çalışma ancak bu kadar kötü sonuçlanabilir. Dün binlerce konutun kurası çekildi. Fakat kura herkesin bilindiği üzere karışık şekilde yapıldı. Kuralarda Zafran tarafında oturan Çatalçeşme mahallesine Çatalşeme tarafından oturan ise Zafran tarafına gitti. Böyle bir kura sistemi görülmemiştir. Vatandaşları mahallerinden koparmayın ve mağdur etmeyin. İnsanın mahallesi ailesi sayılır. Şimdi kalkıp hiç tanımadığı yere yerleşmek zorunda bırakılacak. Zaten halkımız yeterince mağdur oldu, bu konuda da mağdur olmasını istemiyoruz. Çocuklarının okul ulaşımı, komşuluk ilişkileri ve evlerin bölgesel değerleri düşünülerek sınıflandırma yapılmalıdır” dedi.

KARAKUŞ: “SEÇMEN TOPLU PAKET YAPACAK”
TOKİ tarafından yapılan toplu kuraya en sert ve çarpıcı tepki Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Av. Erhun Karakuş’tan geldi.

TOKİ denen kurumun gerek ihale rakamları, gerek Elazığ’ın sosyal aile hayatına uymayan tek tip projeleri, gerekse de toptancı bir zihniyet ile tek torbadan kura çekilmesi hususları hemşerilerimizin kabuk tutmaya başlayan yaralarını tekrardan kanatmaya başlattığını ifade eden Karakuş, “Geldiğimiz son noktada ise, ne akılla hareket edilmiş, kimden olur alınmış bilmeyiz ama Elazığlıyı sağa sola savuran, huzursuz eden bir toptan kura çekimi yapılmıştır. İnsanların mahallesi, çevresi, sosyal hayatı göz ardı edilmiş, işin kolayına kaçılmış ve Elazığlı depremzedeler bir kez daha mağdur edilmiştir!” ifadelerini kullandı.

“SANDIKTAN TOPLU PAKET ÇIKACAK”      
“Bir ilde imar edilen konutun projesinde, maliyetinde, dağıtım usulünde söz hakkı olmayan, varsa eğer konuşmayan müdahale etmeyen milletin vekilleri başka hangi zaman ne işe yararlar?” diye soran YRP İl Başkanı Karakuş,  tüm olumsuzlukların sonucunun ise sandıkta toplu paket olarak çıkacağını ifade etti.

MUHTARLARIN FERYADI
TOKİ’nin toplu kura çekme uygulamasına bir tepki de ilimiz muhtarlarından gelmişti.

Şehrin farklı noktalarında bulunan TOKİ konutlarına vatandaşların talepleri ve önceden oturdukları konumlar dikkate alınmadan yapılan kura çekimlerine  Sosyal medya hesaplarından tepki gösteren  muhtarlar: ilimiz siyasi ve resmi kurum yöneticilerinin hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı zora sokacak uygulamalara imza attıklarının altını çizerek “siz kime çalışıyorsunuz?” diyerek seslerini duyurmaya çalışmışlardı.

İşte bazı mahalle muhtarlarımızın  yaptığı o  paylaşım:
“Vatandaş devletin adaletine güven değil endişe besliyorsa adaletten bahsedilebilir mi? 
Mağdur, devlet kurumlarına güvenemeyecekte kime güvenecek? 
Deprem enkazından çıkmış bir şehrin sakinleri üzerinden de çifte standart uygulanıyorsa insanlık adına yüzümüz kızarmalı... 
Depremin yaşandığı ilk günden bugüne hep aynı şeyleri konuştuk. 
Aynı şeyleri eleştirdik... 
Vatandaşa soran yok. 
Sorduğumuzda cevaplayan yok. 
Böyle buyurduk havasında yetkililer... 
Sen, sen ve sen şu kuraya dâhilsiniz. 
Sana yok!
Size 3+1 ihsan ettim… 
Size 2+1 bile çok... 
Ölçü yok! 
Tartı yok!
Kantar yok!
Mahallelerin revize alanlarında yapılan konutlara mahalle içinde kuralar çekildi, onlar avantajlı gurup.
Bazı mahalleler 3+1 kuralara dâhil edildi onlar da avantajlı gurup… 
Peki diğer guruplar? 
Diğer guruplara toplu kura uygulanacağı ilan ediliyor(!) 
Yahu biz bu memleketin nesi oluyoruz? 
Neden vatandaş olarak, 
Muhtarlar olarak,
Ya da mağdurlar olarak bize görüşümüzü soran yok? 
Bölgesel kura ile şehrin bir ucunda oturanı, diğer ucuna sürmek nedir? 
Ailesi, işi, aşı… 
Çocuklarının yıllardır okudukları okulları…
Akrabaları, 
Komşularıyla yıllarca bir bölgeye yerleşmiş insanı mağdur etmiş olmuyor musunuz? 
Herkes istediği bölgenin kurasına dâhil olsun. 
Toplu kura nedir yahu! 
Tehcir yasası çıktı da biz mi haberdar değiliz?
Zorunlu kura dediğiniz zoraki sürgün değil midir?
24 Ocak depreminden bu yana her konu tepeden dayatıldı... 
Cumhurbaşkanımız ortak akıldan bahsederken birileri kendi aklını ve kararlarını dayatıyor... 
Bu durum düşündürüyor... 
Karar alıcı konumundakiler vatandaşın devletine küsmesi için her yolu deniyor. 
Yani bilinçli bir el, Elazığ’da hükümetin, yani iktidar partisinin altını oyuyor... 
Hayırdır? 
Kime çalışıyorsunuz? 
Hazırlık mı var?”