Batı, Gözlerimizi Yaşartıyor!
14 Mayıs seçimlerine ve özellikle de halkın iradesine yönelik yabancı medyanın müdahale gayretleri devam ediyor.
Yeniden aday olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde, Batılı ülkelerde böyle bir dönemde çıkan yazılar göze çarpıyor. İngiliz The Economist'in yanı sıra çeşitli Fransız dergilerinin ardından bu halkaya şimdi de Almanya merkezli Der Spiegel eklendi.
Spiegel'in kapağında "Ayrılış mı yoksa kaos mu?", "Erdoğan kaybederse ne olur?" gibi ifadelere yer verilerek, Türkiye'de demokratik biçimde gerçekleştirilen seçimlerle ilgili algı operasyonu yapılmaya çalışıldığı görüldü.
Türkiye'nin Erdoğan yönetiminde "farklı bir yönetim şekline" büründüğüyle ilgili iddiaları öne süren dergi, karalama kampanyası başlattı.
Dergi, daha önce de "Bir ülke özgürlüğünü kaybediyor: Türkiye'ye odaklanın." diye yazmıştı.
Batının Türkiye ilgisinin, ülkemizi ve halkımızın iyiliğini düşünen bir ilgi değil. Batının sözde ülkemize yönelik bu hassasiyeti, bizlerin mutluluğu ve huzurunu isteyen bir duruş değil.
Batının hiç bir zaman dostluğunu görmeyen, bizim iyiliğimizin isteyen tavırlarını bile her bir vatandaşımız, bu yazıların amacının Erdoğan’a kaybettirmek olduğunu bilir.
Erdoğan, kendi planları önünde nasıl bir engel ve set olmuşsa ve nasıl bir milli duruş sergilemişse ki bunu “dünya beşten büyüktür” cümlesiyle cümle âleme duyurdu, bugün de bu batılı ağababalar tabi ki iğrenç tutumlarını sergileyecekler.
Düşman oklarının gösterdiği yerde olmak, dostları güçlendirmek, ülkeyi geliştirmenin adresidir. Oy vermek, safını belli etmektir. Safı, batıdan değil ülkeden yana olunması gereken bir dönemeçteyiz. Ona buna kızgınlığımızla değil, mantıkla olaylara bakıp karar vermek gerekir.
