- Haberler
- Gündem
- Başkan Koca: 'Katil İsrail'in Refah Çadırına Saldırısı, Nefes Aldığı Son Gün Olmalı'
Başkan Koca: 'Katil İsrail'in Refah Çadırına Saldırısı, Nefes Aldığı Son Gün Olmalı'
Elazığ Kent Konseyi Başkanı Nafiz Koca, İsrail'in Refah'taki bir çadır kampını bombalamasına yönelik kınama mesajı yayımladı.
Başkan Koca yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi; “Zulmün ve terörün her çeşidinin ortaya saçıldığı bir zaman dilimindeyiz. Bebeklerin, çocukların, kadınların katledildiği; Müslümanların izzetinin çiğnendiği bir dönemdeyiz. Feryatların yüreğimizi sızlattığı, ahların arş-ı alayı titrettiği bir utancın içindeyiz. Terörist İsrail Gazze Şeridi’ndeki Refah kentinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarına düzenlediği saldırıda en az 40 Filistinli hayatını kaybetti. Terör devleti İsrail, Refah’ta çadırları vurdu. 50’ye yakın çocuğun parçalanan bedenleri ateşler arasında küle döndü. Gazze’de soykırım 235 gündür vahşice devam ediyor. Çoğunluğu çocuk ve kadın olan çadırlarda insanlar yanarak can verdi. İnsanlıktan nasibini almamış terör örgütü İsrail dünyanın gözü önünde Gazze’de soy kırım yapıyor. İsrail bu zulümleri, bir ırkın üstünlüğüne ve seçilmişliğine dayanan Siyonizm’in sapkın inancı gereği yapmaktadır. Dolayısıyla İsrail laftan, anlaşmadan, oturup konuşmadan anlamaz. İsrail ancak güçten anlar. Bu güç gösterilmediği müddetçe insanlığın huzur bulması mümkün değildir. İslam âlemine yüz yıllarca liderlik etmiş, dünyaya adaletle hükmetmiş bir ecdadın efradı olarak sessiz kalamayız. Terör örgütünün uyguladığı bu vahşeti görmemek için kör, masum çocukların ahını duymamak için sağır, kardeşinin derdi ile dertlenmemek için kara vicdanlı olmak gerekir.
57 İslam ülkesinin liderlerinin sadece kınama yaparak hayatlarına devam etmelerini üzülerek görmekteyiz. 57 Müslüman ülkenin liderlerinin şiddetle kınamalarının eşliğinde bombalar patlıyor, çocuklar ölüyor, kadınlar katlediliyor. Bir avuç Siyonist terör örgütü bütün gücünü ümmetin dağınıklığından, liderlerin izzeti kuşanmayışından alıyor. Halkların samimi gözyaşları iktidarların timsah gözyaşlarına kurban ediliyor, her gün bir hançer olup saplanıyor kalbimize. Allah’tan korkun, demekten başka bir şey yapamamanın acısı yüreğimizi dağlıyor. Ahiret inancı olan güç sahiplerinin eli kolu bağlı yaşamasına şahit olmak ürkütüyor bizi. “Size ne oldu da Allah yolunda ve «Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!” emri nas olarak ortada iken gereğini yapmamak, yapamamak kahrediyor bizi. Kahrolsun İsrail demekten vaz geçip İsrail’i kahredecek hamleyi yapmak gerekir. Bu hamle “hayat iman ve cihattır” şuuruyla hareket etmekten geçer. İsrail küstahlığının, şımarıklığının, aşağılık davranışlarının karşılığı olarak dünyada da cehennemi yaşamalıdır. Dolayısıyla gün kınamanın, söz söylemenin değil, fiili icraata geçmenin günüdür! Bebek katili İsrail’in, Refah çadırına saldırısı, nefes aldığı son gün olmalı”
Kahrolsun İsrail demekten vaz geçip İsrail’i kahredecek hamleyi yapmak gerekir. Bu hamle “hayat iman ve cihattır” şuuruyla hareket etmekten geçer. İsrail küstahlığının, şımarıklığının, aşağılık davranışlarının karşılığı olarak dünyada da cehennemi yaşamalıdır. Dolayısıyla gün kınamanın, söz söylemenin değil, fiili icraata geçmenin günüdür! Bebek katili İsrail’in, Refah çadırına saldırısı, nefes aldığı son gün olmalı…
Gün, üç buçuk soysuzun suyunu kesme zamanıdır!
Gün, üç buçuk soysuzun soyunu kurutma zamanıdır!
Gün, İncirlik ve Kürecik’i kapatma günüdür!
Gün, Mehmetçik’i Gazze'ye gönderme günüdür!
Gün, zilletten kurtulup, izzeti; Allah’ın izzetini kuşanma günüdür!
Gün, iktidarların hamaseti bırakma günüdür!
Gün, gemileri yakma günüdür!
Gün, muhalefetin elini taşın altına bırakıp, iktidarı kınamanın ötesinde sine-i millete dönme günüdür!
Gün, STK’ların “ne şiş yansın ne kebap yansın” modundan çıkıp iktidarı harekete geçirecek refleksi gösterme günüdür! Hiçbir şey yapamıyorsa eylemlerini, yürüyüşlerini iktidar partisinin il başkanlıklarının önünde yapmalıdır.
Gün, hep birlikte Allah’a tam bir teslimiyet içinde siyasi fikirlerimizi, görüş ayrılıklarımızı bir tarafa bırakıp cihadı kuşanma günüdür!
Gün, şerefli tarihimize kara bir leke sürerek tarihe yazılma değil, gene şerefli bir tarih yazma günüdür!
Ne mutlu izzeti kuşananlara!
Ne mutlu şehadete koşanlara!
Zafer inananlarındır ve ZAFER YAKINDIR!
