Aylan bebeğin ahı…
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin son göç raporuna göre Suriye, 13 yıldır süren iç savaş nedeniyle 2023 yılı sonuna kadar ülke içinde ve dışında zorla yerinden edilen 13,8 milyon kişi ile dünyanın en büyük yerinden edilme krizinin merkezi oldu.
Yaşanan mülteci dramlarının en kahreden sembolü ise Aylan bebek oldu. Sahile cansız bedeni vuran Aylan bebek, bütün dünya kamuoyunun vicdanlarını kanattı.
2015 yılında Muğla'nın Bodrum ilçesinden Yunanistan'ın İstanköy Adası'na (Kos Adası) geçmeye çalışan Suriye uyruklu 16 kişinin içinde bulunduğu lastik botun batması sonucu aralarında 3 yaşındaki Aylan Kurdi ile 5 yaşındaki Galip’in de bulunduğu toplam 7 göçmen suda boğularak hayatını kaybetmişti.
Aylan bebeğin kıyıya vurmuş cansız bedeni yürekleri dağlamış vicdanları sızlatmıştı.
Esed’in zulmünden kaçan yüzbinler, sığınacak yer ararken kaçak yollardan farklı ülkelere gitmek istemiş ancak Aylan bebek örneğinde olduğu gibi binlerce insan hayatlarını kaybetmişti.
Suriye’de rejim çöktü ve Esed ülkeyi terk etti. Mazlumun ahı geç de olsa yerini buldu. Zira bu zulmün en mağdurları çocuklar ve kadınlar oldu. Yepyeni ve çoğu istenmeyen coğrafyalarda yaşama tutunmaya çalışmanın gönül ve ruh kırıklığı oldu.
Bu insanlık sınavını ise Türkiye Cumhuriyeti verdi. Osmanlı bakiyesi olduğunu, merhamet medeniyetinin en güzel örneğini verdi ve mazlumların sığınağı ve güvenli limanı oldu Türkiye.
Bu konuyla ilgili muhalif bir ismin paylaşımı hem gerçekleri ortaya koyuyor hem de bizlerin günübirlik ve anlık düşünmemizin mahsurlarını ortaya koyuyor.
Başından beri bu meselede insanlığın ve mazlumların yanında yer alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a biraz da nedamet ve mahcubiyet duygularıyla bakın nasıl sesleniyor bazı vicdanlar:
“Söylemezsem içimde kalacak.
Tüm dünya muhaliflere sırt çevirdiğinde, bir sen arkalarında durdun. Siyasi iktidarını kaybetme pahasına mültecileri satmadın. Dün maliyetini sırtladığın gibi, bugün zaferdeki payın büyüğü senindir. Sana haksızlık ettiğimiz yerler oldu. Hakkını helal et. Allah, sahip çıktığın mazlumların ödülünü iki cihanda da sana nasip etsin”
Zaman zaman eleştirilere maruz kalsa da ve ekibindeki bazı iş bilmez adamlara rağmen Erdoğan’ın Suriye politikasının ne kadar haklı olduğunu dünya gözüyle gördük.