Hakimiyet Gazetesi’nin ve Ters Köşe’nin değerli okuyucuları,
Daha önceden, şehrin menfaatlerine engel olacak hallerin bu köşenin azizliğine uğrayacağını belirtmiştik. Şunu da söylemeden geçmeyelim, köşenin harcını bu düşünceyle kardıysak da duvarını ‘marifet iltifata tabidir’ anlayışıyla ördük ki bu memlekete faydası olan her şey motive bulsun.
O zaman vakit kaybetmeden hemen başlayalım. Belediye Başkanımız Sayın Şahin Şerifoğulları’nın ‘her mahalleye eşit hizmet’ anlayışı ve bu doğrultuda yaptığı çalışmalar bizi umutlandırıyor. Elazığ’ın birçok mahallesinde yaşamış olsam da hayatımın en güzel anılarını edindiğim ve kendimi ait hissettiğim yer Ulukent Mahallesi hatta daha samimi tabirle Hüseynik’tir. Buradan çıkıp nereye gidersem gideyim kendimi gurbette hissetmekten alıkoyamıyorum. Tarihin fragmanı Harput’un, çiçek desenli eteği, türkülere konu olmuş, birçok farklı kültüre sahip insanın birlikte yaşadığı samimiyet kokan bir mahalleden bahsediyorum. Bu mahallenin ortasında şehirle bağını koparan derin ve uzun bir yara vardı. Adına kanal dediğimiz bu yara yıllar yılı ne dile getirildi ne de çözümü için bir adım atıldı. Eskiden bu kanalın üzerinde tahta bir köprü vardı. Köprünün karşısında ise bambaşka bir hikaye…
Konu açılmışken hatırladığım kadarıyla köprünün karşısındaki hikayeye biraz değineyim. Farklı kültürlere, düşüncelere, mezheplere sahip olunsa da kardeşçe yaşamanın hikayesiydi bu. Bu hikayede Alevi, Sünni, Türk, Kürt diye bir ayrım göremezsiniz. Hoşgörü, dayanışma, yardımlaşma ise had safhada… Bir taziyeniz, düğününüz oldu mu hiç korkmayın komşularınız her daim yanınızda! Kurban kesen herkese dağıtır, aşure yapan kapı kapı gezerdi. Hele o gömmelerin tadı yok mu olsa da yeseydik! Bu hikayeyi şehirden ayıran ise o kanaldı. Babam küçükken “bir gün zengin olursam buraya bir köprü yaptıracağım” dese de ona nasip olmayan bu hayır ‘her mahalleye eşit hizmet’ vizyonuyla hareket eden Şahin Şerifoğulları’na harika bir projeyle nasip oldu ve Ulukent Mahallesi’nin yarası kapanmak üzere.
Şimdi bu hikayeden hareketle Ulukent-Ataşehir, Bahçelievler-Sarayatik, Hilalkent,Aksaray ayrımı yapmadan kısa sürede önemli projelere imza atan Şerifoğulları keşke çok daha fazla sorumluluk alsa da bu şehir mevcut sorunlarından daha kısa sürede kurtulsa. Halihazırda tamamlanan ve yapımı devam eden projeler gösteriyor ki Şahin Başkan’ın büyük bir potansiyeli var. Özellikle şehir merkezi ve Abdullah Paşa Mahallesi’nin(TOKİ’nin yaptığı alanları maalesef kaybetmiş olsak da) imarı konusunda alacağı sorumluluklar kendisini efsane başkanlar ligine taşıyacaktır. Biliyoruz, şehrimizde bazı kesimlerin yapılan her işe taş koyma yarışı, boş muhabbetlerle hedefi şaşırtma telaşları var ama şunu da biliyoruz ki bedeli ne olursa olsun biz yapılan hizmetin arkasında duracağız!
*******
Dün Sayın Metin Bulut ve Şahin Şerifoğulları, TOKİ Başkanına bir ziyaret gerçekleştirdiler. Vatandaşlarımızın hakkı olan Dilek ve Petek Sitelerindeki konutların teslim süreçlerini hızlandırdılar. Görünen o ki vekilimiz ve belediye başkanımız kamuoyunun haklı taleplerini dinliyor ve gereken yerlere iletiyor. Bu konudaki duyarlılıkları için kamuoyu adına teşekkürlerimi iletmekle beraber yine haklı bir talep olarak gördüğümüz kura sorununu merak ettiğimizi belirtmek istiyorum. Acaba TOKİ Başkanına bu talep iletildi mi? İletildiyse cevap ne oldu? Keşke bilsek…
*******
Dün yine CNN Türk’te olaylar çığırından çıktı. İYİ Parti’den istifa eden Bağımsız Milletvekili İsmail OK, canlı yayına bağlanıp konuya bambaşka bir boyut kazandırdı. OK, İyi Parti Eski Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen’i kaba tabirle ‘sen kimsin ki Amerikalı Joe Biden’la görüşebiliyorsun’ diye azarlayınca ortalık karıştı. Yayına bağlanıp cevap hakkını kullanan Seymen ile OK aralıksız yarım saat tartıştılar. İkisinin de ne dediğini tam olarak anlamak için defalarca başa alıp izleyen bizler de sabaha kadar uyuyamadık tabi. Uykumuzun kaçmasına sebep sadece bu değil. Bu tartışmalar ve darbe teşebbüsünde bulunan alçaklara ‘bizim arkadaşlar’ diyen Joe Biden’ın ‘iktidarı, muhalefetle birlikte devireceğiz’ çıkışını hatırlamamız aklımıza deli soruların gelmesine neden oluyor haliyle de uykumuz kaçıyor. Canan Kaftancıoğlu ve Buğra Kavuncu gibi tartışmaya açık isimlerin muhalefet partilerinde önemli görevlere gelmesi de düşündürüyor insanı.
Son olarak programın yayınlandığı sıra da MHP’li Semih Yalçın’ın Twitter’dan yaptığı paylaşımı gözden kaçırmamak gerekiyor. Yalçın, diyor ki: “İP’li Özdağ’ın partisinin İstanbul İl Başkanıyla ilgili açıklamaları, bu cepheye dair FETÖ iltisakı iddialarını ortadan kaldırmak için tezgâhlanmış bir oyun mu? İddiaların odağındaki Akşener ve İP, bu suretle içinde bulundukları siyasi kirlilikten arındırılmak mı istenmektedir?
Peki, asıl soru şu diyelim mi: Bu kadar tartışmalı isimlerin, muhalefet partilerinde önemli görevlere getirilmesinde, karar yine sadece bu partilere mi ait?
