Muhammed KURŞUN

Akıllı Horoz Gibi Olamadık..!

Muhammed KURŞUN

Ülke gündemini meşgul eden Çoklu Barolar mevzusu farklı düşüncelerin de ortaya çıkmasına haliyle sebep oldu.

İstanbul, İzmir ve Ankara dâhil üye sayısı beş binden fazla olan illerde birden fazla baro olabilecek. İki bin avukat sayısına ulaşıldığında yeni bir baro oluşturulabilecek. Her baro Barolar Birliği'nde üç delege ve bir başkanla temsil edilecek.

Yapılacak bu düzenlemeler ile şahsi kanaatim yerinde bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Odalar ve meslek gurupları artık birilerin tekelinde olmamalı ve şeffaf yönetim anlayışı hâkim olmalıdır. Artık bu konuda belki birilerin damarına basılmış olsa da bu uygulama ile yönetilebilir şeffaflık kamuoyunun yararına olacağını düşünüyorum.

Ayrıca buradan önerimde şu ki; diğer meslek odalarına örnek teşekkül etsin ve uygulama kapsamı daha geniş tutulsun. Örneğin Tabipler Odası, Mimarlar Odası, Bakkallar Odası… vs gibi. Neden diye soracaksanız birilerin tekelinde güç birliği ile kamuoyuna yarar sağlamayacağını düşündüğümdendir.

Bu arada aklıma gelen horoz ile tilki hikayesini de paylaşmak istiyorum, belki de işin derinliği burada saklı…

Akıllı mı akıllı bir horoz, evinin penceresine tünemiş etrafı izliyormuş. Yoldan geçen kurnaz tilki onu görmüş ve acıkmış karnını doyurmak için bir şeyler uydurmuş aklından. Ağacın altına gelmiş ve “Horoz kardeş! Bütün hayvanlar barışmaya karar verdi duymadın mı? Duymadıysan da işte geldim, sana haber getirdim. Haydi, in aşağı da öpüşüp barışalım. Gidip kümestekilere de haber veririz, kucaklaşırız. Daha gidip karşı köydeki hayvanlara da müjdeyi vereceğim!” demiş.

Tilki bu sırada, “Ne de güzel bir şey buldum! Şimdi bu aptal horoz ağacın tepesinden inecek ve ben de karnımı bir güzel doyuracağım!” diye geçiriyormuş aklından.

Akıllı horoz, tilkinin ne yapmaya çalıştığını anlamış. Ona yemek olmaya hiç niyeti yokmuş. Aşağıya doğru eğilmiş ve “Tilki kardeş! Bu duruma ne kadar sevindim bilemezsin! Hele buralara kadar gelip bizlere haber vermenden nasıl mutlu oldum anlatamam. Bak, karşıdan iki tane kurt geliyor! Onlar da haber vermek istediler herhalde. Buradan ineyim de hep beraber kutlayalım bu barışı!” demiş.

Tilki, gerçekten kurtlar geliyor mu diye arkasına bile bakmadan “Hoşça kal! Benim gitmem gerek,” demiş ve uzaklaşmış telaşla. Ormanın derinliklerine doğru gitmiş ve gözden kaybolmuş.

Hülasa, kimse kendisini uyanık sanmasın çünkü Türkiye demokrasi ile yönetilen çoğulcu anlayışa hâkim ve bireylerin menfaatlerini koruyan bir ülkedir. Çoklu Baroların ülkemize fayda sağlamasını ve diğer meslek kuruluşlarına örnek teşekkül etmesi ümidini temenni ediyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları