Mehmet DUMAN

ÜLKEMİZ FUTBOLU

Mehmet DUMAN

Tek suçlu kulüpler mi acaba? Elazığ spor kapanmanın eşiğine geliyor, kulübün elektrikleri kesiliyor, takım borçlarla boğuşuyor, aldığı cezalarla sarsılıyor kimseden ses çıkmıyor, Gaziantep spor isyan ediyor Türkiye de yeni yılın ilk konusu oluyor. Futbol batıyor, futbol bir adım ileriye gitmiyor. Büyük takım, küçük takım demeden birkaç istisna hariç her yanımız yama, her yanımız gittikçe büyüyen yara oluyor.

Har vurup harman savuran yöneticilerimiz, veteranlar ligine çevirdiğimiz süper ligimiz, lig ayırımı yaparak alt liglere kaynak oluşturmaktan aciz iş bilenlerimiz, denetimsizlik, üç kuruşluk adama beş kuruşu bol keseden dağıtanlarımız, alt yapıya kaynak diyerek gelen paraları yok edenlerimiz, şebekeleşen futbol çetelerimiz, hayallerinde bile göremeyecekleri paralara imza atan sporcularımız, yaranmak için göz boyayan basınımız, bir paket sigara parasına bilet almaktan kaçan taraftarlarımız hepimiz suçluyuz bu işte diyorum.

Para harcarsın bina yaparsın, para harcarsın sermaye yaparsın, para harcarsın işyeri açarsın. Harcadığın paranın karşılığı yoksa eğer, taşıma su ile değirmeni döndürmeye çalışırsan yarın kapına kilit de vurursun, kilidi vurmakla da kurtulamaz, batar gider kaybolursun.

Ülkemizde futbol federasyonunun olduğuna ben inanmıyorum. Orası bence kendine oynayanların, reklam peşinde koşanların saltanat çiftliği olsa gerek. Takımlar bu kadar borçlanırken, sermayelerini, bütçelerini sorgulamaktan kaçıp gözlerini kapalı tutarsan, verdiğin paraların ya da oluşturduğun kaynakların denetimini yapamazsan olacağı budur bu işin. Ailede bile evin reisi olağan dışı bir harcama yapmaya kalktığında eşi karşısına çıkıp bu harcamaların kaynağını sorabiliyorsa sen federasyon olarak hangi boyuttasın görmen ve düşünmen gerekir diyorum.

Baktığımızda süper lig gelirleri ile bütçelerini oluşturup başarılı olan takımlarımız var, bunlara ayrılan kaynak beş on yıl öncesine oranla çok yüksek meblağlarda olmasına rağmen bunun beş katını, on katını her yıl borçlanan takımlarımız var. Bir sezonda üç tane hoca değiştirip, her gelen hocanın eline tutuşturduğu liste ile transferlerini yapar ve bu işi yapboz oyununa çevirirsen bu işin sonu görüldüğü gibi çok ağır olur. Diğer bir konu ise kulüplerin, futbolun içerisinden gelmeyen, futbolu bilmeyen ya da başka amaçların peşinde yöneticiliği basamak olarak kullananların elinde oyuncak olmalarıdır.

Bakın beyler, Ülkemizde futbolun bitmesinin ve dışarıya gebe kalınmasının tek sebebi sokak futbolunun bitmesi, boş sokakların, arsaların, okul bahçelerinin betonlaşması ve kulüp yöneticilerinin zorla zengin kişilerden oluşturulmaya çalışılmasıdır. Futbol takımlarımızın yaş ortalaması çok yükseklerdedir, alt yapılarımız bitmiş tükenmiştir, kulüp yöneticilerinin parasıyla bu çarkın dönmediği görülmüştür. Futbol federasyonu sponsor bulma özelliğini, süper ligden yana kullanıp alt liglere yan gözle bakmasıyla çözemez. En alt ligimiz olan bal ligine spor toto teşkilatını sponsor diye lanse edip bu takımlara beş kuruş kaynak aktaramayan bir Ülkede futbolun yerin dibine batmasını çok görmemek gerekir diyorum.

Sözümüzün özü, Türkiye’de futbol en rahat para kazanılabilecek, çok büyük paraların döndüğü bir çark haline gelirken, geride bıraktığı enkazların bir gün başına bela olacağını bile, bile basamakları bir, bir çıkma yerine kısa yoldan uçmayı tercih edince bu son da kaçınılmaz oldu diyorum. İki eli başa koyup düşünmek futbolun reçetesi olamaz bence. Yeni yılın Ülkemize barış, huzur, sağlık, mutluluk getirmesini diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları