Mehmet DUMAN

GÖZE ÇARPANLAR

Mehmet DUMAN

Sezonun ikinci haftasını geride bıraktığımızda gördüğümüz manzarayı ne kadar yazabiliriz bilemiyorum. Henüz kadroların tam oturmadığı, istikrarın yakalanamadığı, bazı tahtaların kırılamadığı sezonda taraftarların can sıkıcı hale bürünmesindeki gelişmelerden birisi de hiç kuşkusuz maçların şifreli kanallardan yayınlanması oldu. Bazı değerlendirmeler yapmadan önce, aklıma gelmişken stadyumlarda basın tribünü dediğimiz yerlerin düzenlenmesinde tek yetkili olan Gençlik hizmetleri ve spor il müdürlüklerinin bu konuyu üzerlerinden atmak için, ilgili tiribünün düzenlenme yetkisinin özel, şahıs ya da derneklere devir edilemeyeceği mahkeme kararı ile tescillenmiş olmasına rağmen tek bir dernek üzerinden yürütülmesine boynu bükük kalmaları ve bu derneğin de birçok gazeteci arkadaşımızın mağdur olmasına sebep olacak sudan bahaneler ile işi yokuşa sürmelerini şu ana kadar anlamış değiliz. İlgili kurumun Danıştay 10. Dairesinin kararı doğrultusunda, resmi gazetenin 12.03.2010 tarih, 27519 sayılı kararının 6. Maddesini okumalarını istiyoruz. Çünkü burada teşkilatıma sürecini tamamlayan Anadolu spor gazetecileri derneği şubeleri ve üyeleri mağdur edilmekte ve biz de şube olarak bu doğrultuda gerekli mücadelemizi yapma gayretinden kesinlikle geri adım atmayacağımızı belirtmek istiyorum. Bu konuda gerekli açıklamaları ve Danıştay kararlarının nasıl hiç’e sayıldığını mahkeme kararları ile açıklayacağımın da bilinmesini isterim. Kısacası, spor ile ilgisi olmayan kişilere tanınan hakların, bu işin gerçek sahipleri olan, spor yazarı, çizeri, çekeni kısaca spor ile ilgili kim emek veriyor ise onlara verilmesi gerektiğine inanıyor ve bekliyoruz diyebilirim. Bulunduğumuz birinci lige bakacak olursak, iki haftalık sürecin bize gösterdiği bir iki cılız ya da daha erken diyebileceğimiz göze çarpan oluşumlar için şunları söyleyebiliriz. İlk iki haftanın liderleri hiç kuşkusuz içeri ve dışarıda iki maçlarında da puan hanelerinde altı puan bulunan Rize spor ve Ümraniye spor oldular. Bu durumun bize gösterdiği gerçek süper ligden düşmesine rağmen, gerek takım gerekse yönetimsel anlamda takımda hiç bir oynama yapmadan tekrar geldiği yere dönme çabasında olan Rize sporun bu sezonki yarışın en önemli adaylarından birisi olması, Ümraniye sporunda geçen sezon son anda kaçırdığı süper lig biletini bu yıl yaptığı takviyeler ile kaçırmamak adına işi baştan sıkı tutmaları iki haftanın kayıpsızları adına söyleyebileceğimiz cümlelerimiz olur. Daha sonrasında iki haftanın mağlupsuz fakat puan kayıplarının yaşandığı dört puanlı takımların geldiğini görüyoruz. Bunlara baktığımızda Giresun sporun aynı hedef ile yoluna devam etme gayreti, Altınordu’nun ligin ilk yarısında toplayabileceği kadar puanları toplayıp ligin ikinci yarısında ilk altı içerisinde olabilecek her türlü ihtimale ortak olma gayreti, ligin yeni takımlarından Büyükşehir Erzurumspor’un oluşturduğu kaliteli kadrosu ile adından söz ettirme çabaları, aynı şekilde İstanbul spor un eski günlerine dönme hayalleri ve Samsun sporun geçen sezon gördüğü kötü rüyayı bu sezon görmek istememe gayreti bizce ilk iki haftanın bizlere yansıyan gerçekleri oldu diyebilirim. Sonraki sıralamaya baktığımızda, Adana spor, Elazığspor ve Gaziantepspor’un bu sezon biz olmadan bu lig olmaz gayretleri ön planda kendilerine yer edinirken, istikrardan yana söyleyebileceğimiz tek şey, vakit erken demeden, erken kalkan yol alır demek olur. Biz de Elazığ sporumuz adına gerekli eksikliklerimizi bir an önce yapar sonrasında dizlerimize vurmayız İnşallah diyorum. Hafta sonu kendi sahamızda zor bir maçın bizi beklediğini söylerken, bu tip maçlardan korkmadığımı, kaynaşmış ve uzun yıllar bir arada olan ekiplerin bize sıkıntı yaratacaklarını, toplama takımların bu işi zor götüreceklerini savunanlardan birisi olduğum için futbolcu kardeşlerimizin inançları ile üç puan bizim olur diyorum. Herşey Elazığspor’un gönlüne göre olsun.

Yazarın Diğer Yazıları