OHAL kapsamında yayımlanan yeni kanun hükmünde kararname ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Cumhurbaşkanına bağlandı. Buna göre, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Başbakana” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirildi. Bu madde ile Başbakana bağlı olarak kurulan MİT, Cumhurbaşkanına bağlandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde yürütmenin başı Cumhurbaşkanı olacağı için zaten anayasa değişikliğini hayatta geçebileceği 2019 ‘da bunlar yapılması gereken şeylerdi. Dolayısıyla bu değişikliği bir uyum yasası çerçevesinde düşünmek lazım. Ve bu güzide kurumun Cumhurbaşkanına bağlanması doğru bir düzenlemedir.
MİT ülkemizin güvenliği açısından önemli ve güzide bir kurumdur. Cennet mekan Abdülhamit han tarafından Yıldız İstihbarat teşkilatı adı altında kurulan bu kurum 1880 li yılların başında kurulmuş ve ülkemize önemli katkılar sunmuştur.
MİT’in gerçek sahibi aziz Türk milleti ve kurumsal kültürü özümsemiş davası ve sevdası Türkiye olan MİT mensuplarıdır.
Milli İstihbarat Teşkilatı, Hakan Fidan’ın müsteşarlığa atandığı 26 Mayıs 2010 tarihinden itibaren yasal, yapısal ve personel açısından oldukça kapsamlı değişim ve dönüşümlere tabi tutulmuştur.
Bu kurumun amacı vatandaşımızın, milletimizin ve devletimizin güvenliğini sağlamak olarak bilinse de, zaman zaman kurumun içine sızmış hainlerin tespiti yapılarak ait oldukları çöplüklere atılmıştır.
Hakan Fidan’ın 26 Mayıs 2010 tarihinde müsteşarlığa atanmasından itibaren MİT hızla bir dönüşüme tabi tutulmuştur.
Fidan nın gelişi ile başta ABD ve İsrail gibi ülkeler rahatsızlıklarını üstü kapalı dile getirse de Cumhurbaşkanı Erdoğan nın kararlı tutumu ile küresel aktörlerin hevesleri kursaklarında kalmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanı ve Hakan Fidan nın kararlı tutumları ile ülkemizin boynuna geçirilmek istenen imlik tezgahı hazırlayanların boynuna geçirilmiş ülkemiz adeta savaşların eşiğinden dönmüştür.
Sayın Fidan nın dik duruşu ile MİT her ne kadar hızlı bir dönüşüme tabi tutulsa da, FETÖ tarafından önceden yerleştirilen hainler burada uzun yıllar Fetullahçı terör örgütü nün elamanı olarak çalışmış, 15 Temmuz’da süret-i haktan görünen hainlerin gerçek yüzleri ortaya çıkarılmıştır.
Söz MİT içindeki çürük elmalardan açılmışken, bu güzide kurumun Elazığ Şubesinde ise 2000’lı yılların başında M…. Adlı müdürün Zaman gazetesi ile yapışık ikiz kardeş misali dayanışmaları hissedilir derecede yansıyınca Gazeteci arkadaşım Metin Çöteli büyük bir cesaret örneği göstererek, adını yukarda zikr etiğim şahsa “Sen Cemaat mensubusun. Her Cuma günü Zaman gazetesinde namaz kılıp yemek yiyorsun. Çalıştığın kurumla, gönül bağın cemaat birbiriyle bağdaşmıyor.” demesi üzerine M… adlı MİT müdürü deneyimli Gazeteci arkadaşımı zorla Kuruma davet ederek, Bu konu hakkında konuşmaması gerektiğini hatırlatarak nazikçe göndermiştir.
Evet daha sonraki süreçte ise adının G….. olduğunu öğrendiğimiz MİT’in Elazığ Müdürü 15 Temmuz sonrası sırra kadem basması ise bu güzide kurum içinde halla çürük elmaların olduğunun kanıtlamıştır.
Şimdi merak ediyorum bu çürük elmalar nerede ?
Başa dönecek olursak MİT de ki değişimi gerçekleştiren Hakan Fidan ve inançlı kadrosunu yürekten kutluyorum. Bu önemli kurumun Cumhurbaşkanına bağlanmasının ise geç kalınmış bir iş kazası olarak değerlendiriyorum.
Bulunduğumuz coğrafyada kazan kaynarken, alınan istihbaratı Başbakan’a oradan da Cumhurbaşkanına aktaracak zaman tasarrufunu iyi kullanmamız gerekirdi.
Bu anlamda MİT, Cumhurbaşkanlığına karşı sorumlu olacak. Daha güçlü ve etkin bir yönetim için başka kurumların da Cumhurbaşkanı’na bağlanması gerekir diye düşünüyorum.
Özet olarak MİT gibi özel ve güzide kurum içinde ki çürük elmaların çöp e atılması ile bu kurum halkın nezdinde daha güvenilir bir kurum haline gelecektir. MİT’in Cumhurbaşkanına bağlanması ile gelen bilgiler daha hızlı ve çabuk bir takım manevralarla hedefine ulaşmış olacaktır.
Selam ve Dua ile.
