Cengiz GÜLAÇ

AKSA KRAL ÇIPLAK DEDİ

Cengiz GÜLAÇ

    Sevgili okur, elektrik dağıtımı şirketi midir, fatura tahsildarı mıdır, artık her ne ise… AKSA diye bir şirket var. Elazığspor olarak başımız kendileriyle belada. Salı gününden beri kulübü karanlığa mahkûm ettiler.

    Torpilli bir beyzade olduğu iddia edilen yeni bir müdür atanmış. Duyduğuma göre patronun yeğeniymiş. Şirketinin menfaatlerini korumak adı altında bastırılmış duygularını tatmin ediyor!

    Bu az muhterem, çok… Beyefendinin bize karşı olan tutumuyla koca şehrin nefretini kazanmasını düşünürken aklıma kısa bir fıkra geldi…

    Hiçbir yerde müdür olmayan ve fakat bastırılmış duyguları da olmayan, haylaz, yaramaz… Hatta fırlama gencin birisi bir gün babasının yanına gelmiş ve nedamet ettiğini ispatlamak için babasına kariyer planından bahsetmiş:

    “Baba hakem olmaya karar verdim” demiş.

    Malını en iyi tanıyan babası olduğu için oğluna şöyle demiş:

    “Oğlum sende nefis yok ki. Öyle üç beş kişi anana küfretse zoruna gitmez! Ancak bir stat dolusu insan anana küfrede ki zoruna gitsin!”

*****

    Müdür bey neyin kafasını yaşıyor, çocukluğunda yaşadığı hangi travmaları bastırmaya çalışıyor, bilemiyorum. Bildiğim, koca bir şehrin nefretiyle, yüz binlerce insanın fantezisinde yer edinmekle bir şekilde kendisini rehabilite ediyor! (Hakaret kastım yoktur. Sayın savcılarımın dikkatine! Müdür bey muhtemelen beni savcılığa şikayet edecek. Savunmamı şimdiden vereyim ki, ileride işim kolay olsun. Şerefli Türk hakemlerine de kötü söz söylemek istemedim, valla! Mesleklerinin zorluğunu anlatan bir fıkrayı konuya uyuyor diye anlattım, hepsi bu.)

    Neyse, borç yiğidin kamçısıdır diyelim de, köleliğimizden bir kahramanlık hikâyesi çıkarmaya çalışalım!

    Şehir müdür beye gıcık olsa da, ben bir yerde kendisine teşekkür etmek istiyorum. Zira müdür bey hepimize şunu dedi:

    “Sevgili Gakkoşlar, kusura bakmayın, kral çıplak!”

    İki yıldır AKSA şirketi birçok rakibimize sponsor oluyor. Kendileriyle her görüşmemizde borçlarımızın durumundan bahsettik. FİFA dosyalarımızı ve hukuki süreçlerini anlattık. Hiç olmazsa borcumuza karşılık reklam verin dedik…

    Şehrin ileri gelenlerinin AKSA’dan veya herhangi bir kurumdan bugüne kadar kulübe bir reklam dahi bulamaması zorumuza gidiyordu da… AKSA bu sefer tüm şehre meydan okudu.

    Sayın Valim, Sevgili Vekillerim ve Ak Parti il Başkanım, Sayın Rektörüm, Sayın ETSO Başkanım, Borsa Başkanım… Ne işe yaradığını bilmediğim birbirinden değerli STK’larım, o birbirinden cevval medya mensuplarım…

    Birlik olup şehrin iffetini kurtaramadınız, kurtaramadık. Özel bir şirketin, adını bile bilmediğim bir müdürü dedi ki, “Agalar, siz de, bu şehir de, benim için tınnnnnnn hükmündesiniz! Siz gidin makamlarınızla birbirinize hava basın. Ateş olsanız, cürmünüz bir AKSA müdürünün koltuğunu yakamaz!”

    Elazığspor yönetimi olarak siz ne işe yarıyorsunuz, diyecek olan içimizdeki İrlandalılara cevabı peşin peşin vereyim ki, Türkçeyi boşu boşuna katledip, midemizi bulandırmasınlar!

    “Beyler bu yönetim 100 trilyonluk borçla boğuştu. Her kime mikrofon uzatsanız, Elazığspor bizim olmazsa olmazımızdır, en büyük değerimizdir, Elazığspor için her şeyi yapmaya hazırız diyor. E bi zahmet, hiçbir şey yapmadan içinizde yaşattığınız Elazığspor aşkı için sadece bir elektrik problemini halledin!”

    Yine içimizdeki İrlandalılar Türkçeyi zayi etmeden ve kusmuklarını ortalığa saçmadan, sorma ihtimali yüksek olan başka sorularına da cevap vereyim…

    “Bu şehrin temsilinde yer alan ve son olayla “kartondan kaplan” oldukları ortaya çıkan kurumları/makamları eleştirirken neden Belediye Başkanını saymadım, açıklayayım… 100 trilyonluk borç nasıl azaldı? Değil mi ama! Haksız mıyım? Yoksa emin olun, onu da eleştirmekten imtina etmezdim ama adam daha ne yapsın?”

*****

    Evet sevgili okur, biz AKSA’nın müdürüne teşekkür edelim bence. Adam çocukluk travmalarını bastırıp, şöhret olmak için enteresan bir yol izlese de, bizim için hayırlı olacak bir sonuca vesile oldu.

    Devam et müdür bey! Bir kulübün elektriğini bile açamayan adamlar kesin bizi metropol yaparlar! Hatta biraz gaz versek, Elazığ’a liman yapma sözü bile verebilirler!

    Ne müdürmüş ama! Koca bir şehirle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor!

    (Korkum şu… Müdür bey imana gelip de, sırf canı istedi diye elektriği açarsa, hepsi birbirine düşecek! O diyecek ben açtım, diğeri diyecek yok ben açtım!)

    

    

 

Yazarın Diğer Yazıları