Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

SEVDA GÜNEŞİNE UYAN

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Bazen kelimeler insanı şaşırtabilir

Nasıl mı?

Dilbaz, hokkabaz, düzenbaz, madrabaz

Ve en şenisi de yobaz!

İnsan odur ki, ‘iz bıraksın’

Asırlar, o kutlu söz üzerinde; ‘iz sürsün’

Geliniz birlikte bir, “kamuoyu yoklaması!” yapalım!

80 milyon insan üzerinde…

“Yunus için…”

“Mevlana için…”

“Mimar Sinan için…”

“Emir Sultan için…”

“Şeyh Edebali için…”

“Fatih için…”

“Gazali ve Farabi için…”

“İbn-i Sina ve Akşemsettin için…”

Ve dahası için…

Yüksek sesle söyler misiniz?

“Sözünüz nedir?”

Her biriniz kalbi ve hasbi olarak,

“gönül rızası içerisinde…” sözler söyleyeceksiniz!

Anadolu’yu vatan yapan asil ruh burada…

Sevgiden, saygıdan, muhabbetten başka sözünüz olmaz!

 

Ey 21.asır, ‘sevda güneşine uyan’

Bu ülkede,

“Ne günah keçileri olsun!”

“Ne de günah kaleleri!”

Sütunlar,

Koskoca mekânları ayakta tutarlar!

Onlara bakınız, “her biri kıyamdadır!”

Temaşası, “gök kubbeyedir!”

İlahi kudret,  “gök kubbeyle bizlere adalet dersi verir!”

Dağlar,

Görkemi ile hayranlık bırakır, üzerimizde…

Dağlar, hak huzurunda ‘tevazu besler’

Nehirler, “o koca dağların gözyaşları!”

Ovalar,  ‘masivadan uzak bir derinlikte!”

Kâinat,  ‘özümde’

Kâinat,  bizleri misafir eden mükemmel bir konak…

 

Bazı kavramlar var, ‘ruhumuzu besler’

İnsanı kâmil olma yolunda; sizlere ufuk açar!

En mükemmel kavram,  “Sabır…” derim efendim!

İnsan kendi hayat serüvenini, “sabırla destana dönüştürür!”

Sabrın en kadim yol arkadaşı,  “şükür!”

Onda bir kul olarak, “yaratana şükran borcumuz!” dile gelir

Bazı kavramlar dedik;

“Sevgi, saygı, samimiyet, dürüstlük…”

“Hak, adalet, doğruluk…”

“Güvenilir olmak…”

“Sağduyu…”

“Kanaat sahibi olmak…”

“Tahammül etmek…”

İnsanı, kendi iç derinliğine doğru çeken kavramlar…

 

Hayatı, seveceksiniz!

İnsanı ve eşyayı seveceksiniz!

İç ve dış dünyanızda, ‘sevgi sözü çağlayacak’

Bütün bunları, “Hak İçin…” yapacaksınız!

Bütün çağrılarınızda;

“Huzur, güven, emniyet, sulh…” olacak!

Salih bir niyet ve amel hayat boyanız…

İçten ve gönülden, ‘tebessüm’

Güzel düşünmek, güzel görmek; ‘hayatı güzelleştirir’

Barış ve huzur, ‘hayatı zenginleştirir’

Var mı böyle ulvi gayelerimiz…

 

Ah o eski şehirler diyorsunuz!

Buram buram tarih kokan şehirler…

Yeşille anılan…

Suyla gelen kültürle anılan…

Doğayla birlikte anılan…

Yetiştirdiği bilgelerle anılan…

Tarihi kıssalarla anılan…

Gönlümüzün tebessüm eden şehirleri…

Bağrıma basmak için,

Yürekten haykırmak için,

Sizleri arıyorum…

Günümüz Şehirlerini,

Nasıl ifade edebiliriz?

İnsanın üzerine üzerine gelen,

“Kalabalıklar!”

İzahı mı, ‘kimliksiz ve ruhsuz şehirler’

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları