Prof. Dr. Sefa Dereköy’ün açıklamaları önemli…
Dereköy açıklamalarında; “1960’lardan bu yana koronavirüs ’ün;
Domuzlarda pek çok enfeksiyona sebep olduğu bilinmektedir.
Geçen yıllarda da küresel anlamda bu virüse bağlı pek çok domuz salgınına rastlandı.
Laboratuvar çalışmaları virüsün insan hücrelerindeki reseptörlere bağlanabildiğini
Ve türler arası çapraz geçiş kabiliyetini ortaya çıkardı!”
Şunu da bilelim, “Dünya domuz ihracatının yüzde 40’ları Çin’e ait!”
Domuz etinin haram oluşuna dair, Bakara Suresi (173) Nahl Suresi (115),
Maide Suresi (3), En’am Suresi (145) ayetlerde yer almaktadır.
Bakara Suresi 173 ayette şöyle buyrulur;
“O size yalnız ölüyü(usulünce kesilmeden veya avlanmadan ölen hayvanı),
(akan) kanı, domuz etini,
Ve Allah’dan başkası için kesilen (hayvanın etin) haram kılmıştır!”
Bakara Suresi 172 ayette de şöyle buyrulur;
“Ey iman edenler! Sizi rızıklandırdığımız şeylerin temiz olanlarından yiyin
Ve eğer sadece O’na kulluk ediyorsanız, Allah’a şükredin” (Bakara, 172)
“Temiz Kavramı” üzerinde titizlikle durmalıyız!
Koronavirüsden korunmanın ilk basamağında ne var; “TEMİZLİK…”
Ve Allah’ın men ettiğinden/ yasaklarından kendimiz için, “DERSLER ÇIKARMAK…”
İnsanlık, ‘kendi kötü akıbetini’ elleriyle hazırlıyor…
İsra Suresi 72. Ayet, uyarıcı niteliktedir;
“Bu dünyada kör olan ahirette de kördür, yolunu daha da şaşırmıştır!”
Kur’an Bakara Suresi 24 ayette bizleri ikaz ediyor, uyarıyor;
“Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden sakınınız.”
“YERYÜZÜNDE BOZGUNCULUK ÇIKARANLAR...”
Kur’an da, ‘bozguncularla birlikte’ Ye’cüc ve Me’cüc anılır.
Kehf Suresi 94 ayette ne buyruluyor;
“Dediler ki; Ey Zu’l-Karneyn, gerçekten YE’CÜC VE ME’CÜC,
Yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar,
Bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?”
Yeryüzünde, ‘fitne, fesat, bozgunculuk çıkaranlara…’ dikkat edelim!
Yağmacı ve çapulculara, arabozuculara dikkat edelim…
Adaletin, Sulhun, Güvenin, Huzurun, Dayanışmanın,
‘ortak aklın’ karşısında olanlara da dikkat kesilelim…
Koronavirüs’ü, ‘birlikte yeneceğiz’
Bir olmanın esenliği içerisinde, en büyük direncimiz;
“Sabır Cihadı…” olacaktır!
Yazımızın kadim cümlelerinde, “Adalet” diyoruz…
“Güzel Ahlak” diyoruz. “Yüksek Moral” diyoruz…
Ve de, “Temizlenme yani arınma…” diyoruz…
ALLAH’IN GAZABI, LA’NETİ, AZABI KİMLER ÜZERİNE…
Her cinayet, ‘aklıselim insanı ürpertir’
Öyle bir ürperme ki, ‘dehşete düşersiniz’
İnsanoğlu böyle bir gaflete nasıl düşüverir?
Diyarbakır İlimizin Kulp İlçesinde; “odun toplamaya giden köylüler!”
PKK’nın tuzağına düşer… Beş köyle hayatını kaybeder!
Nisa Suresi 93 ayetini okumanızı tavsiye ederim;
“Kim bir mü’mini (katlini helal sayarak) kasden öldürürse,
Artık cezası, içinde ebediyen kalıcı olarak Cehennemdir;
Hem Allah ona gazap etmiş, lâ’net etmiş,
Ve onun için (pek) büyük bir azap hazırlamıştır!”
ALLAH’IN MESCİTLERİNİ
Ayet, “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahret gününe iman eden,
Namazı hakkıyla eda eden, Zekâtı veren ve Allah’dan başkasından korkmayan,
Kimseler imar eder; İşte hidayete erenlerden olmaları umulanlar da onlardır” (Tevbe, 18)
Mescitleri kimler imar edebilir?
O soruya, Kur’an cevap veriyor;
Şartları var? O şartlar elbette bağlayıcıdır…
O şartlar neler?
“Allah’a ve ahiret gününe iman eden…”
“Namazı hakkıyla eda eden…”
“Zekâtı veren ve Allah’dan başkasından korkmayan…”
Özetin de özeti, “Kur’an ahlakıyla ahlaklanan…” kimseler!
CENNETİN SEKİZ KAPISI…
O kapılardan kimler girecekler, hiç düşündünüz mü?
“Namaz Ehli Olanlar… Cihat Ehli Olanlar…
Oruç Ehli Olanlar… Sadaka Ehli Olanlar…
Affedenler… Tevekkül Ehli Olanlar…
Zikir ve İlim Ehli Olanlar… Hac Ehli Olanlar…”
“Her amel sahibi için ayrılan bir kapı vardır ki,
Onu işleyen kimse o kapıdan çağrılır.”(Müsned, II/449)
Düşünelim! Kendimizi bu sekiz sınıfın hangisine yerleştirebiliriz?
Azmimiz, irademiz, kararlılığımız, “OLMAK…”
Bu irade, bu azim ve kararlılık, ‘dünyayı da güzelleştirecektir’
CEPHENİN EN ÖN SAFINDA ‘SAĞLIK TEŞKİLATIMIZ’
Türkiye, 83 milyon insanıyla; ‘milli seferberliği’ uyguluyor.
En büyük cihat nedir; “insanın kendi nefsiyle verdiği mücadeledir’
O halde, ‘iç cephe’ kendimizi karantinaya aldığımız evlerimiz!
Bizleri sevindiren nedir?
Türkiye’nin, dünya genelinde; “en güçlü sağlık sistemine sahip oluşu!”
“165 bin doktorumuz, 205 bin hemşire olmak üzere 490 bin sağlık,
Ve 360 bin destek personelimiz…”
Koronavirüsle ilgili senaryoyu da, ‘Sağlık Teşkilatı’ gayet iyi uyguluyor!
YERKÜRESİNİN GÜNDEMİNDE; KORONAVİRÜS SALGINI…
İnsanlık, ‘ölümle yüzleşiyor’
Türkiye’de, ‘Hasta Sayısı’ 80 binleri aştı… 100 binlere doğru gidiyor…
Koronavirüsden ülkemizde ölüm sayısı, “sekiz yüzleri aştı, tırmanışta!
Dünyada, Hasta Sayısı, “bir buçuk milyona ulaştı…”
Dünyada Koronavirüsden, ‘Ölüm Sayısı; 90 binlerde…’
Hergün rakamlar değişiyor…
09 Nisan 2020 Tarihindeki rakamlar:
ABD, 14 bin 200; İspanya, 14 bin 600; İtalya; 17 bin 600;
Almanya, Bin 860; Fransa; 10 bin 350; İngiltere; 7 bin 100;
Çin, 3 bin 350; İran, 4 bin…
Şu soru sürekli soruluyor; “Koronavirüsden sonra nasıl bir dünya!”
Acaba, “Barış/ veya Sulh Dönemiyle insanı mı yaşatacağız!”
Yoksa “Dünyanın dört bir yanında; Savaşlara/ Şiddete devam mı?”
Genel Soru, “Ölüm, bizleri ne kadar terbiye edecek!”
