Yok mu Bir Koçi Beyimiz?

Türkiye, Kartalkaya'daki yangın faciasının hem şokunu hem hüznünü yaşıyor. 78 kişiye mezar olan yangına ilişkin adli süreç devam ederken ihmal ve sorumlular tartışma konusu.

Yok mu Bir Koçi Beyimiz?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kimi alevlerden  kurtulmak için kendini, diğeri bebeğini atıyor 15 kattan aşağıya. Kimleri çarşafları birbirine bağlayıp pencerelerden aşağıya inip hayata tutunmaya çalışıyor. Kimileri de duman ve alevler arasında tatil amacıyla gittiği o lanet otelde hayata veda ediyor.

Nasıl bir para kazanma hırsı ve nasıl bir insanlık düşmanıdır bu…

Tek kişinin gecelik konaklama ücreti 30 bin olan otelde basit bir yangın söndürme tüpü yok, alarm yok, erken uyarı sistemi yok, var olan yangın merdivenleri de bina içinde… 

Bu ihmaller zincirinde her partinin ve ilgili her kurumun suçu var. Kimse topu karşı tarafa atmasın ve bunu siyasi bir aklama ve karalama aracı haline getirmesin.

Bu olay tüm kurumlarımızın iflas ettiğini, insan hayatının birkaç günlük tatil ve rüşvete heba edildiğinin en yeni ve somut örneği oldu.

Hangi partiden olursa olsun tüm belediyeler ve kamu kurumlarımızın itibar ve güvenirliği tükenmiş durumda. Bugün CHP’li Belediyeler  suçlanırken diğer tüm partilere ait belediyelerde benzer usulsüzlükler olmuyor mu?

Bu olay kamuda toplu bir arınma ve temizlenme sürecini başlatmalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Osmanlının duraklama döneminde padişaha sunulan ve eleştiri konuları adam kayırma, irtikap, zimmet ve rüşvet, Koçi Bey risalelerine benzer kamudaki tefessühü, bozulmayı ve yozlaşmayı yazan ciddi ve samimi bir danışmana ihtiyacı var.

Görevler yakın dost ve yakın çevre yerine ilkeli duruşuna kefil olduğumuz ama bunu da değişik mekanizmalar ile denetleyeceğimiz kişilere emanet edilmediği sürece ne masum canları nede  kamunun menfaatlerini koruyabiliriz.

İhmal ve menfaat karşılığı görevi kötüye kullanıp bundan menfaat temin edilmesi ne yazık ki vaka-yı adiyeden oldu günümüzde. İşlerin ancak böyle yürüdüğünü gören vatandaşlar da buna mecbur bırakılıyor ve mahkûm ediliyor.

Ciddi ve geniş bir bürokratlık temizliği şart bu ülkede. Bazı Bakanlıklarda en küçük bir işlemin dahi açık ve aleni rüşvet pazarlığına konu olduğu iddialarını  biz Elazığ’dan duyuyorsak, Ankara’nın bunu bilmeme şansı ve ihtimali yok. 

Bu vakalar nedeniyle bile bile harekete geçilmiyorsa demek ki herkes bu çarkın ve sistemin içinde. Yazık beyler yazık! Yapın bu temiz eller operasyonunu siz de ülke de rahatlasın, nefes alsın.