Komutanların KARDAK çıkarması, Yunanistan için büyük bir gözdağı oldu.
Ege denizi bizim için çok önemli. Ege’deki adaların ayrı bir önemi bulunuyor. Hiçbir canlının yaşamadığı KARDAK adası bile büyük önem taşıyor. Tansu Çiller’in başbakan olduğu dönemde Kardak adasına yapılan baskın hala söylenip durulur. O tarihte Yunanistan’a güzel bir ders vermiştik.
Şu Çipras Yunan Başbakanı olduktan bu yana Ege’de kaç adamıza el koydular. Hiçbir şekilde sesimizde çıkmadı. Özellikle Davutoğlu Dışişleri Bakanı iken, bir çok komşu ülkeyi de kaybetmiştik. “Sıfır sorun” demiş, bir çok komşu ülkeyi kaybetmemize seyirci kalmışlardı. Suriye çıkmazımız da o tarihlerde başlamıştı. ABD ve AB Türkiye’yi sürekli oyalamışlardı. Özellikle Irak’ta Saddam dönemi kapandıktan sonra Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulmuş, Kandil gibi bu devlette bizim için sorun olmuştu. Oysa Mustafa Barzani yıllar yılı uğraşmış, böyle bir devlet kuramamıştı. Bugün ise biz Mesut Barzani’yi bir devlet başkanı gibi karşılıyor, bir o kadar da yakınlık gösteriyoruz. Bir görün şu son günlerde Irak’ta nasıl karşımıza çıkmış bulunuyor. Cumhuriyet döneminde, Atatürk döneminde böyle bir duruma düşmemiştik. Birlik ve beraberlik ruhumuz her gün güçleniyor, komşularımızla ilişkilerimiz her gün pekişiyordu. Rusya ile ta kurtuluş savaşında başlayan sıkı dostluk ilişkileri sürüyordu. Ekonomi ise bir o kadar iyi durumdaydı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet kurulmuş, Duyuni Umumiye borçları bir bir ödenmiş 1929’da başlayan Dünya iktisadi krizinden bir tek Türkiye yara almadan kurtulmuştu. 1937’lerde bir Türk lirası iki buçuk Amerikan doları idi. Dış borç diye bir şey de kalmamıştı. Cudi Dağı’nın uzayıp giden burnuna “ATATÜRK BURNU” adını bile vermişti. Diyarbakır’da ATATÜRK KÖŞKÜ bir başka önem taşıyordu. 2. Dünya Savaşı’nda Almanya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan’ı çiğneyip sınırımıza dayandığında ve Musul petrollerine gitmek için yol istendiğinde İsmet Paşa buna karşı çıkmış ve izin vermemişti. Üstelik o günlerde Yunan soyu yitmesin diye (1000) Yunan çocuğu da korunmaya alınmıştı. O günlerdeki birlik ve beraberliğimiz gerçekten övmeğe değerdi. Kurtuluş ruhu, Çanakkale ruhu yaşayıp dururduk içimizde. Evet sayın okuyucular bu güzel, bu bizi birleştiren ruhu bugünde yaşamalıyız. Cumhuriyeti onlar kurdu bizlerde yaşatmalıyız. Bilesiniz ki birlik ve beraberlikten kuvvet doğar. Kardeşlik birlik beraberlik gücümüzü her zaman arttırır. Bizi ve ülkemizi o değin ayakta tutar.
