Rüveyda Sadak

Manipülasyon Değeri, Para Piyasa Olunca…

Rüveyda Sadak

Bahsettiğimiz eğitim mi? O bile meğer entelijansiya grubuna çoktan dahil olmuş. Peki şu manipülasyon geleneği dolayısıyla paranın tek gerçek olduğunu, topluma motive etmeye çalışan fırsatçılık ekolü için ne denirdi? Fırsatçılığın, gün geçtikçe yükselen bir organizmaya dönüştüğünü ifade etmekse söylenecek en doğru açıklama olabilirdi. Söz konusu amaç için mübah kavramını kullanıyordu, Machiavelli. Belki de o zamanlar böylesine detaylandırılmamıştı. Şimdi ise kapital sermaye için her şey mübah görülüyor. Adım mesafede, fırsatçılık ve akla bile gel(e)meyen her üründe, topluma yerleşmiş olan bu olumsuzluk dolayısıyla markete giderek sadece yürüyüş yapmış olmakla yetinen bireyin, yaşadığıysa gerçek bir durum. Her üründen maksimum kâr elde edebilme dürtüsünü hayata geçirmek, bencil kavramın toplumsal figürü haline geldi. Böylece toplumu, kapital bazlı bir ekonomi biçimine göre kategorilere ayırmak, neden anormal bir yanlışın, arz faktörü gereğince normali olarak görülüyor. Fırsatçılıktan söz ediyoruz. Dün, dünde kaldı. Yarın, manipülasyon kapsamında, bugünden daha istikrarlı değil. Günümüz şimdi’sinde toplum her geçen günün, öncekini aratmadığı ve hep daha ileri bir fırsatçılık temasının yaygınlaştığı, farklı bir ironi yaşıyor. Geçmiş zamanları hatırlatan bir kavram vardı, geçmişten…

Değeri, değer ile ifade etmekti bu. Kapitalin düz mantığı olan ve tezat şekliyle renklendirilmiş, manipülasyon kavramının olmadığı, tamamen gerçek olan kıymet bilir zamanlardan bahsediyoruz. Satılan ürünün, öncelikle samimi niyet ve olduğu gibi piyasaya sunumu ile tüketiciye, mahalleliye, topluma dair olumlu beklentili ve olumlu sonuçlu art niyetsizliğini, günümüz gerçeği itibariyle görebilen var mıdır? Keşkeler, geçmişe dair bir tarih oldu maalesef… Modernin, topluma yerleşmesiyle birlikte küçük esnaf bakkallar, marketlere ve marketler ise şu büyük şu devasa markalı, alışveriş mekânlarına dönüştü. Para kavramının, toplum içinde belirgin tek sembolü değil mi zaten büyük alışveriş merkezleri… Ve modern ve postmodern ve gittikçe ilerleyen şu entelektüel olmayan gerçekliğin, görünen o ki rüya alemindeki karşılığını anlamak oldukça zor. Satılacak olan ürün, doğrusuyla bir gerçek olmalıydı ve nitekim ürün hakkında, iyinin kötüye orantısızlığı konusunda oluşturulan samimiyet, şimdilerde yerini sadece ekonomik bir simge olan, para faktörüyle bütünleştiriyor. Bugünün parasal değerinin, yarın için zaman limitinde herhangi bir yeri bir değeri bir önemi yok gibi görünüyor. Sabit fiyat gerçeği; fırsatçılık doğrusundan şimdiye, yeri belirlenemeyen bir mekânın, akla gelen soru işaretleri şeklinde devam ediyor. Böyle bir uyarlama olarak bilinmesinin ise toplumsal bir rutini gerçekleştiriyor olması artık şaşırtmıyor. Toplum, birey ve hatta fırsat kavramı bile sabit gerçekliği, manipülasyon olan an’ın stratejisine yerleştirilmiş görünüyor. Fırsatı, iyi ve doğru ile aynı satırda kullanmak varken, yanlışın hiyerarşik tablosunda yer aldığını görmek bir abartı olmamalı. 

Yazarın Diğer Yazıları