Rüveyda Sadak

Kalifiye (!) Bir Başarıydı, Doğal Olmayan

Rüveyda Sadak

Bir tarz oluşturulmuş şimdi… Kadın cinsiyetin lgbt temalı afişe edilmesiyle kavramsız kavramlar, sahnede… Bu bir yeni reform muydu yoksa değişim adında, topluma motive edilen bir tür avangart seremoni mi? Ve tarzı alkış olmayan bir modernliğin, basit vurgusunu resmeden bir yansıtma değil miydi, bu yeni olağanüstülük serüveni? Modern olmak için öyle çok büyük şekiller benimsemeye zaten gerek olmadığını, somut şekliyle ifade eden kumaş deformasyonu, daha marjinal bir örnek ortaya çıkaramazdı. Yorumu normal şartlarda olabilecek, klasik biçimiyle renklendirip topluma sunumunu, nasıl bir hiyerarşik kalıp, cazip gösterebilir ki? Toplumsal olarak kanıksanmış bir doğru vardır: Marka, markalaşma ve bu konuda bir başkalaşmış olma ve aslında kendinden uzaklaşma, kendi gibi olamama gayreti sarf etme gereksinimi olabilir mi bu? İnsan, neden farklılaşmaya ve neden ısrarla aynı fabrikadan çıkan figürlerden olmaya çalışır? Neden markanın, mekânı doğayı doğalı ve insanı yönlendirebilmesi böylesine kolay sanılır. Amacı araçsallaştıran bir nesneydi, lgbt temasını normalleştiren sebepsizliği yaygınlaştırmak ve cinsiyeti belirsiz bir agnostik ile bütünleştirmeye çalışmak. Marka bir modaydı öyle ya… Ve sadece bir versiyon değişikliği ile mantığa gerek kalmayan ifadenin, çok bilinmeyenli ve o olmayan denklemini hesaba dahil etmişti. Malum sınav mevsimi… Restore edilen fikirlere her gün bir yenisi ekleniyor. Son zamanların şu meşhur bilineni, Yapay Zekâ… Yapay zekâda, kavramın öznel değerlendirmelerle farklı ve özgün faydada (!) mutabık kalındığını, söylemlerin çeşitliliğinden anlamak tabiî ki mümkün oluyor. Söz konusu özellikle topluma yöneltilen çoğu sokak röportaj sorularında bile her biri birbirinden doğru (!) cevapları duymak, maalesef mümkün. Medya sosyalinin etkisi altındaki mantık, orijinal olanın gerçek doğasında yaşadığını sanırken, yanlışın boyutu, doğru olarak sunuldu. Buna göre artık kitap yok, okumak yok, yazmak mı o zaten yok. Ve dolayısıyla ders çalışmak gibi gereklilikler, Z ve Alfa kuşağı itibariyle tedavülden kalkan bir eski desene dönüştü. Buna göre hepsi nostaljiden ibaret birer arşiv imiş… Yapay Zekâ, kamufle edilen bir kopyayı bir projeye dönüştüren asırlık çınar şekliyle platformda yerini almış bile. Detay, oldukça uğraştırmış olmalı ki bunun için ülke çapında herhangi bir başarı derece yapmış olmak bile yeterli olmayabiliyor. Böyle bir uzmanlık gerektiren bir entel ile entelektüel arası ayrımın, dildeki beklentisi gerçeklikle bağlantısının bulunmaması konusunda şaşırtmıyor olmalı. Fala inanma falsız kalma klişe söylemine denk, akıl yaşta mı başta mı bunu bir düşünmeli. Ya da akıl bir yapay zekâyı, sınav yönünde yüksek beklentilerle bir öğrenci profilinde düşünüp, ol(a)mayan başarının hak edilen başarı ile ölçülemeyeceğini, idrak etmekten kaçınmak neye göre neden bir doğru? Başarı için çalışmak ve çalışmak için de var oluşsal yetilerden biri olan inanmak kavramıyla çelişmemek için başarı, bireysel sorumluluk ile doğru bir orantı. Kazanmak için farklı yöntemler kullanarak karmaşıklık geliştirmeye gerek yok çünkü sınavların tek bir doğrusu var ki o da bireysel ve gerçek bir başarı. Toplumda oldukça yaygın kullanılan ve bilinen bir söylem vardır, çalışmak ve kazanmak. Evet, bu doğru. Kazanmak için çalışmak ve verilen emeğin karşılığı için de gerçek olmayan yapay bir zekâ değil, gerçek olan doğal olan bir canlı bir insan zekâsıydı gerekli olan. Nesnenin kalıcılığı, marka takıntısında devam ediyor. Lgbt teması toplumsalı meşgul ederken ayrıca yanlış olanı, doğru gibi anlatmaya çalışarak bir tür yapaylık meydana getiriyor. Bu belki de bir bakıma simülasyon takıntısı olabilirdi. Sınav sürecinde öğrencilerin emek sarf ederek, çalışma dönemini maksimum oranda puan dengeleme açısından, yoğun çalışma programıyla geçirmeleri ve öte yanda çalışılmayan bir sınav ve nesne itibariyle pişen bir armut ve zaten olamayacak bir başarıdan bahsedilmesi mümkün olabilir miydi? Başarının, robot bir zekâ ile açıklanmaya çalışılması, aynı mentalin sabit örneklerinden değil miydi? Doğal olmayan yapay, aklı yönlendirirken topluma fayda sağlar nitelikte ortak bir sorumluluk projesinde yer alıyor gibi davranmak, hangi eğitim kavramına dahil olabilir? Markanın hiyerarşisinde, moderne dair kabulü ile ar-ge dahili olmayan lgbt teması ve sonrasında yine bir yapay zekâ konjonktürü. Fakat bu defa kopya rolünde bir başarıyla.

Yazarın Diğer Yazıları