Değerlerimizde geleneğimiz
Rüveyda Sadak
Gün itibariyle 2025 nasıldı sorusuyla başlayan sabah kuşağı programlarından bahsedelim. Bilinir ki bu yıl nasıldı kapsamında konuklara sorulur, gelecek yıl beklentileriniz şeklinde bir geleneksele dönüşen her yıl değişmeyen aynı soru, değişmeyen şekilde devam eder. Geçmiş yılı geride bıraktık, gelecek yıl konusunda düşünceleriniz nelerdir, denir. Sokak röportajları ve dahi birçok Tv programında her yeni yıl öncesi, mevcut yılın olumsuz yorumlarının tasvir edildiği örnek ile bitmek üzere olan yıl için cümleler sıralanır. Mesela geçmiş yıllarda yaşanan küresel bir salgın vardı, covid. Şimdi tekrarlanan bir soru halinde, covid’in geri gelebilme ihtimalini düşündüren olumsuzluk, bireysel bir acaba sorusuna aslında hiç gereği olmayan bir stres oluşturmaya çalışmıştı. Hâlbuki her yıl sonbaharın başlamasıyla grip kavramının yaygın olarak görülmesine binaen yine de her yıl olduğu gibi bu yıl da grip vakalarının artışı şeklinde başlayan yorumların öğrenildiği mekân, sosyal medyada mikrofonlara stres faktörü uygulayan röportajlar olmuştu. 2025 yaz sıcaklıklarının bu yıl küresel ölçekte uzun yıllardır görülen en yüksek dereceyi gösterdiği bir yıl yaşandı malum. Bu hem küreselde hem de ülke kapsamında yaşanılan bir durumdu. Kış mevsiminde ise soğuk hava şartları sebebiyle grip ve soğuk algınlığının bireysel seyri her yıl olduğu gibi bu yıl için de soğuk bir kış mevsimi mümkün diyebilmek konusunda oldukça önemli. Mesela değer sosyolojisi çerçevesinde bir parantez ile geleneğin değerini ifade ederek devam edelim. Değerler, toplum için önemlidir ve geleneklerimize ait birtakım değerlerimiz vardır. Bayramlar, kandiller gibi dini bayramlar vesaire… Bu bayramların kutlanmasında, değer kapsamlı herhangi bir hata söz konusu değildir. Bilakis her bir kutlama, değerlere dair hassasiyet kaynaklıdır. Kandillerde dağıtılan helva, bayramlarda ikram edilen tatlı, mevlitlere has olan şeker ve lokum birer dini değerdir. Değerler, sosyolojisiyle toplumu yaşayabilmektir. Kültürün geleneksel biçimi böyleyken bu aralar marketten mağazaya ve sokaklara kadar yaygınlaşmış olan ve aslında geleneksel kültürümüzde ve değerlerimizde yeri olmayan figürlere denk gelmek bir garip tezat oluşturuyor. Nedir yeni yıl, yılbaşı… Geleneksel değerlerimizden olmayan, değerlerin uzaklığında bir mesafe ki orada kültürümüze dair bir kavram olmalı. Söz konusu mütevazı bir muhabbet, hal-hatır sorabilmenin sadeliği olmalı. Ya da akşam misafirliğindeki çay kavramının gerçek olduğu bir nostalji kültürü olmalı. Geleneksel ile ilgisi olmayan bir karnaval bir eğlence programından bahsediyor kutlamak kavramı, değerin kültürümüzde olmayan rengârenk mekân tabiatıyla. Yüksek sesli kutlamalar, neyi kutluyoruz diye düşünmenin bile zaman kaybı olduğunu düşünen ve geri sayımlarla sonraki günün görünen saati ve sadece belirli bir takvim yaprağı ve zamanlama olarak sonraki günün başlamasıyla alkışların havai fişeklerle seslendirdiği yeni yıl şarkısı vesaire… Toplum, sosyolojik bir inceleme ve bir düşünme alanıdır. Dolayısıyla sosyoloji, değerlerin sosyolojisi kapsamında kültürümüzün özgünlüğünü, geleneklerimize dahil olmayan ve zaman aşımına uğrayan modern dönemin, geleneksel değerlerimize tezat olan birtakım noel, yılbaşı kavramlarına değer atfederek, kültürümüzü ifade etmeyen bu aktiviteyi bireyden topluma uyarlayan bir kavramı açıklıyor. Mütevazı, doğal olanın dışında bir etik sorumluluktan ziyade, para mekanizmasının bir endüstri oluşturduğu ekranların ve sosyal medya mekânlarının oluşturduğu eğlence sektörü, yılbaşı ile itibar edilen söz konusu noel figürlerini günlük hayatta kullanılan çeşitli nesnelerin, noel şekilli sunumları, cazip bir tutum oluşturuyor. Noel şekilli bir motifin, malum modern itibariyle caddelerde uyandırdığı artık şaşırılmayan yüz ifadesi, alışılmış yorum ile değerlerimiz olmayan bir geleneği, film gibi izletiyor. Kültür, toplumdur dolayısıyla toplumun kendisidir. Çok renkli ağaç desenleriyle süslenen yılbaşı şekilleri, elinde hediye paketleri ile mantığa açıklama yapmaya çalışan bir noel kavramı, yeni yıl denince akla gelenlerden bazılarıydı. Yıl bir sayıdan ibarettir. Geleneksel değer bütünlüğü, sadeliği tercih eden bir takvim iledir. Değerlerin sosyolojisini, geleneksel bir farkındalık kapsamında rica eden tebessüm dilekleriyle her günün, doğallık üzere olabilmesi temennisiyle.