Günümüzde sanki geçmişe göre daha hızlı akıp giden ve her geçen gün önem verdiğimiz dünyevi ve popüler durumlar karşısında değersizleşen zamanın, değerini ne yazık ki bilmiyoruz.
Kimi zaman kendimizi kaptırdığımız yoğun iş temposu ya da aldığımız eğitim vb. durumlar hayata daha az zaman ayırmamıza neden oluyor..
Bazen sürekli yanımızda olmalarına rağmen gün içerisindeki kısa ayrılıklarla bile özlediğiniz oluyor değil mi sevdiklerinizi? Bunun nedeni bence yan yana olmamıza rağmen kimi zaman cep telefonu bazen televizyon ve tabletlere dalıp giderken karşımızdakinin yüzüne bakmayı bile unutmamızdan kaynaklanıyor.
Zaman bizim ona karşı azalan değerimizi fark etmişçesine sanki o da bize daha az değer veriyor artık. Öyle ki günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları kovalıyor ve biz farkında bile değiliz.
İşte bizim zamana verdiğimiz değerin karşılığı da bu zaten..
Özellikle mobil teknolojiler, dijitalleşme ve popüler kültür konularına bu aralar hep birlikte biraz daha fazla yoğunlaşacağız. Bazı taleplerim ve çözüm önerilerim olacak.
O halde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ adlı kitabında yer alan usta saat tamircisinin kendisine dert yakınan fakir fukaraya saat hediye edip ‘önce bir zamanınıza hakim olun’ diye tembih etmesi gibi ben de bu hafta, saatlerinizi ayarların önerisinde bulunuyorum. Önce bir zamanımıza hakim olalım, Allah Kerim’dir.
